Elden çıkarılacak en iyi ‘malımız’ ne?..
Tank Palet!..
Bugün dünya gezegeninde en tehlikeli, rizikolu, kanlı cehennem neresi?..
ABD ve Rus işgalindeki Ortadoğu!..
Dünyanın en büyük beşinci fabrikasını –üstelik Adapazarı’nda- yabancı ortaklı şirkete verelim mi?..
Verelim!..
Oh ne güzel şehir!..
***
Peki, mevzuat tatavasına her yıl Büyükşehir Belediyesi 240 milyon lira kaybetmeye devam etsin mi?..
Etsin!..
Varlığımız armağan olsun mantığında yılda bu şehrin 240 milyonluk hak kaybı sorununu çözemeyen iktidar milletvekillerini baş tacı yapmaya devam edelim…
Oh ne güzel şehir!..
Sakarya için 240 milyon ne ki?...
***
Vur patlasın, çal oynasın, tarım arazilerini mirasyediler gibi inşaat rantiyesine kurban edelim mi?..
Edelim!..
Ama, 2006/2016 yılları arasında kayıp oranı yüzde 26 imiş, bu kayıp hızına ivme kazandıralım mı?..
Kazandıralım!..
17 Ağustos depreminden bu yana hasarlı okul binaları ile ilgili bir varmış bir yokmuş oyunu oynanıyordu… Oyuna devam edelim mi?...
Kör ebe mi oynayalım?...
Güvercin takla mı?...
Bir de tren işimiz var; halefi gönderdi, müstakbel selefi getirme vaadinde bulundu… Göndereni de, getirme vaadinde bulunanı da alkışlayalım mı?...
Alkışlayalım!..
Oh ne güzel şehir!..
***
Sakarya’da kaç belediye var?..
Rakamla: 17…
Yazıyla: On yedi…
Kaçı AKP’nin?..
17’de 17’si!..
Yüzde kaç oy almış?...
Seçmen tabanında yüzde 68!..
Oh ne güzel şehir!..
***
Siyasal iktidar Tank Palet’i bedavaya, arazisiyle, tezgahıyla, takım edevatıyla, çalışanıyla özel şirkete veriyormuş; oturup da seyrine mi bakılacak?..
Büyükşehir belediyesi vergi mevzuatındaki bir çarpıklıktan ötürü, yılda 240 milyon lira gelir kaybediyormuş, turşusu mu kurulacak?..
Tarım arazileri geriliyormuş, cebe mi sokulacak?..
Ömrünü doldurmuş binalarda öğrenim görülüyormuş, kadere olan itikat mı sakatlanacak?...
Tren gidiyormuş, geliyormuş, demir tekerlek değil mi bu, gidecek de, gelecek de…
Oh ne güzel şehir…