Depremler oluyor, savaşlar çıkıyor, tribünler değişmiyor, olay, olay..

Dış güçlerin kurallarıyla donatılan TFF ve kurulları camdan bakıyor, raporlara göre yapıştırıyor, topa gelişine vurmak gibi..

Ağzı olan konuşuyor, futbol oyun olmaktan çıkıyor ve marka değerimizi hep beraber uçuruma itiyoruz..

Dolayısıyla “ucube” dediğiniz passolig değildir..

///

Sakaryaspor geçen sene ikinci ligde şampiyonluk yaşayınca passolig’le tanıştık, taraftar abone oldu.. Yeni Sakarya Atatürk Stadı’nda 70 olan kamera sayısı 250’ye çıktı..

Bu uygulamaya göre Sakaryaspor bir üst ligde mücadele ederken tribünlerde kuş uçsa kameralara takılacak, taşkınlık yapan taraftarlara ceza yağacaktı..

Yılport Samsunspor maçında gördük ki; tas aynı, hamam aynı..

İki maç seyircisiz ceza aldık, para cezası hasılatın yarısı..

Kameraların tespitlerine göre; sahaya yabancı madde atan taraftar sayısı 50, ceza Sakaryaspor’a kesildi..

Tribünlerde 20 bin taraftar vardı..

19 bin 950 taraftarın ne günahı var, cevap yok!.

TFF ve kurulları üç maymunu oynuyor..

Kural var, uygulama sıfır..

Olay çıkarmaya meyilli taraftar bildiğini okuyor, biz yazıyoruz..

Tam bu nokta da aklıma askerlik görevi yaparken karşılaştığımız toplu cezalar geldi..

Bir kişi suç işler, tüm bölük çekerdi veya takım veya manga..

İyi de arkadaş yıllar geçti, uygulamalar değişmedi..

Üstelik TFF’nin veya kurullarının değil, dış güçlerin dayattığı sistemlere rağmen..

O zaman passolig neden var?

Herşeye rağmen varsa ve liglerin marka değeri süratle zarar görüyorsa zarar veren adresi boşuna aramayın, sofrayı kuran kaldırsın..

Tüm bunlar yaşanırken Sakaryaspor yönetimi ne yapıyor, bakalım..

Tahkim’e gittik, ceza onandı..

Pazartesi Sakarya’da Bodrum’u ağırlayacağız, seyircisiz ceza nedeniyle stada taraftar alamayacağız ama dev ekran hazırlığı var..

Gerek yok..

Bırakın taraftar ekran başına kurulsun, maçı evinde izlesin!.

Yılport Samsunspor kaptanı Zeki Yavru’nun kulakları çınlasın..

Tek başına bizi gerdi!.

Su şişesi yüzüne gelmese PFDK bu cezayı veremezdi..

Türkiye’de bu işler bu kadar basit..

TFF ve kurullarına malzeme vermeyecek, işine bakacaksın..

Lig’de kalmayı garantilemişsin, Sakarya’da peşpeşe üç büyük maç oynayacak, hem para kazanacak, hem keyif alacaksın, başta yönetim ilk iki hesaplarına döndü..

Sonuç; en son odaklanmamız gereken ayrıntıydı..

Ancak başkan Cumhur Genç ve yönetici arkadaşlarının çoğu tribünden geldiği için taraftar gibi düşünüyor, golü maç başlamadan yiyoruz..

Ne olmalıydı?

Sakarya’da taraftar 3’e 5’e bölünmüşken takım uçmuş, yönetim ayak uydurmalıydı..

Yılport Samsunspor maçı öncesi Genç başkan basın toplantısı yapmalı, dostluk mesajları salmalıydı..

“Biz  hedefe vardık, rakiplerimize başarılar dileriz” demeliydi..

Gideni tutamazsın!.

Bu demeçten sonra takım uçmaya devam eder, şampiyonluk gelir, yönetim tarihe geçerdi..

Taraftar mı?

Önce aile içindeki kavgayı bitirsin, özüne dönsün..

Yani; biz tatangaları seviyoruz ama tek ses çıkan koroyu, oynadığı lige takılmadan yense de yenilse de takımına sahip çıkan tatangaları..

SANTRA HARİCİ

Kimi ölünce ölüyor

Kimi de yaşarken ölüyor