17 Ağustos depreminin üzerinden 17 yıl geçti, yıllardır yıkımları gündemde olan hasarlı binalar bir türlü yıkılmadı, yıkılamadı. Bu binalar belli. Ne bekleniyorsa… Vali Hüseyin Avni Coş, geçtiğimiz şubat ayında bir açıklama yaparak, ‘..Kış ayları geçsin. Yaz ayları gelince, depremde hasar gören ve yıkılması gereken binalar için ilgili belediyelerle gereği yapılacak...’ demişti.

**

Sonra ne gibi gelişmeler oldu da, yıkım işi gerçekleşmedi bilmiyorum. Son günlerde bazı mahallelerde birkaç ev yıkıldı. Söylemek istediğim bunlar değil. Bu yıkımı yapılan evler, depremde hasar gören evler değil, kaçak, ruhsatı olmayan evler. Benim söylediğimse, 17 Ağustos depreminde, orta ve ağır hasar alan binalar.

**

Bu binalar tecrit edilmedi. İçlerinde hala insanlar yaşıyor. Bir deprem yaşasak, önce yerle bir olacak olan bu hasarlı binalar. Yeri gelmişken hasar çeşitleri konusunda da fikrimi söylemek istiyorum. 17 Ağustos depreminde üç-dört ay sonra Japonya’dan bölgeye bir heyet gelmişti.

**

Bir haftaya yakın Adapazarı’nda kaldılar, çeşitli incelemeler yaptılar. Deprem uzmanı olan bu Japon Heyeti içinde Ayeme Akina adlı bir bayan uzmanda vardı. Onunla, tercümanı aracılığıyla sık sık deprem üzerine konuşmuştuk. O günlerde çalıştığım gazetede birkaç tane Ayeme Akika haberleri de yapmıştım.

**

Ayeme Akika, Sakarya’da ve Kocaeli’nde kendilerine yapılan bilgilendirme toplantılarında bir konuya çok şaşırdığını söylemişti. O şaşırdığı konu, kendilerine hasarlı binalarla ilgili bilgi verilirken, ‘Az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı’ çeşitleme yapılması.

**

Bunun için diyordu ki, ‘..Hasarın azı, ortası, çoğu olmaz. Ne demek, az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı. Hasarlıysa hasarlıdır, hasarsızsa, hasarsızdır. Dünyanın hiçbir yerinde hasarın, Türkiye’deki gibi çeşitlendirildiğini görmedim, duymadım. Japonya’da bir bina depremde hasar aldıysa, o bina mutlaka yıkılır. Güçlendirme gibi çalışma yapılmaz..’

**

Bir Japon uzmanın ağzından ‘hasar’ kelimesinin yorumunu yaptıktan sonra, dönelim bizim yıkılacak olan hasarlı binalarımıza… Birkaç gün önce, 17 Ağustos depreminin yıldönümü acılarla anıldı. Yıldönümü nedeniyle çeşitli açıklamalar yapıldı. Hasarlı, yıkılması gereken binalarla ilgili tek açıklama hatırlayabildiğim kadarıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’ndan gelmişti. Özeti de, ‘Hasarlı, yıkılması gereken binalar yıkılmalı’ idi.

**

Büyükşehir Belediye Başkanı bile, ‘Yıkılmalı’ diyorsa, yıkılmalı. Ama kim tarafından ve de ne zaman?!..