Eşim bir sabah çocuklar kahvaltıya gelecek. Simit alırmısın dedi. Serdivan da bir Simit fırınına gidip 4 adet simit aldım. Simitçiye 10 TL uzattım. Paranın üstünü bekliyorum. Simitçi bana ben ona bakıyorum. Abi simit 5 lira. 10 TL daha vereceksin dedi. Gözlerim açıldı. En son simit aldığımda simit 1 TL idi. Artış oranı tam 5 kat.
Hastaneye gittim yaklaşık 3 yıl önce Ozon Tedavisi yaptırmıştım. Seansı 45 TL idi. Bu kez benden 750 TL istediler ve eski müşteri olduğum için indirim yaptılar ve 600 TL aldılar. Tedaviye başladık. Hemşire ve Doktor Hanım daha önce bana tedavi uygulayan ekip. Yani değişmemişler. Hemşire hanıma 3 yıl önce maaşın ne idi şimdi ne oldu diye sordum. Ahmet Bey hiç derdimi deşmeyin dedi. Asgari ücrete devam dedi. Tedavi artış oranını ben hesaplayamadım siz hesaplayın. 
Kayınpederin memleketi Bulgaristan’a ilk gittiğimde bir TL yaklaşık 2.,5 Leva idi. Geçenlerde gittiğimde gümrük kapısında saatlerce geçiş için bekledim. Çıkışta baktım araçların nerede ise tamamı Bulgar Plakalı ve içleri tıka basa dolu. Uzun uğraşlardan sonra Bulgaristan’a geçtik. Filibe’ de bir Restoranda yemek yedik. Ben 100 leva bahşiş bırakmak istedim arkadaşım üstüme atladı. Ne yapıyorsun abi kaç para o biliyormusun dedi. Meğer 1 Leva 10 TL olmuş. 
Bu ülkede birçok kriz yaşadım ama böylesini hiç görmemiştim. Lüks araç ve lüks konut satışlarında patlama var. Lüks restoranlara randevusuz giremiyorsunuz. 2 kişi normal yemek yaklaşık 3.000 TL. İçki aldıysanız yandınız. Patronlar memnun hiç bu kadar kazanç elde etmemişler. Halk memnun. O zaman ne diyelim iyi uykular Türkiye. 
3 yıl önce 225.000.- ye aldığımız araç 1.300.000.- TL olmuş ve araç yok hiçbir Bayide. Otomobil firmalarının son 3 yılda satışları yaklaşık % 50 düşmüş. Karlılık oranı ise tam aksine artmış. Lüks araç satışlarında patlama yaşanıyor. Ülkede garip şeyler oluyor. Eskiden en ufak zam yapılınca millet sokaklara dökülürdü şimdi tık yok. Ne oldu bize.  İktidar diyor ki olayın farkındayız. Sosyal yardımları dahada arttıracağız. Yani çalışmayan ve üretmeyen oturduğu yerde yemeği, yakacağı, sağlık hizmetleri oy uğruna sağlanan tabiri caiz ise dilenci nüfusunu kat kat arttıracağız demiş. 
Dün çok eski bir dostun işyerini ziyaret ettim. Abi iş var ama yaptıracak adam bulamıyorum ne yapacağımızı şaşırdık diyor. Sosyal yardımlarla oy uğruna beslenen ama çalışıp üretmeyen bir toplum yarattık ne yazık ki. Aslında üreten toplum olsak ülkemiz için çok fırsat var. Avrupa için ucuz işçilik olan ÇİN çok uzak. Biz bu fırsatı değerlendirsek uçacağız. Ama yatan toplumla bu iş olmuyor diyor. Ben meslek lisesine sınavla girmiştim. Şimdi üste devlet para veriyor meslek liselilere. 
Uzun lafın kısası uyu Türkiyem uyu. Uyuyunca büyürsün.