CHP Milletvekili Sayın Engin Özkoç, bence Sakarya’yı epeyce es geçiyor; yazarım.
MHP Milletvekili Levent Bülbül de Ankara’ya gidince, burada bizleri, “Sözlerimizin arkasındayız!” gibi, sözlerle geçiştirmeye mi başladı?
Hendek’te, binlerce Arapça bilen İmam Hatip mezunu var. Almanca dersini kaldırıp, Arapçaya mecburcu edenler orada gündeme alınmaz mı?
Sn. Bülbül, Hendek OSB’yi ziyaret etmiş. İkinci OSB’de ihracat artışı önceleniyormuş. Almanca öğrenmek, Hendek liseleri için önemli değil mi?
***
Hendek OSB alanı, sessiz sedasız 200 hektar daha büyüyorsa, bunun doğru yanlış yanları konuşulmaz mı? Bu aşama öncesi yapılacaklar olmaz mı?
OSB Müteşebbisleri Başkanı,“ İşçiyi nerden bulacağız?” diye soruyor. Yani, Gelecek Projeksiyonu Bütünlüğü eksik gibi. İşte, nitelikli çalışan ihtiyacı var?
Hendekli bir Milletvekili, “ Fakültemiz var! Hendek Belediyesi de, SAÜ Kampusuna otobüsleriyle öğrenciyi para almadan her gün götürüp getiriyor.
Uygulamalı Mühendislik eğitimlerini, Hendek OSB’lerdeki fabrikalarda yapacak öğrenci-mühendislere ucundan maddi-manevi imkanlar da verilsin!
Nitelikli-Kalifiye işçiler için de, Konut Kooperatifleri için çoktan hareket başlamalıydı ” benzeri önermeleri, yaptırımları düşünmeli, önermeli, izlemeli.
***
Ankara’ya çulu seren bir tek Sakarya Milletvekili, Adapazarı -Haydarpaşa Ekspresi Trenine kendini adamaz mı? Milletvekilleri artık trene asla binmeseler de, en az 600-700 bin Sakaryalı trene muhtaç!
Adapazarı – Haydarpaşa Treni şart da; Türkiye’ye Raylı Sistem Trenleri yapan Tüvasaş-ROTEM Adapazarı’nda… Raylı Sisteme en uygun arazi de burada.
Sakarya Milletvekilleri, ülkenin 30 Büyükşehir içinde raylı sistemi ve projesi olmayan bir Büyükşehir olmamızı nasıl kendilerine yakıştırabiliyor?
“Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve hatta Meslek Oluşumları Başkanları, artık bizler gibi sıradan halk değil, AYRICAKLIKLI SEÇİLMİŞLER Mİ?
“Onlara artık trene, tramvaya, minibüse, otobüse binmek yakışmaz mı?” diye, gerekirse her gün yazmak gerekir.
Gerçek bu; “ Tok açın halinden anlamaz! Gelişen-Değişen hiç anlamaz!”
GERÇEKÇİ SATSO’YU;
BU DÖNEM ÖZENLE İZLİYORUM!
SATSO destekli Kırkpınar Peyzaj ve Süs Bitkileri Festivali bugün başlıyor. Hafta sonuna kadar devam edecek olan festivale dileriz yağmur da izin verir.
SATSO, yeni döneme çok yoğun başladı. Çağdaş ve ekonomi gerçeklerini öngören çalışmalara hız kesmeden de devam ediyor.
Sakarya’daki tüm meslek odaları ile afrasız tafrasız, birleşik, ortak kazanımlarımız için hedefler belirlemeleri geleceğin de güzel adımları.
***
Örneğin; biz bize aldım satımlarla, günlük kazanımlar hiç gerçekçi değil. Türkiye ekonomisi ithalatı azaltacak, dış satımı artıracak, çözüm orada.
SATSO, ilk günden beri bunu, “ Daha fazla üreterek, kaliteli üreterek, İTHALATI AZALTARAK!” vurgularıyla çok doğru yerlere oturtuyor.
Üstelik bunlarla yetinmiyor; sürekli eğitim destekleriyle pekiştiriyor. Bilgi birikimi cesareti ve dış satımı artırmanın ilk adımı olacak.
SATSO’nun başlattığı, Uygulamalı Dış Ticaret Eğitimleri 5 Ekim’e kadar devam edecek. Başkan Sn. Akgün Altuğ’un açılış konuşmasındaki gerçekçi mesajlar da Sakarya için hayati önem taşıyor.
Başkanın;“ Türkiye’nin hedefi, dünya ticaretinin yüzde 1,5 seviyesine ulaşmak olmalı. İş Dünyamız; daha fazla üreterek, kaliteli üreterek ve ithalatı azaltarak ihracattaki payımızı artırabilmeli.
Günlük hayatımızdaki ürünlerin nerdeyse tamamı ithal. Bireysel olarak bunu en aza indirmeliyiz.
Ülke olarak üretmeye ihtiyacımız var. Bu da, yetişmiş profesyonel işgücü ile mümkün.
Dünya ülkeleri ve özellikle komşu ülkelerimiz alıma açık. Bu fırsatı değerlendirmeli, TEKNOLOJİ ÜRETMELİ, TEKNOLOJİK ÜRÜNLER PAZARLAMALIYIZ.
Sakarya en çok ihracat yapan ilk 7 il arasında. Ancak (!), Toyota ihracatını çıkarırsak, daha ihracatta yapacak çok işimizin olduğunu görebiliriz.” gibi özetleyeceğim açıklaması, hepimizin gözünü açmalı.
SATSO, Uygulamalı Dış Ticaret Eğitimi 5 Ekim’e kadar devam ediyor. Bence, tümü daha sonra küçük bir kitapçıkla tüm üyelere de sunulmalı : -)