Sevgili okurlar,
Türkiye genelinde olduğu gibi, Sakarya’da da artık, “siyasi alanda”, vatandaşın desteğini almak için, “kapı, kapı dolaşanların ayak seslerini” duymaya başladık..
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Akyazı’da adı verilen “spor kompleksinin” açılış rüzgarı hala dinmedi..
Ziyareti önemseyen Akyazılı hemşerilerimiz,” Ziyaret çok önemli, daha da önemlisi Akyazı’ya kazandırılan bu spor kompeksidir. En azından gençlerimizin spor geleceği için ilçemize böyle önemli, kapsamlı bir spor tesisi kazandırıldı. Öyle yada, böyle bu eser, bu dönemde gerçekleştirildi. Kimine göre, siyasi bir şov sergilendi, kimine göre, hak eden açılışı yaptı.. “Bal tutan parmağını yalar..” misali bir durum sözkonusu..Açılış bugün yapılmayacakta, ne zaman yapılacak? Elbette ilçemiz daha fazla hizmeti hak ediyor” diyerek görüşlerini paylaşmaktan imtina etmiyorlar..

AKYAZI BUNU HAK EDİYOR!
Bir başka kesim ise, siyasi tarihin yapraklarını geri çevirerek, Başkan Recep Yıldırım döneminden, Yaşar Yazıcı ve bugüne gelerek Başkan Bilal Soykan dönemini mercek altına yatırmadan edemiyor..
İşte bu kesimi de, ikna etmek gerçekten zor?..
Onlar,”evet ama, Akyazı’ya daha güzel, daha planlı, programlı, gelecek vaateden eserler de kazandırılabilinirdi” yaklaşımı ile İlçenin birçok eksiğine dikkat çekiyorlar..
Akyazılı hemşerimiz AK Parti milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun ise, bu ziyaretlerde ortalıkta görünmemesini de konu edenler yok değil..
“Milletvekilliği bitti, ortaklık bitti” öyle mi?
Öyle de, “siz tepeden paraşütle inme, birini alıp, milletvekili yaparsanız, olacağı bu değil mi” diye de size karşılık vermezler mi?

HATIRLANSALAR İYİ OLMAZMIYDI?
Bütün bunlardan maada, bir sporun içinden gelen bir dostum,
“Yusuf kardeş, keşke bu önemli açılışta, Akyazı sporuna büyük hizmetleri olan, hatta pancar tarlasını, gençlerin hizmetine sunan,”oflu Naci” lakaplı,  merhum Naci Fazlıoğlu,, “Hiristo” lakaplı Fuat Aktürk, Aliosman Uygun, hatta “futbolun paşası” olarak bildiğimiz İhsan Necati Sarı, futbolun bir başka mühendisi Mehmet Hünkar Baykal’ın da adları, bu spor kompleksinde, bazı birimlere verilse ne güzel olurdu” sitemi ile dünün o imkansızlıklar içinde, gençlere spor önderliği yapanları hatırlattı..

AHTE VEFA NE GÜZELDİR!
Elbette güzel olur du ustam, elbette!
Bu “ahte vefayı “ gösterecekler kaldı mı ki?
İnşallah, bu yazıdan sonra dikkate alırlar ve gereği yapılır!?
“Ahte vefa” kelimesi, hemen bana “MHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül’ü” hatırlattı..
Önceki gün memleketi Hendek İlçesi’ndeydi..
Ankara’da, Sakarya’yı başarı ile temsil eden ve partinin en önemli isimlerinden biri olan Muhammed Levent Bülbül ile ilgili anlatılanları, Ankara’daki havasını, çalışmalarını biliyorum..
Artı ve eksikleri ile MHP, Sakarya’da her dönemde bir milletvekili çıkarmayı başardı..

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL GERÇEĞİ?
Şimdi ise milletvekili listesinin başında Ankara’dan başarıları ile dönen ve tekrer vatandaşdan yetki isteyen bir Muhammed Levent Bülbül ve arkadaşları var..
Listenin ikinci sırasında yer alan “Ahmet Ziya Akar, Hüseyin Ekşi, Sezen Şengöz, Yaşar Aygüneş, Şükür Salih, Nesrin Burnazoğlu ile Ali Halil”, hem MHP adına, hem de kendileri adına vatandaştan destek istiyorlar..
Onların dur, durağı yok, gece gündüz çalışmalar sürüyor..
Bakalım, MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, kendisi ile birlikte bir başka arkadaşını Ankara’ya taşıyabilecek mi?
Bu bakımdan,” bir değil, iki, iki değil, üç, hatta dört, beş..” diyenlerde yok değil..
Listebaşı Muhammed Levent Bülbül’e ziyaretlerde, toplantılarda büyük bir teveccüh var..
Üstelik Hendek ilçesine yaptırılan Hendek Lisesi’ne de “Devlet Bahçeli Lisesi” adı verildi..
Halkımız bu kadroyu, mutlaka, ama mutlaka değerlendirecektir..

