Gecenin ilerleyen saatlerinde duymuştuk Kaynarca’da yaşanan vahşeti. 4 ayın üzerinde bir vakit geçmiş.
Yaşanan vahşetin ardından Sakarya’da bulunan bazı STK’ların hem acılı ailenin yanında olmak hem de açıklama yapmak için Kaynarca’ya gittikleri söylendiğinde yola koyulmuştuk.
Kaynarca’ya vardığımızda ilçenin sessizliğine Baba Halid’in feryatları karışıyordu.
O gece hastanedeki kederli babanın hali gözlerimizin önünde bir perde gibi duruyor. Feryatları, yakarışları yankılanıyor kulaklarımızda Nasıl yankılanmasın ki?
10 aylık çocuğun, dünyaya gelmeyi bekleyen bebeğin ve eşin vahşice katledilmiş. Bu acının tarifi var mı?
Nasıl açıklayabiliriz? Ne ile açıklayabiliriz? Kelimelerin pek de anlam ifade etmediği bir durum.
Şimdi bu olayın faillerinin yargılanacağı dava bugün 9.30’da Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Davanın avukatlığını üstlenen heyet ve acılı eş Halid Al Rahmun, hafta içi basının karşısına çıkmış ve herkesi yanında durmaya çağırmış.
Beni ne ilgilendiriyor demeyin! Bu dava vicdan sahibi tüm insanların davasıdır. Herkes bu olayda sorumluluk sahibidir!
Sakarya’da bulunan STK’lar, kadın dernekleri, kuruluşlar bu davayı takip etmeli, bu menfur hadisenin karşısında durmalıdır.
Şimdiye kadar kamuoyunda bu konuyla ilgili kısıtlı sayıda sivil toplum kuruluşunun desteklerinin ismi geçiyor.
Sakarya Barosu davayı takip edecek mi? Kadın dernekleri vahşice katledilen Emani’nin ailesinin yanında yer alacak mı?
Siyasi bir düşünceye kapılıp, bir kadının ve çocuklarının katledilmesine seyirci kalmak, insanlık ayıbıdır.
Herkes buradan kendine pay çıkarmalı, bu menfur hadisenin takipçisi olmalıdır. Çünkü bir gün gelir biz de bu gibi acı hadiselerin yakınında kendimizi bulabiliriz!