Bugün Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda ‘İstihdam’ ile ilgili bir toplantı yapılacak. Vali Hüseyin Avni Coş’un da katılacağı, ‘Çalışma Hayatında Milli Seferberlik’ adlı toplantıya SATSO üyesi işadamları, KOBİ ve işletme yöneticilerine, SGK ve İŞ-KUR uzmanları tarafından, ‘Eleman alma avantajlarına getirilen teşvikleri’ anlatacak..

                                                        **

SATSO tarafından önceki gün gazetelerin ve haber sitelerine servis edilen bu toplantı haberinin ikinci bölümünde SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul’un bir açıklamasına yer verilmiş. Kösemusul o açıklamasında şöyle diyor;

                                                        **

‘..Sakarya geçen dönem istihdam desteklenmesinde fark yarattı. Gerek eğitimler, gerek yeni iş alanları konusunda gerek yaşam boyu eğitim konusunda SATSO olarak yeni projeler, çalışmalar başlattık. Bu avantajları tüm üyelerimizin öğrenerek yararlanmasını istiyoruz. Sakarya bu dönemde 10 bin istihdam sağlayacak güçtedir..’

                                                        **

Yukarıda, SATSO Başkanı Kösemusul’un açıklamasının son cümlesine dikkat çekiyorum; ‘..Sakarya bu dönemde 10 bin istihdam sağlayacak güçtedir..’ Demek ki böyle bir gücümüz varmış. Ve bu gücü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı, ‘İstihdam Seferberliği’ sayesinde öğreniyoruz.

                                                         **

Soruyu şöyle sormak gerek; ‘..Sakaryalı işadamlarının böyle bir gücü vardı da, on binlerce işsizimiz sokaklarda gezerken, neden böyle bir adım atılmadı? Cumhurbaşkanı Erdoğan bir işaret edince 10 bin istihdam açığı ortaya çıktı neden?..’

                                                         **

Bu arada bir arkadaşım anlatmıştı; İsviçreli bir kadınla evlenip bu ülkeye yerleşmiş. Bir gün sokakta iş ararken polis durdurmuş ve neden sokaklarda gezdiğini sormuş. Çat pat yabancı dille durumunu anlatmış ve iş aradığını söylemiş. Polis arkadaşı hemen evine yollamış. Bir gün sonra da bir resmi araçla üç görevli arkadaşın evine gelip, üç ayrı iş teklifinde bulunmuş. Arkadaşım, birini seçip, işe başlamış. İsviçre’de işsizlik maaşı, çalışanın maaşından çok olduğu için arkadaşım diyor ki, ‘..4 ay daha işsiz kalsaydım, kazandığım işsizlik maaşıyla bir ev alabilirdim!..’

                                                          **

Devam edelim; Bu arada yine ‘İstihdam Seferberliği’ kapsamında bazı belediye başkanları İŞ-KUR İl Müdürü ve SGK İl Müdürü ile birlikte ilçelerinde çeşitli nedenlerden dolayı iş hayatından uzak kalmış vatandaşları evlerinde ziyaret ederek işe yerleştirilmeleri konusunda destek olmaya başladı..

                                                          **

Yani, başkanlar ilçelerinde daha önce belirledikleri işsizlerin evine İŞ-KUR ve SGK İl Müdürleri ile gidip, ‘Sana uygun bir iş bulalım’ diyorlar. İnanılır gibi değil! İnsanın gözleri doluyor!

                                                           **

 ‘Ne var bunda, ne güzel bir uygulama’ diyenler olabilir. Ben, ‘Kötü bir uygulama’ demiyorum. Ancak, ‘Daha önce neredeydiniz?’ diyorum. ‘İşsizlik bir ay önce mi başladı?’ diye de soruyorum..

                                                              **

İşsizler, kapı kapı gezerek yıllarca iş bulamazken, şimdi belediye başkanları, İŞ-KUR ve SGK Müdürleri kapı kapı işsizlerin evlerine gidiyor ve iş teklifinde bulunuyor. Anlaşılır gibi değil. Aynı İsviçre gibi!..

                                                              **

Ve son sorum da şu; ‘Önümüzde referandum olmasaydı, böyle bir seferberlik başlatılır mıydı?..