2002-AK PARTİ Hükümetleri ile Kamu Gelirleri tarihin en büyük rakamlarına ulaştı. Ama, Kamu çalışanının, emeklinin, asgari ücretlinin geliri o denli artmadı.

    Vergiler her geçen gün şişirildi. Akaryakıt, oto satışları, içki-sigara, ÖTV-Lüks Tüketim alışverişi, Paralı Askerlik, İmar Affı gibi gelirlerle hazineye para yağıyor.

  Üstelik; Cumhuriyet’in muhteşem bina-mülk servetleri, fabrikaları, limanları, rafinerileri, sayısız yer altı yer üstü mülkleri de özelleştirilip satıldı.

   İçtiğimiz su da, kaynattığımız tencerede, yaktığımız elektrik ve doğalgaz da, televizyonda; Devlet hazinesine giden paraların çetelesini tutamıyoruz.

                                                               ***

   TRT payı hep konuşulan sıradan şey. Ya adam fatura kesecek, elektrik-su sayacımı okumaya geliyor, “ Sayaç Okuma parası!” alıyor. Ötesi var mı?

    Her gün para kesme icatları var. Belediye Çöp Parası alır, doğal. Ama, sıvısı, katısı bitmez. İş Yeri açansa mecburcu, devlet kapısında ödemeleri bitmez.

   Şöyle bir devlet kapısına yapılan ödemelerin listesi yapılsa, ortaya tuğla gibi bir kitap çıkar. Yine de çok şeyi unuturuz. O kadar çok devlet kapısındayız…

                                                                ***

    Şimdi söyleyeceğimi söylerim işte!

    Asgari Ücret 2200 TL olur kardeşim! Hükümet, “ CHP dedi, Sen yaptın!” dedirtmemek ister. Mecbur; Yerel Seçim’den 3-5 gün önce yapar, ama yapar!

   Hatta, fazlasını yapar. Özel Sektörün maliyet tekerine taş koymadan da yapar.

   Özel sektör serbest piyasa rekabeti yapmak zorunda. Maliyet girdilerini en çok şişiren de Kamu Hazinesi’nin vergi gelirleri. Asgari ücretten vergiyi düşür, bitti!

   Günlük hayatımızda kullanılan her üründe; gelir vergisi var, KDV var; artık çok kalem de ÖTV ödüyoruz. Hadi; yıl sonu, MTV var, pulu var, sigortası var!  

                                                                ***

   Hükümet, halkın ödediği vergilerin % 10’unu Asgari Ücret Yüküne ayırır; Asgari Ücreti de 2200 yapar. İş Dünyası’na binecek maliyet yükünü vergi gelirlerinden karşılar.

   Siyaset Siyaset ise; 2200 lira ile 3 kişilik bir ailenin geçinemeyeceğini benden iyi bilir! Ve de; “ En az 3 Çocuk!” diyenler bunun gereğini de yapmak zorunda.

    Siyaseti de işin içine tabii ki sokacağım. Çünkü, Devlet Gelirleri 2002 yılından bu yana muhteşem vergilerle çığ gibi büyüdü. Siyasi, bol keseden teşvikler de!

     Sanayide, yeni iş kurmada, tarımda; TURİZM Teşviklerinde çok sorumuz olur? Tabii, başka bir yazı konusudur.

                            İŞLEYEN GAR’DA SİYASİ GAF YAPILMAZ !

   “ Abi, Adapazarı-Haydarpaşa Treni keşke yine başlasa! Ama, adamlar kafayı belli ki başka bir işe takmış. Sen de boşuna uğraşma!” dedi.

   Hiç, ama hiç şaşırmadım, otobüs bekliyorduk. “ Boşuna uğraşma!” diyen, Tren olsa hiç tereddütsüz treni seçerdi. Konuşurken etrafına bakınıyor, tedirgin.

   Halk, durup dururken başıma iş almayayım korkusunda. Niye, neden korkacaksın ki? Keşke siyaset halkı duysa, anlayabilse, hatalı karardan dönse.

                                                          ***

    O otobüse binmedim, yarım saat kaybetmeyi seçtim. Ama Treni anladım:

    AK Parti Sakarya İl Yönetimi’ne en somut örneklerle bir şeyleri yine  hatırlatırım. Ben gaf yaparım, su kaldırır. Ama siyasette icraat gafı su kaldırmaz.                                          

    AKP içindeki koltuk yarışından da, Sakarya Asla Kaybeden Olamaz!

    Bir: 1 Ay bile gerekmez, İstanbul Treni’nin Ada Garı’na gelmesi için teknik tüm şartlar hazırlanır.

   İki: Somut en büyük kanıt; Adapazarı Garı’nın Bulvara bakan yüzündeki en büyük, en şatafatlı tabela bugün hala ADARAY.

   Üç: ADARAY, günde 22 gidiş, 22 geliş; toplam 44 sefer yapan bir trendi.   

   Dört: ADARAY Trenlerine, özel istasyonlarına, sinyalizasyonlarına trilyonlar harcanmıştı. Hemen hepsi duruyor.

   Beş: Yıllarca çalışan ADARAY Şehrin ulaşım akışına şu anda var olandan 5 dakika daha fazla aksamaya asla yol açmamıştır.

   Altı: “ Demiryolu yer altına alınsın; ya da, tren gara yukardan viyadüklerle gelsin!” işi olmaza sokmak isteyenlerin fantezisidir.

   Yedi: Açın Adapazarı Garı’nı 2 ay tren gelsin, gerçek tabak gibi ortaya çıksın! Siz de, “ ADA GARI’nı açtk!” diyebilin.

   Sekiz; ADA GARI’nı kapatmak, Çark Caddesi’ni araç trafiğine kapatarak Kent içi ulaşımına vurulan darbeden sonraki en büyük yıkım olacaktır. 

    SON: 2-3 Yılda şahane projesi hazırlanırsa; 7-8 yıl sonra ADA Treni çağdaş viyadüklerle, OTOBÜS terminalindeki gibi, Üst Kata gelir…

    İzmit şurada; önerdiğimin 100 katı viyadük şu anda İzmit’te her yerde yapıldı. Trafik akışı da hemen hiç kesilmeden!