HASTAYI, ACİLİ, SAĞLIĞI ANLA;

                                 SONRA DA, İYİ SAĞLIK HİZMETİ  ARA!..

          Tek başıma bahçede spor yaparken, kaydım ve dizimde şişmeler ve ağrılar ortaya çıktı. İki haftadır devletin sağlık kapılarındayım.

           Yaşım gereği, her kapıda da, acil hastalardan sonra, önceliğim varmış. Her kapıda da saygıyla bekledim. Filmler, muayeneler, raporlar. İlaçla tedavi uygun görüldü.

           Her şey sonuçlandı ve ondan sonra, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Sayın Doç. Dr. Hasan Salih Sağlam’a bir nezaket-tanışma-teşekkür ziyareti yaptım.

           Çünkü; Sakaryalıların Kamu Sağlık Hizmetleri her zaman önceliğimdir. Yaşadım; hakkım olan her şeyi, tüm kapılarda sıraya girip saygıyla bekledim.

          Teknoloji, kimi dünya-ülke geneli arızalara karşın, bir harika. Yaşlılar, bilmeyenler zorlansa da, personel destekleri her hastanede yardımcı oluyor.

          Ben de, hiç sorun yaşamadan, sonuca da ulaştıktan sonra; Sağlık derdimize çözüm katkıları yapan tüm çalışanlar adına, en son oradaki klinikten de çıkınca, Sayın Hasan S. Sağlam’ı ziyarete çıktım.

           İyi ki de ziyaret etmişim. İşleyiş sistemi orada da zaman, emek, acil öncelikli. Her personel, “ Sorun neydi, yardımcı olabilir miyiz?” diye, ilkin konuyu, sorunu erken anlama, çözme anlayışında. Bu ilk güzel izlenimdi.  

           Sayın Sağlam’ı kısa ziyaretimde, kendi adıma pekiştirdiğim bir çok kazanımım oldu; iki haftadır tanık olduğum, verimli sağlık hizmetleri için kutladım, teşekkür ettim.

          Yazmak utandırıyor ama; şehre girerken ve İzmit Caddesi’nden Araştırma Hastanesi yönüne giderken, kaç tane 112 Acil Ambulansı ile karşılaştım.

         Bu şehirde doğdum, büyüdüm, yaşlandım; 112 Acil Ambulansı’nın içler paralayan sireni ortalığı yırttığı halde, ambulansa yol açmak için kılı kıpırdamayan oto sürücüsü hemşerilerimden utandım!

            İki haftada ve son 1 aydır; akşam üzeri de, akşam 21.30’da da, gecenin 03.00’ünde de Araştırma Acili’ne gittim. Acillik hasta olmadığı halde, poliklinik sırasına girmemek için, akşam saatlerinde gelenler büyük günah işliyor.

            Ki, artık hemen her mahallede Aile Hekimliği, Sağlık Ocağı var. Araştırma Hastanesi’ne de, bölge hastanesine de hiç gerek olmayan hastalarımız çözümü Aile Hekimliği’nde aramalı. Araştırma Hastanesi’nin yoğunluğunu azaltmalıyız.

           112 Acil Telefonu ise asla gereksiz kullanılmamalı. 112 Acil Telefonu bir gün Sana, bana, herkese lazım olduğunda, çaresiz kalmayalım!

           Ülkemde; 112 Acil Ambulansını, hastaneye gitmek için taksi gibi kullanmak ise insanlık dışı bir anlayıştır.

            Özetle; Sağlık Hizmetleri, halkın insancıl doğru katkılarını da bekliyor!

 

 

                                   HARİKA GÜNDEM; DEPREM ŞEHRİNDE;

                      ÇOK KAT İMARI, BETON KALİTELERİ, DENETİM GÜNDEMİ 

          Çağdaş tartışmalarla, gizlisiz saklısız, ama etik boyutlar dışına çıkmadan, suç sınırlarını zorlamadan; şehrimizi ve ülkemizi konuşabilmek harika olacak!

          Yakın gündeme bakın: MÜSİAD Yönetimi Müteahhitler Birliği’ni ziyaret ediyor. İnşaat Sektörü sorunları paylaşılıyor. Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Savaş da:

            “ Sakarya’da iyi bir zemin veya sağlamlaştırılan zemin, denetim işleri ehil müteahhitlerle yapılırsa, rahatlıkla çok katlı binalar yapılabilir!” gibi bir görüş sunuyor.

           Haberi okuduğum anda köşeme almayı zorunlu gördüm. Çünkü, çok yakın günlerde, “ Deprem kaderimiz ve her an! Şehirde; hasarlı, O Depremi yaşamış çok katlı binalar her ana caddemizde, sokağımızda, yüzlerce!” diye yazdım.    

            Resmi, Mesleki, Siyasi ve Özel hiçbir Kurum Kuruluştan tık çıkmadı!

           Başkan Kadir Savaş’ın, “ Denetim İşi Ehil Müteahhitlerle yapılırsa!” sözünü tartışmaya açacaktım. Malum; bunca Deprem, bunca Ölüm, yıkım yaşandı; ülkede TEK SUÇLU YOK! Ne İnşaatı Yapan, ne de Denetleyen suçlu yok gibi: -)

           Ve de; İmar Yasaları’nda, Uygulamalarda İmar Denetimi de var, İmar Yapanları bağlayan Şartlar da var! Var ama, komik. Çünkü; yasalara göre:

           Kazılan temel gelip denetlenir, devam oluru imzalanır. Temel seviye betonu da öyle. Örülen demir beton dökülmeden önce de, sonra da denetlenir. Her kat demirleri betonları da aynı statüyle denetlenir.

           Belediyeler, eğer inşaat denetimlerini tam yasaları uygulayarak yapsa, hiç tehlike yok gibidir. Ama, O İnşaatlar biter mi? Denetleyici rantı n’apar? Şu gün Sakarya’da “ İNŞAAT DENETİMİ TAM YAPILIYOR!” sözü altına KİM imza atabilir?

          Valiliğin, “ Sakarya’da, geçen yıl DENETLEMELERDE, beton değerleri düşük olan 14 Hazır Beton Firması’na cezai işlem uyguladık! Bu firmalar sıklıkla denetleniyor. Yetersizliklerin ortadan kaldırılmasına özen gösteriliyor!” gibi, son derece güzel açıklamasının tartışılması bile şehir için harika bir kazanımdır!

          Ne olur; hiçbir taraf susmasın-susturulmasın; tartışmadan herkes kazanır!

         Örneğin; belediyelerin ve DENETİCİLERİN yeterli-radikal denetim yapmaları izlenir, istenir. Temel çukurundan, demir bağlamalara, beton kalitesi-dökümü, çatıya, elektrik su, kanal tesisatlarına kadar; denetim kalitemiz pekişir!

           Önemli olan; Ayrımsız-Kayrımsız Denetim ve felaketlerde, hiç hafifleticilik aramadan; Denetleyene de, İnşaatı Yapana da cezai uygulama yapabilmekte…

           Bunlar konuşulmalı!..Otopark sorunu bu ülkede 5-10 yıl içinde hayatı yaşanmaz hale sokacak! Belediyeler, daha temel atılırken otopark parası alıyor mu? Peki, sana otopark sağlıyor mu?.. Hadi, tüm belediyeleri zorlayın! 

          Yaptırımlar, zararsız hoşgörü dışında; tartışılsın, uygulansın; şehir kazanır!