Zeki Toçoğlu…
Ersin Taranoğlu…
Yusuf Alemdar…
Ali İnci…
Rıdvan Duran…
Hüseyin Emanet…
Tuğba Akkar Şen…
M. Gökhan Kilit…
Hani isimler üzerine kurulu oyunlar vardır, sanki onlardan biri bu şehirde oynanıyor:
-AKP’nin Büyükşehir adayı kim?...
***
Medyamızda bir alem…
Oyunun kahramanları üzerine köşeleri doldurup boşaltmaktan, bağlı oldukları aday adayını şişirmekten, hiçbir işe yaramaz yorumlar yapmaktan, beşibir yerde gibi sekizi bir yerde dedikodusal haberlerin malzemesini oluşturuyor…
Her yanda yankılanan, gazete sayfalarında dalgalanan soru yanıt bekliyor:
-Büyükşehir adayı kim?..
***
Politika bir bakıma yüzeyseldir; siyaseti anlamak için partilerin reel politiğe göre strateji oluşturduklarını bilmek gerekir...
Yani?..
Olaya teşhis koyabilmek için şu iki soru incelenmeli:
1) AKP için 31 Mart bir yerel seçim tarihi midir?
2) Muhalefet bloku, bu seçimi belediye başkanlığı seçiminden çıkarıp ‘başkanlık sistemi’ referandumuna dönüştürecek güce ulaşır mı?..
AKP lider kadrosu bu iki soruya yanıt bulmadan seçim stratejisi oluşturmaz…
Adaylarını da bu gerçekliğe göre saptar…
***
Peki, bu iki can alıcı soru yanıt buldu ve AKP genel merkezi birincisinde karar kıldı varsayalım…
Bu durumda AKP adayı kim olur?...
Deneyimler gösteriyor ki, saraya yakınlık, ilişkiler, partiye sadakat, teşkilat görüşü, milletvekili ağırlığı gibi unsurlar belirleyici olur…
Yani?..
O zaman yazının başında vurgulandığı gibi isimler üzerine kurulu tahmin oyununu oynayabilirsin…
Çünkü, AKP Genel Merkezi, aday kim olursa olsun Sakarya’yı çantasında keklik görür…
Peki, AKP ikinci soruya takılıysa ne olur?...
İşler değişir…
Ne değişir?..
Partiye bir oy fazla getirecek umudu veren kişiyi aday olarak saptar…
Peki, gösterilecek aday, adaylık müracaatında bulunanlardan ya da bu isimlerin dışında biri olabilir mi?..
Neden olmasın?..
AKP varlığını her koşulda kazanmak üzere kurgulamış bir parti değil mi?..
***
Medyamızda çoğu şaşkın istihareye yatmış sayıklıyor…
-Büyükşehir adayı kim?..
Peki, ben ne diyorum?..
Diyorum ki:
Bekle…
Ve gör…