Sakarya’yı Yöneten Siyaset yarın değiştiğinde; “ Yok öyle canın istedi diye şuraya kabak koyayım, şuraya çay satış büfesi demek!” denir mi?                           

   Ülkede şu gün olan bitene bakarsan, denilirmiş? Dahası;

   “ Şehircilik Bakanı, Adapazarı Gar ve Kent Meydanları’nı SAÜ Vakfı’na verdim!” bile diyebilir mi, bilemem?

   Taksim Meydanı ve Taksim Gezisi’ni, İstanbullulara sorularak oluşmuş Projesi’nin yapılış aşamasında, bir Vakfa(?) verebiliyorsan? Her şey olurmuş.

    Yarın, bir başka siyasi kafa da Adapazarı Gar-Kent meydanında at oynatır!  

    Sakarya’da Siyasi Muhalefet İnadına karşı değil, sanki muhalif bile değil!

    Aydın Belediyesi yapılacak yeni otoyol için, İl’in kaç bin dönüm tarım arazisi yok olacak diye, kıyameti koparıyor ve karşı öneri de getiriyor.

    Sakarya’da son 18-19 yılda milyonlarca dönüm tarım arazisi kamunun elinden ve köylünün elinden yok oluşa sürüklendi, çıt yok!

  

     Sakarya Büyükşehir yapıldı; Belediyesi’nin yetki alanında 500-600 köy oluşturuldu? Muhalefet Siyasiler! O Arazi ve mülk envanteri duruyor mu?

     Büyükşehir’in mülkiyetinde 5000 dönümden fazla arazi var deniliyor? Bu araziler hala duruyor mu? Mülkler ve araziler durmuyorsa?

     “ Kime, kimlere, kaça satıldı? Satılmadı, hangi Vakfa verildi mi? Kiralık verilen arazi mülkü var mı?”

     Ne Milliyetçi, ne Muhafazakar İl’mişiz meğerse? Yol geçer en son biz duyarız; Hastane kaç kat, Adliye nereye yapılacak herkes bilir, biz bilmeyiz?

     Tank Palet gitti gider, her yer OSB olur; en son Sakaryalı’nın haberi olur!

   Bunun adı da İSTİŞARE olur: -) Bin kere yazdım; İSTİŞARE , şehrin bilgisi, isteği, önerisi dinlenirse İstişaredir.

   Sakaryalı enayi değil. Günü gelir hesap sorduğunda, kimse çıkacak kapıyı bulamaz. Seçim kaybettiğinde şehre çıkamayan örnekler çoktur?

   Şehrin Belleğine kazınmış maddi-manevi hiçbir değeri, Sen-Ben-Seçilmiş hiçbir Allah Kulu zırt pırt değiştiremez! Aldım, Sattım asla!

    Şu gün Sakarya Yöneteni olan hemen herkes,” Tarım alanlarımızı gözümüz gibi koruyoruz! Gıda insanlığın geleceğidir!” der. Gerçek öyle mi?

    Şehirde toprak ve tarımla ilgilenen 60-70 yaş üstü çok değerli insanlarımız var: Halk O Tarım Duayenlerini bilir.  Orhangazi Salonu’nda onlar konuşsun!

    Aydın Halkı gibi sorun; “ Son 20 ve 40 yıldır; Sakarya’nın kaç bin (milyon) dönüm tarım arazisi Yollar, OSB’ler ve İmarlarla yok edildi?

    O yıllar içinde Kaç KÖY, Kaç Mera tarım envanterinden çıkarılıp, imara açıldı? Kamu kullanımından çıkmış, KİRA(?) ile Kime, Kaça, hangi şartlarla özelleşmiş ne kadar mülk ve arazimiz var?”

    Cevabı zor tabii; Muhalefet, Tüvasaş’ta kimi yanlışları kamuoyunda dile getiren bir sendikacının işten atılmasını bile soramıyor? Daha da garibi;

    Sendika sendikadır; İşçi Sendikası-Memur Sendikası, ikisi de sendikadır. İşçi Sendikası işten atılan Memuru ( lütfen bile) sormazsa, orda tuz kokar!

    

    Türkiye de, Sakarya’da hiç kimsenin babasının malı değil! Menfaatim veya bir siyasi anlayışa sempatim var diye, yanlışı sormamam, düzeltmemem hata!

    8-10 Yıl öncesine kadar, sorulurdu,” Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şu kadar trilyon borçla, Türkiye’nin en çok borçlu ilk 5 belediyesi içindeymiş?”

    Şu gün;” Borcumuz ne kadar? Azaldıysa, hangi mülkümüzü, arazimizi borca karşılık verdik?” bilen var mı, sorabilen? Buyursunlar, Söz muhalefette!