Ankara ve İstanbul’da geçtiğimiz ay yaşanan patlamalar sonunda, birçok vatandaşımız yaşamını yitirmiş, yaşamını yitirenlerin üç katı da yaralanmıştı. Hatırlayın, o günlerde Sakarya başta olmak üzere tüm ülkede olağanüstü derecede trafik denetimleri yapılmıştı.

**

Patlatılan bomba yüklü araçların tamamının çalıntı olduğu biliniyor. Ayrıca, kendini patlatan teröristlerin tamamına yakınının da çalıntı araçlarla yolculuk yaptığı da biliniyor. İşte bu nedenle özellikle geçtiğimiz ay tüm illerde, tüm şehirlerarası yollarda trafik uygulamaları yapıldı, hala da yapılıyor.

**

Tüm bunlara rağmen acaba emniyette miyiz? Bu soruyu, okuduğum bir haberden çok etkilendiğim, tüylerim diken diken olduğu için soruyorum. Gerçekten emniyette miyiz?

**

Olay şu; Ankara’da son yaşanan patlamadan birkaç gün sonra, daha önce Van Emnilyet Müdürü olan Mahmut Karaaslan, Ankara Emniyet Müdürlüğüne atandı. Mahmut Karaaslan, göreve gelmesinden birkaç gün sonra ilginç bir olaya imza atmış.

 **

17 Mart’ta Ankara Emniyet Müdürlüğü görevine başlayan Mahmut Karaaslan, hemen iki gün sonra… 19 Mart Cumartesi, 20 Mart Pazar ve 21 Mart Pazartesi günleri yani üç gün boyunca Ankara caddelerinde güvenlik denetimi yapmış.

**

Ancak öyle bildiğiniz gibi, resmi üniforma ve yanında ekiplerle falan değil. Tek başına. ‘Tebdil-i kıyafet’ ile çalıntı plaka takılmış sıradan bir otomobille Başkent caddelerinde dolaşmış durmuş. Onlarca polis noktasından geçmesine rağmen, hiçbir noktada durdurulmadan yoluna devam etmiş.

**

Sadece onlarca polis noktası olarak görmeyin bu olayı. Ankara'nın bulvarları, caddeleri, meydanları, büyük sokakları yaklaşık 14 bin mobese kamerasıyla 24 saat izleniyor.

**

Buna rağmen yeni Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan’aın kullandığı çalıntı plaka takılı aracına ve kendisine hiçbir müdahalede bulunulmaması, çevrilmemesi ne kadar emniyette olduğumuz yönündeki sorunun bir başka cevabı gibi duruyor karşımızda.

**

Binlerce mobese kamerası izlediği bulvar, meydan ve ana caddelerden çalıntı, ‘41’ plakalı aracın durdurulmaması, birçok soruyu da beraberinde getirmiş. Bu araç, ana arterlerde dolaşmasına rağmen, hiç bir polis ekibince çevrilmediği gibi, Ankara'nın 513 noktasındaki MOBESE ve PTS (Plaka Tanıma Sistemi) kameralarınca da tespit edilememiş.

**

Habere göre, Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, üç gün boyunca çalıntı plakalı araçla yaptığı, ‘gizli’ denetimde hiçbir kontrol noktasında durdurulmamasına doğal olarak sinirlenmiş ve başta mobeseden sorumlu müdürler olmak üzere asayiş kontrollerini koordine eden polis şeflerini sert biçimde uyarmış.

**

Enteresan değil mi? Şu anda terör olarak en büyük tehdit altındaki bir Başkent’ten söz ediyoruz. İnanılmaz bir başıbozukluk. Böyle bir gelişme sonrası inan ister istemez, ‘Emniyette miyiz?’ veya ‘Ne kadar emniyetteyiz?’ diye merak ediyor.

6 Nisan 2016