Sakarya’daki hemen tüm yazılı basını izlerim. Sayfalarının yüzde sekseni şehri ve ülkeyi yönetenlerin icraatları, başarıları ile doludur. 

Şehrin günlük sosyal ve ekonomik hayatına ayrılan sayfalar içinse, çok olağanüstü günler dışında, ancak yüzde yirmi kadar sayfa ayrılır.

Gazete için hayat anlamı taşıyan reklamlar için, tüm gazetenin yüzde beşi ayrıldığında zafer günüdür.

Bu oranlar benim tahminimdir, gerçek rakamlar değil. Çünkü söylemek istediğim sözüm var; Şehrin maddi, manevi tüm güçlerini elinde tutan yöneten güçler gazetelerde sadece işlerine gelenin, istediklerinin yer almasını isterler.

 

**

Yapılan-yapılacak, kendilerine de maddi-manevi büyük kayıpları yaşatacak yanlışların bile gazetelerde yer almasını istemezler. Yanlışlar büyüyerek kendi iplerini çekene kadar uzar…

Bu benim basın hayatımda yaşadığım en büyük sorundur. Oysa, yanlışı görür, susar ve gördüğümü yazmaz, zamanında önlemezsem bu benim için hainliktir.

Haaa... Şehrimin eksiklerini, yapılan- yapılacak yanlışları yazmazsam, zaten halkı külliyen susmuş şehirde bir daha asla huzurlu ve güzel bir yaşamın kurulamayacağını bilirim.

 

**

Şehir ve Yönetenler; küçük çıkarlar, geçici makamlar elimin altında kayar gider diye susar; doğruları isteyerek konuşmaz, ısrarla istişare (?) etmezse;

“ İstişare!” lafını tam doğru kullanan Yerel Gazetelerin önemi de bilinsin. Yerel Gazetelerin işlevini göremeyen, susturma kolaylığını önceleyen neler kaybettiğini de göremez.

Bunları önümü açsınlar diye yazmıyorum… Hemen hiçbir yerel yönetenin benim kadar boş vakti, gezme, izleme fırsatı yoktur, olamaz… Benim var ve şehrime karşı en büyük sorumluluğumdur. Yazarak İstişare yapıyorum.

Benim bildiğim İstişarede, karşıdakine verilen talimatlar yoktur. Karşılıklı fikir alışverişi, danışma vardır. Sevgiyle, saygıyla bu da bilinsin isterim. 

 

 

                       RAYLI SİSTEM PROJESİ OLMAYAN BÜYÜKŞEHİR VAR MI?

Türkiye’de birçok Büyükşehir son 10 yılda raylı sistemini yaptı, işletiyor. Bursa, otomotivde olduğu gibi, Yerli Raylı Sistem Aracı’nı ilk yapan, işletmeye de alan-başlayan şehir bile oldu.

Sakarya’da, değil Kent İçin Raylı Sistem Ulaşımı, hala Projesi bile yok. Amaaa…

Türkiye’de, İstanbul metrolarına ve hatta Avrupa’yı Asya’ya denizin altından bağlayan Marmaray’a Raylı Araçlar yapan Güney Kore’nin ROTEM Fabrikası Adapazarı’nda.

Oh beee!..Ulaştırma Bakanlığı’nın 2016 Bütçesi’nde kısıtlama varmış. Yani, Mithatpaşa’dan Adapazarı Garı’na kadar yeraltına alınacak demiryolu bu yıl başlayamaz gibi.

 

**

Yeraltına alınacak o demiryolu şehrin ulaşım problemlerine hiç çözüm olmaz. Geçiş hızlanır, bugün bile kimi saatlerde kilitlenen önceki, sonraki tüm kavşaklar kangrene dönüşür.

Biz, yer altı projesine ayrılacak o bütçe ile Kent Raylı Sistemi’ne başlarsak; Yönetenler de, Şehir de geleceği kazanır.

Şu çok doğru; Eski Yönetenlerin en büyük yanlışı; Kent merkezini kuşaklayan geniş caddeler düşünülmemiş, yok! Bugün ise, nüfus ve araç yoğunluğu  gerçek.

O zaman; Büyükşehir Belediyesi’nin, TEM’in doğusundan Adapazarı’na Giriş GİŞE Projesi’ni gündemden neden indirildi?

 

**

 

Sakarya Nehri üzerinde yapılacak o köprü n’oldu?  Yeni Atatürk Şehir Stadı’na, Yenicami Bulvarı’na ve Kent Merkezi’ne girecek o proje ne aşamada?

Serdivan için düşünülen ve söylenenler bence de çok haklı. Serdivan artık cillop gibi bir şehir ve cillopluk hızlandıkça da hızlanıyor. Sadece 1 yılda 2 dev hastane bitmek üzere…Sakarya 1000 Yataklı Hastaneye yer bulamıyor…

Şu da es geçilmesin! Çark Caddesi üzerindeki Eski Atatürk Stadı, Altyapı arazileri ve Şeker Fabrikası arazileri tüm Sakarya için Kent Hayatı demektir. Orada TOKİ MOKİ olamaz!..

Sakarya Milletvekillerimiz, AKP İl Yönetimi, Sayın Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüz için, geçen hafta gezdiğim Kocaeli Seka Park’ta sadece son 1 yılda yapılan eşsiz yatırımları yazacağım…

Zamanım, sorumluluğum vardı; gezip gördüm, bilgilendireyim. Belki Sakarya halkına daha da iyisi kazandırılır. Çünkü Muhteşem Kent Alanlarımız var!