Ve yolun sonuna geldik demek. Buraya kadarmış. Bundan önce hep gitmeni çok istiyordum. Giderken mutluluktan ağlayıp arkanı döndüğünde de halay çekeceğimi düşünüyordum. Hatta o kadar ki mahalledeki çocuklara top alacak, bir hafta boyunca fakirleri doyuracaktım. Senden sonra da kimseye yakınlaşmayacağıma sözler veriyordum. Bunların hiçbiri olmadı şimdi. Tamam, ayrıldığımıza seviniyorum ama bir yanımda kan ağlıyor. Nasıl alışmışım sana… Sahi sen gittikten sonra ben ne yapacağım? Kime suç bulacağım? Kime yakınıp dertleneceğim? O kadar alıştım ki bana bir şey olduğunda hemen sana gelmeye, sana konuşmaya hatta sana şikâyet etmeye. Bundan sonrası koca bir karanlık ve boşluk benim için.
Diğer taraftan da artık gitmenin vakti gelmişti. Yıllardır benimlesin, sen de sıkılmadın mı artık? Nereye kadar beraber olacağız ki? Sen de git etrafa bak, başkalarını bul. Belki onlarla daha da mutlu olacaksın. Bana korkudan yapamadığın her şeyi onlara ya da ona yapacaksın. İnan bana bunu büyük bir olgunluk ve anlayışla karşılıyorum. Sakın beni sevmedin mi deme. Sevdim. Çok bağlandım sana, ondan bir saattir dil dökmeye çalışıyorum. Ayrılık konuşmaları yapabilen biri değilim. Açılış ve başlangıç konuşmaları da yapamıyorum. Biliyorsun beni aslında konuşurken iyi değilim. İçimden geleni söylüyorum işte sana. Üzülmeyelim, olması gerekiyordu ve oldu diyelim.
Geçenlerde benim mutluluğumu istediğini söylüyor, uzun uzun nutuklar atıyordun bana. Ben daha iyisine layıkmışım da bir zaman gelecek sende benden gidecekmişsin diye. İşte o zamana geldik. Dediğim gibi artık mutluluk beni bekliyordur bir durakta olamaz mı? Artık olumlu düşünmek, pozitif bakmak istiyorum olaylara. Biraz tek başıma kalmak istiyorum. Her saniyemde sana koşup gelemem ki, her şey de sana bir bahane bulup sana dert yanamam ki. Bu ayrılığı benim açımdan da düşün. Öyle yüzünü asıp kararımızı sorgulatma tekrar. Hem bu kararı beraber aldık. Tek taraflı bir karar olsaydı günlerce tartışır, birbirimizi yerdik. Ayrıca tek taraflı bir karar olsa o ayrılık değil terk etmek olurdu. Biz zaten bunu hak etmiyoruz. Biz her şeyin en güzelini hak ediyoruz, fakat birbirimizden ayrı vaziyette, yerlerde ve kişilerde. Bakma bana öyle içli içli. Ayrılığımızı zorlaştırıyorsun.
Sana ve bana ayrılan vaktin sonuna geldik. Giderken seni uğurlayamayacağım. Lütfen kapıyı yavaşça kapat ve git. Sokakta yürürken arkana bakma. Olur da pencerede gidişini izleyen beni görürsün ve dönmek istersin, bu duruma ben de dayanamam ve sonrasında ayrılığımız başka zamanlara, yarınlara kalır. Acı çekmeyi sevgi sanar bir ömür daha beraber oluruz diye korkuyorum. Sakın arkana bakma ve git. Şunu çok iyi bilmelisin ben sen giderken arkandan bakacağım. Bu bir son değil unutma. Sen gittikten sonra da güneş doğacak ve batacak. Hayat devam edecek. Bana son bir izin ver sana sarılmak için. Sonra da kapının yolunu biliyorsun sevgili kaderim. Artık bir kaderim olmadan, her şeyi kadere bağlamadan, bir şeylere bahane bulmadan, suçu sana atmadan, kafam dik, gönlüm açık bir şekilde yürüyeceğim sensiz. Artık kader duygum yok. Güle güle sevgili kader, bir daha bana uğramaman dileğimle.