Adapazarı Cumhuriyet Mahallesi çiçek gibi oldu. Baktıkça bakasın, gezdikçe gezesin, yürüdükçe yürüyesin geliyor. Adapazarı Belediyesi’nin bu hizmetini inkar etmek doğru olmaz sanırım. Ama itiraz edilebilir.

**

‘İtiraz’ diyorum. ‘İnkar’ değil. Çünkü Adapazarı Cumhuriyet Mahallesi Çiçek gibi oldu ama Budaklar Mahallesi’nin, Çökekler Mahallesi’nin ara sokaklarının durumu ne acaba? ‘Budaklar, Çökekler’ derken aklıma ilk gelenler olduğu için söyledim.

**

Şuraya gelmek istiyorum; Cumhuriyet Mahallesi’nin dizaynı için milyonlarca lira harcanırken, birçok mahallenin arka sokakları aslında tam bir köy gibi. Şehir merkezi dışındaki mahallelerin ortasından geçen ana yollar asfaltlanmıyor diyemeyiz.

**

Ama sadece ana yollar. O mahallelerin iç yolları, ara sokakları, kendi sokakları pejmürde halde. Cumhuriyet Mahallesi’ne milyonlar harcanırken, o mahallelerin iç yollarına, ara sokaklarına, kendi sokaklarına elli liralık mıcır bile atılmıyor. Üç metrelik öyle yollar var ki, karşıdan karşıya geçmeniz mümkün değil.

**

Cumhuriyet Mahallesi sadece bir örnek. Tüm kurguyu Cumhuriyet Mahallesi veya Adapazarı Belediyesi üzerine kurmuyorum. Sözüm bütün belediyelere. Her belediye merkez mahallelerine harcadığı paranın toplamının onda birini bile diğer mahallelerin yollarına, sokaklarına harcamıyor.

**

Zaman zaman belediyelerden haber servisleri yapılır. İşte ‘falanca mahalle sakinleri bilmem hangi belediye başkanına yolları asfaltlattığı için teşekkür etti’ türünden haberler. Bir bez afiş ve çoluk çocuklu bir fotoğraf. Bunların hemen hemen tamamının düzmece olduğunu bilmemize rağmen sayfalarımıza koyuyoruz.

**

Asfaltı attıran belediye başkanı orada kendine yakın bir muhtar veya ileri gelen aracılığıyla kendi kendine bez afişle teşekkür ettiriyor. Bazen de bunu belediye personeli bizzat yapıyor. Bunu bilmeyen yok. Asıl konumuza dönersek; belediye başkanları elbette insanların daha çok yaşadığı, daha yoğun olduğu mahallelere hizmet götürüyor.

**

Ancak, diğerleri de maalesef unutuluyor. Ya da, gereği gibi hizmet alamıyor. Ak Parti hükümeti, Büyükşehir yasası ile ‘köy’ sözcüğünü kaldırdı ve ‘Mahalle’ sözcüğünü getirdi. Artık köy yok! Mahalle var! Ama gidin, il veya ilçe merkezlerinin dışındaki hemen hemen tüm mahalleler köyden beter.

**

Hiç birinde mahalle sıçraması yapılamadı. Köy geldiler, köy gidiyorlar. Kullandıkları suları sayaca bağlandı, tıkır tıkır para ödüyorlar ama iş yolların bakımına geldiği zaman ses yok. Hemen hemen tüm belediye başkanları, taşra mahallelerine hizmeti, ortasından veya yanından geçen yolu onarmak sanıyor.

**

Öyle değil. Taşra mahallelerine hizmet, insanların evlerinden sokağa adımlarını attıkları noktadan itibaren hizmeti onlara vermektir. Sadece ana yolu yapmak araçlara hizmettir. Ama vatandaşın kapısına kadar bu hizmeti götürürsen, bun insana hizmet olur.

**

Ve son noktayı koyuyorum; Belediye başkanları her açıklamalarında, her demeçlerinde, ‘Mahalle, mahalle’ derler ama kusura bakmasınlar hala hepsi köy!..