Erenler Yunus Çiloğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde bir yakınım ile okul müdür yardımcısı arasında geçen diyaloglar nedeniyle yazımıza devam ediyoruz. Müdür yardımcısının tavrı köşemize taşıdık ve sonrasında konuyu kapatmıştık.

Ama olayın muhatabı ve okulda görevli olan başka bir öğretmen konuyu kapatmamıza müsaade etmedi.

Ben burada bir tavrın yanlış olduğunu anlattım. Olayı tartışacak konuşacak bir şey yok. Doğruyu yanlış kimse kadı değil ki belirlesin.

Bir tatlı söz, unutmaya yetecekti.

Erenler Milli Eğitim Müdürü Koray Oktay Özten mesela bu konuyla ilgili aradığında, konuyu irdelemedi.O şunu dedi, bu bunu dedi bölümüne girmedi bile. Büyük bir nezaket örneği gösterip kısa bir konuşma yaptı. Onun nezaketi karşısında boynumuz kıldan ince kaldı.

Ortada yaşanmış bir sorun varken, bu sorunu 1 yıl okulun yaşadığı sorunlarla bağdaştırmak, öteyi beriyi suçlamak mantık dışı yaklaşımdır.  

Şöyle düşünün; sağlıkta bir hata oldu. Ya da bir kusur, istenmeden hem de.

Buradaki kişinin yaptığı hata sağlıkta yaşanan genel sorunlarla bağdaştırılmaz.

Genelleme yapılmaz, o hata sağlık camiasına da kesilemez. Sağlıkçının geçmişiyle konuşulmaz.

Şikayetin ana konusu üzerine yoğunlaşılır. Suçlu suçsuz aranmaz. Hata telafi edilir.

Telafi yönteminden uzak bir okul idarecisiyle öğretmeni veli ve öğrenciyi yerden yere vuruyor.

Başarısız bir öğrenci var. Bunda eyvallah.

Bu başarısız öğrenciyi yerden yere vuran da bir zihniyet var.

İnanın milli eğitim camiasında eminim böyle şey olmamıştır ve asla da olmayacakta..

Erenler Yunus Çiloğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdür yardımcısı ve öğretmeninin ortada yaşanan bir olayı telafi etmek yerine, başka gayretler içinde olduğunu anladım.

Olabilir, insanız. Onların yapıları öyleyse yapacak bir şey yok.

Tamam diyorum; ancak orasının devletin bir kapısı olduğu aklıma gelince, kimse kusura bakmayacak.

Bugün Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından onaylanmış bir projeyi haberleştirdik.

Adapazarı İlçe Milli Eğitim tarafından hazırlanmış. ‘Çocuk Değerlendirme Testleri Eğitimi’

Öğrencilere psikolojik ve gelişimsel anlamda destek içeriyor. Yani zamanında müdahale.

Geç kalmadan, çok geçmeden yani. Eğitmek, eğitime yönlendirmek ve başarı için..

 Açın okuyun örnek olsun…

Önemli olan doğruyu bulmak, kazanmak, kazandırmak değil mi?

Kazanmak, teselli etmek, umut vermek, vatana millete faydalı bireyler yetiştirmek hepimizin görevi değil mi?

Sakarya’nın eğitimde ki sıralaması nedir acaba?

Yunus Çiloğlu’nun mezun ettiği kaç öğrenci üniversiteye girmiştir?

Yunus Çiloğlu’nu neden öğrenciler tercih etmiyor? Yada eğitimciler neden tercih etmiyor? Bu algı neden? (Bunu ben demiyorum)

Hacıoğlu Mahalle Muhtarı o okulun kaldırılmasını istemişti. Bu neden?

Genel eğitim ve Yunus Çiloğlu’nun Sakarya eğitimiyle ilgili rakamlarını araştırmaya çalışıyorum.

Hepsini zamanla paylaşacağım. Bunların nedenleri bizim kanayan yaramızken, eften püften konuşmalar var.

Biz bu vatana millete faydalı olacaksak, kimseden umudumuzu kesmeyeceğiz.

Eğitimci eğitimciliğini, gazeteci gazeteciliğini yapacak.

Düşünsenize ben hem gazeteci, hem iyi bir hukukçu, sendikacı, iletişim uzmanı, ahlak polisi olabilir miyim? Olamam. Olan var mı var!

Okul ve o bölgede röportajlar yaparak o okulun, hocaların söylediği gibi kanayan yarasını tespit edip çözüm bulunması adına kamuoyu oluşturmaya çalışacağız.   Okulumuzun daha iyi şartlara gelmesi için duyurabildiğim kadar duyurmaya çalışacağım sorunları. Gazetecilik görevimizi yapacağız yani.

Allah çok şükür akıl vermiş bize yanlışı doğruyu ayırt ediyoruz.

Vicdan vermiş, bali çeken bir genci haber yaparken, ‘Ne olacak böyle’ diye topluma mesaj verebiliyoruz. İntihar eden, kaza yapan insanların vahim fotoğraflarını, “Çoluğu çocuğu vardır, her internete yazdığında karşısına çıkmasın” diye siliyoruz..

Herkes işini yapacak. İşini yaparken, bahane üretmeyecek. Öyleydi de böyleydi de laf kalabalığına hiç gerek yok..

Konuyu kapatmak yerine, gerilim yaratan bu yapıdaki insanların veliler üzerine yaratacağını etkiyi ben düşünemiyorum.

Düşünsenize geçtiğini sanıp umutlanan, sonra yanlış bilgi nedeniyle üzülen bir veliye, sistemden ve bir yılın emeğinden vs.vs.bahsedeceksin.

Anlatamazsın güzel hocam.

Bunu anlatmak değil senin görevin.

Herkesin bir emeği, hayali, evladı, anası, babası, eşi, çoluğu, çocuğu var.

Kendi çerçevesinden bakan, empati kurmadan hayata bakan bir sistem olur mu?

Kaldı ki sistem yanlış ise gidin Milli Eğitim Bakanına, Sakarya Valisine, Milli Eğitim Müdürüne anlatın el atın düzeltelim.

Güzel bir söz vardır.

Ben Sakarya ovasından bahsederken, bana Mardin’in dağlarını niye anlatıyorsun ki!