BU KADAR SİYASİ TANTANA VAR; SONUÇ NE?

         Cuma günü Adapazarı sanki güvenlik ablukasındaydı. “ Hangi Bakan geldi?” diye, sormak için gazetemizin haber merkezini aradım. Öyleymiş!

Şehir ve ülke insanları için yapılacak bir projenin temelini atmak veya açılışını yapmak için gelmişse; hoş gelmiş, sefa gelmiş! Amaaa!..

Yok, öyle bir şey için değil de, siyasi iktidar sempatisini pekiştirmek için gelinmişse, işte orada çok farklı düşünürüm? Bu tür siyasi tantanalar çok artan biçimde ve hemen her gün yapılır oldu! Ankara’ya, her köşeye moral depolama!

Siyasetin günlük tantanalarının halkın cebinden çıkan maliyetini düşünmek pek kimsenin aklına gelmez. Gelse de, sormak, sağda solda konuşmak çok tehlikeli!

Haftanın son iş günü. Adapazarı caddelerindeki olağanüstü önlemler nedeniyle, şehirdeki ulaşım akışı yavaşlamıştı. Zaten diken üstündeyiz, yaratılan tedirginlik siyasetin umuru değil mi?

Farklı bir soru; sadece O güne ait güvenlik harcamalarının bedeli nedir? Kaç personel görevliydi? Kaçı çağdaş çalışma normlarına uygun günlük mesai saatine göre çalışmıştır?

          Ertesi gün ziyaretin Sakarya’ya ne kazandırabileceğini okudum. Bunları saklar, 1 yıl sonra sorarım: “ Atılan taş, harcanan paraya değdi mi?”

Ne ülkemde, ne de başka bir ülkede; insanların en küçük bir tehlikeyle, bir tehditle karşılaşmasını dilemem! Ama bu olasılık ne yazık ki her yerde var!

Buna karşın günlük kent yaşamındaki hayati tehlikeler için alınan önlemler; her ülkeye göre çok farklı. Japonya’da, kaldırılan bir tren hattı, bir tek kız öğrenci için okulunu bitirene kadar devam ettiriliyor; bunu yazdım!

Bizim ülkemizde, siyaset; en büyük güvenlik önlemlerininsiyasi tantanalar için var olmasını önceler. Oysagüvenlik güçleri toplum içindir; halk için varlardır!

Mesela; İstanbul’a ne zaman bir devlet büyüğü gelse? O gün Anadolu ve Avrupa yakalarında sadece birer tören yapılsa; O gün Dünya Şehri’nde ulaşım felçtir!

Devlet Büyüğünün O felçten asla haberi olmaz; jet gibi geçilip gidilir! Trafiğin şehrin her yerinde öyle mükemmel aktığını sanırlar! Memurların keyfi de çok yerinde sanılır! Bir teki doğru mudur?

Güvenliğin yasal uygulamalarına siyasi müdahale olmasa, asıl keyif de o gündür!

Bakın; “ 2015 Yılı Genel Güvenlik Harcamaları!” demiyorum. Temel atma,  açılış töreni, iç ve dış ziyaretler-geziler, seçim mitingleri, kongreler vesaire; sadece Onların 1 yıllık güvenlik harcamaları toplamı nedir?

Siyasi Partilerin, hükümetlerin, devlet büyüklerinin,2015 yılında yaptıkları siyasi etkinlikler için alınan güvenlik önlemleri devlet bütçesine kaça patlar?

O paranın yarısı ile kaç hastane, kaç okul yapılır? Kafanız karıştı değil mi?

 

 

 

                       SAKARYALI; CHP’YE BUGÜN SORMAYA BAŞLASIN;

                                  MHP’DEKİ PARTİ İÇİ SÜRECİ DE İZLESİN!

“Siyasi önceliğim yok!  Sürekli AK Partiyi kötülemek gibi bir siyasi misyonum da olamaz! Hiçbir siyasinin-siyasi partinin bana böyle bir misyon yükleme yaklaşımı  olmadı, olamaz da!” desem;sözler öylesi misyon üstlenmişamcamlara vız gelir.

Yine de, her zaman söylediğimi yazıp geçeyim! Ülkede ve yerelde AK Parti iktidar. Devletin bütün yaptırım gücü, servetleri elinde! Fazlası var, eksiği yok!

Ülkede ve şehirde, yapılması gerektiği halde yapılmayan sosyal ve ekonomik projeleri kime soracağız? Halkın günlük yaşamda karşılaştığı çağdışı aykırılıkları kime soracağız?

Halk, ülkenin yönetme yetkisini; gücünü, servetini hangi siyasi partiye vermiş ise; yanlışların hesabını açıkça sormak, her vatandaşın en tabii hakkıdır!

İşte burada, genelde hepimizin yaptığı bir hata var. Hata varsa; küçük büyük ayrımı olmaz! CHP, MHP gibi muhalefet partilerine de hesap sorulmalı!

CHP ve MHP, siyasi muhalefet işlevleri nedeniyle, Devlet Hazinesi’ndenbüyük para desteği alırlar. Bu hesap da sorulmalıdır!

CHP’ye, MHP’ye Sakarya’da ne hesabı? Nasıl sorulabilir?

 Açayım:CHP, Genel Başkan ve CHP Genel Merkezi Yönetimleri yenilenmiştir. Bugünden sorulara başlayacağız! MHP’deki süreci de izleyelim; zamanı gelince yazarız.

CHP İl Yönetimlerinin ve 6 yıldır-2. Dönem- CHP Milletvekili olan Sayın Engin Özkoç’un, 13 yıldır; Sakarya’daki tarım arazilerinin villa kentler haline dönüşmesini eleştiren tek lafını duydunuz mu?

Tarım üretimini zirvelere taşıyacak, çiftçiyi refaha kavuşturacak; Sakarya Arazi Toplulaştırma Projesi’nin hayata geçirilmemesini sorguladıkları görüldü mü?

Sakarya’da, “ 8-10 Organize Sanayi yaptık!” denilir. CHP yönetimleri ve Özkoç; hala yanındaki tarım arazilerine genişlemek isteyen OSB’ler için ne düşünür?

Kurulu işletmeleri olan; 2,5 OSB’nin ve kurduk denilen OSB’lerin elektrik enerji ihtiyacı öngörülmüş mü? Nereden sağlanır, yatırım var mı? OSB arıtmaları?

Hadi; okul ayrımları var mı, CHP ve CHP Milletvekili görüş versin? Saray gibi yapılan okulları ben misöyleyeyim? Öğretmenlerin ve atanamayan öğretmenlerin derdi var mı?

Görevini yasalara uygun yapan kamu görevlisine destek olan, teşekkür eden siyasi muhalefet var mı? Siyasetin istediğihayret işlere olur veren kamu görevlisine karşı çıkacaktek güç de siyasi muhalefettir! Var mı?

Gazeteci karşı çıkıp, içeri girsin; Sen Silivri’de ziyaretçisi ol; oh ne ala!

Şubat 2016 sonunda, hala yazabiliyor (!) olursam; CHP’ye Sakarya’dakisiyasi muhalefetİşlevleri’ni hatırlatırım. MHP’de de, parti içi süreci bekleriz.

Muhalefetin; sosyal sorumluluğunu keşke kendi partilileri hatırlatsalar!