Hazırlıklarını tamamlamaya az kalmıştı. Makyajını son kez gözden geçirdi. Giyeceği kıyafete önce dolabın içinde sonrasında da giyinip ayna karşısında baktı. Eksiksiz olmak istiyordu. Sahneye çıkacak ve hayranlarını yeniden kendine hayran bırakacaktı. Kıyafet ve makyajından sonra şarkı repertuvarına da son kez göz attı. Her şey tamam gibi görünüyordu. Derin derin nefesler aldı heyecanını bastırmak için. Sahne arkasına geldi. Sahne ile arasında sadece birkaç adım kalmıştı. Son kez derin nefes alıp kendini sahneye attı. Ellerini açarak herkesi selamladı. Sahne ışıkları gözüne vurduğundan herkesi tam olarak göremiyordu, fakat hisleri ona bu gece sahne aldığı gazinonun ağzına kadar dolu olduğunu söylüyordu. Lafı uzatmadan hoş geldiniz dedi ve ilk şarkısını söylemeye başladı.
İlk şarkıyı bitirdikten sonra sıradaki şarkısına geçti. Artık heyecanı geçmişti, sahnede şarkıların ardı arkası kesilmiyordu. O sırada şarkılarını söylediği eski, dökük depoyu polisler bastı. Bu ıssız depo için yüksek ses ihbarı gelmişti. Polisler alanı kontrol için gittiklerinde kaşılaştıkları durum çok ilginçti. Sahne gibi bir yükseltide bunu gördüler. Güzel bir sahne kıyafeti, abartı makyaj ve elinde bir mikrofon vardı, yanında ise müzikleri çalan bir müzik seti. Sahnenin karşısında ise masalarda oturan cansız mankenler yer alıyordu. Polis, gördüğü bu manzara sonrasında şaşkınlığını üzerinden atıp hakkınızda yüksek sesten dolayı şikâyet var dedi. Bu manzarayı gördükten sonra amirlerini aradılar ve durumu izah ettiler. Amirler ve konu ile ilgili uzman kişiler olay yerine intikal ettiler. Onu ruh sağlığı hastanesine sevk ettiler. Yüksek ses şikâyeti onu ruh sağlığı hastanesine kadar götürmüştü. Ne olurdu sanki haftanın diğer günleri yaptığı gibi sesi az açsaydım diye kendine kızıp durdu. Şarkı söylediğim için bu hale geldim diyerek kendi kendine yakındı.
İlk bulgularda onun kendini çok ünlü bir ses sanatçısı olduğuna inanmış kişilik bozukluğu olduğu yönünde bir sonuç çıktı. Kendi kafasında kurduğu dünyayı fiziksel olarak da oluşturmak istediği kanısına varıldı. Gerçekten o kadar uzaklaşmıştı ki gerçek hayattan, hangi tarihte olduğumuzu bile bilmiyordu. Polis, doktor ve uzmanların görüşü sonrasında savcılıktan çıkan izin ile onun yaşadığı eve doğru gittiler. Evin kapısını açarak içeri girdiler. Ev, son derece temiz görünüyordu, fakat polislerin dikkatini çeken detaylar vardı. Salonda iki, mutfakta da bir adet olmak üzere cansız manken bulunuyordu. Bunların fotoğraflarını çektiler. Çektikleri bu fotoğrafları uzmanlara ve doktorlara yolladılar. Doktorlar bu fotoğrafları ona gösterdiler. O da bunları tanıdığını söyledi. Bir tanesinin menajeri, diğerinin ise organizatör olduğunu söyledi. Mutfakta duran cansız mankenin fotoğrafını gösterdiklerinde ise onun en yakın arkadaşı olduğunu söyledi. Dedikodu yaptıklarını, her gün beraber kahve içtiklerini söyledi. Bu açıklamaları yaptıktan sonra doktora ne zaman eve döneceğini sordu. Acil olarak eve gidip uyuması gerektiğini yarın da sahneye çıkacağını söyledi. Doktorlar bunun üzerine yakalandığı yer ile ilgili ona sorular sordular. O da oranın bir gazino olduğunu orada hep sahneye çıktığını söyledi. Hayranlarının oraya gelip mekanı tıka basa dolduklarını anlattı. Hatta kendisini nasıl tanımadıklarını sordu doktorlara. Doktorlar durumu alttan aldılar. Sonunda onun hastanede kalması ve tedavi olması gerektiğine karar verdiler. Durumu anlatan bir rapor hazırladılar ve yetkili yerlere yolladılar. O ise artık yeni sahnesi olan ruh hastanesinde farklı bir topluluğa şarkılarını söylemek için hazırlıklarına başladı. Artık cansız mankenlere değil canlılara şarkılarını söyleyecekti.