İki maçlık Tuncay Şanlı rüzgarı yerini iki maçta gelen başarısız sonuçlar sonrası hüzne dönüştürdü.
Yönetimin önemsediği taraftar grubu Diyarbekir yenilgisi sonrası “bu senede şampiyon Taraftar” diyerek sesinin bir bölümünü tribünlerden saha içine postaladı.
Diyarbekir maçı öncesi on numara takıntısına kafa yoran, Ordu maçında sahaya dizilen oyuncu tercihlerine olumsuz tavır takınan ( Onların sahada olması gerekir dedikleri isimleri de hafta arasında gördük) bizim dışımızdaki kalemler ne der bilemem ama bana göre gün birlik günüdür. Gün el ele gönül, gönüle, takıma,yönetime ,oyuncu grubuna ve de teknik kadroya el verme günüdür. Bunun adı da kriz yönetme sanatıdır.
Bugün futbolda kapıda nöbet tutan, kötü günler geldiğinde kendini gösteren futbol krizi İsmail Canbaz’dan sonra Tuncay’la da bulunduğu yerden çıkıp, bir kez daha Rüstemleri sardı.
Anladık takım kötü gidiyor. Bazı oyuncularda düşüş var. Teknik kadronun kötü giden futbol arabasının hızını artırmak adına yaptığı hamleler tutmuyor. Bu süreçte ne yapmak gerek? Yas tutup gece gündüz ağlayacak değilsiniz. Size güvenip şampiyonluk için gün verenlere, size istediğinizin fazlasını verenlere karşı, biz bu değiliz diyerek futbol isyanı ile sahada olmalısınız. Gün birlikte olup, birlikte düşünme, birlikte olma zamanıdır.
Teknik kadro elindeki futbolcu sermayesine bu usta, bu tecrübeli diyerek sahaya salmak yerine, bu takımın futbol verimine katkı verecek oyuncuları sahaya salmak zorundadır. Tuncay Şanlı ve ekibiyle beraber dört maç geride kaldı. Bu dört maçın içinden çıkacak olumlu, olumsuz oyuncu tercihleri sanırım önlerine genel bir bilgi koymuştur.
Takım içindeki oyuncu grubu size sesleniyorum, içinizden bu iyi diyebileceğim bir oyuncu saymaya kalkıyorum, bulamıyorum. Şampiyonluk için sırtlarına forma, ceplerine bu ligin üstünde paralar konanlar, Bu kadar kötü olmaya hakkınız yok.
Biz bu değiliz diyorsanız, alın size bir fırsat. İlk yarının final gibi maçlarından biri olan Tarsus deplasmanında kazanın, kabus dolu günlerin önünü kesilsin. Son sözlerim, henüz her şey bitmedi. Üst sıralarla aramızda çok fazla bir şey yok. Bu takım üst sıra yarışından kopmasın, bu hafta kazansın, yarışın içindeki en önemli takım olur. Bunun içinde gün birlik beraberlik günüdür. Gün futbolcu, teknik kadro, yönetim ve taraftar gruplarının yanlarına medyayı da alarak kenetlenme günüdür.
Futbolda aşılmayacak engel yoktur, yeter ki sen istemesini bilmek adına direnç göster. Biz bu alemde böylesi futbol ayaklanışlarını çok gördük. Tarsus maçıyla beraber bu ayaklanış neden Rüstemlere tekrar geri dönmesin. Bu kadro bu ligin üstünde bir kadro dediklerimiz, Tarsus maçı bu düşüncelerimizi tekrar yeşertmek adına sizin önünüze konan bir şans paketi olarak santrada duruyor. Onu oradan alıp tekrar yaşama geçirmek sizin elinizde. Ben şahsen bu takımın Diyarbekir önünde hırpalanan futbol gönlünü Tarsus’ta onaracağını düşünüyorum. Yok yok bu takım bu kadar kötü olamaz. Bu takım çok çabuk terkedilecek oyuncu grubundan oluşmuyor. Öyleyse buyurun Tarsus maçına gidelim.
Ben inanıyorum ki bu Sakaryaspor’u yönetenler, oynayanlar, hırslı ve azimli şekilde bu maçı beklemeye başlamışlardır. Futbolda hırs ve azim çok şeyleri yok eder düşüncesiyle, bende kendimi Tarsus maçı sonrasına kilitledim.