AKYAZI LİSESİ
Hep Akyazı-Hendek mukayesesi yapanlar, Akyazı Lisesi’nin yıkılıp, yerine yapılmamasından büyük rahatsızlık duyduğunu bir daha hatırlatmadan olmaz!
Niye yıkıldı, niye yapılmaz?
AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, bu konuda bizi aydınlatabilir mi?
Bu liseyi istiyoruz..
Akyazılı’nın oyları, öyle cepte keklik değil!..
Madem yıktınız, yerine yenisini yapınız?
Başkan Bilal Soykan’ın,” sağıra yatması” kabul edilemezdir!
Büyük hatıraları ile bu lise programa alınmalı, tez elden temeli atılmalıdır..
Hendek İlçesi’ne dönecek olursak..
MHP’li Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu, Hendek ilçesinde güzel işlere, çalışmalara imza atıyor..
Sakarya’da Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’den sonra popülerliği, hep önde..

GÜVENLİKÇİ POLİTİKALAR?
Hendek İlçesi’nin bu seçimlerde ençok konuşulanlardan biri olan merhum Ali Gaffar Okan’ın da seçimlerin büyük kozu ve öznesi olduğu gerçeği ortada..
Diyarbakır’da haince, kalleşçe Ali Gaffar Okan’ı şehit edenler biliniyor..
Bu vesile ile MHP kanadının, “terör, terörist, HDP iltisaklı söylemlerine” ve çıkışlarına cevap verenler yok değil..
Daha doğrusu,”senin teröristin, benim teröristim” noktasında bir yarışın, kimseye faydası olmaz..
“HDP öyle de, peki Hüdapar”, nereye konacak?
Sert ve kem sözlerin de, “bu bağlamda ne işe yaradığı noktasında, iyi analizler yapılması” gerek..
Zira bu seçimlerin, “salt milletvekili seçimlerinden, bir cumhurbaşkanı seçmeden öte, büyük manalara taşıdığını” bilmeyen yok..

TEK ADAM MI, PARLAMENTER SİSTEM Mİ?
Bu seçimler, “Tek adam rejimi ile Parlamenter sistem” arasında bir tercih seçimi olduğunu söyleyenlere, kulak verilmeli..
“Egemenliğin” sözkonusu olduğu, bir seçimlerin yapılacak olmasının altını çizenlerde, haksız değiller..
“Atatürk’te ve Cumhuriyet’te kalalım” diyenleri, yok sayamazsınız?
Millet, artık “ben yaptım oldu, bittilere de” tahammül edemiyor!
“Sen yaptın ama, nasıl ve kaça” soruları ülkede tavan yaptı?
“Şeffaflık, hesap verilebilinirlik, eşit, adil, hak, hukuk” temelinde “bir gelir dağılımı sağlanmadan”  ülke ayağa kaldırılamaz!
“Yaşa, varol padişahım” devirleri çok gerilerde kaldı..
“Ülkede, artık neyin ne, kimin, kim olduğunu” bilmeyen yok!
“Biz biliriz işimizi, işimiz kimseden sorulmaz” anlayışı ile nereye kadar gedebilirsiniz ki?

İNSANIMIZ BIKTI,USANDI?
Bu açıdan, hem Sakarya’da, hem ülke genelinde, “ayakların yere bastığı siyasetler ön plana alınmalı, Sakarya’ya ne gerekli, ne yaptık, ne yapılmalı, insanımızın beklentileri nedir” noktasında, “kendi söylemlerinizi, siyasetlerinizi insanımıza dayatacağına, insanımızın görüş ve düşüncelerini önceleyen siyasetlere” yönelinilmeli ve öncelik verilmelidir.
Bunda zaruret değil, mecburiyet olduğu gerçeği de ortadadır!..
Burada “siyasi dil de” çok önemseniyor..
“Yunusça seslenmek, Mevlana’ca gel demek, Halil İbrahim sofralarında buluşmak, bir çay içimi de olsa, hoş, latif sözlerle siyaset yapmak ta” artık, çok makbul..
İnsanımız gerginliklerden, kutuplaştırmalardan, ayrıştırmalardan, çekişmelerden bıktı usandı..
Vatandaşı bu manada germeğe kimsenin hakkı yok!
Yusuf Cinal yazıyor, 27 Nisan 2023