Üç kıtada hükümran Osmanlı İmparatorluğu yok edilemeye doğru sürüklenmişken;

           Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve Kurtarıcısı Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni kazandığında henüz 42 yaşındaymış…      

           78 milyon insanımız; Ülkesine Yöneten Seçerken Lafla Hamaset’e değil;  “ Ayinesi iştir kişinin, LAFA bakılmaz!..” diyecek…

           Okuduğu okullara; Devletine, milletine, insanlığa yaptığı hizmetlere bakacak! İşi-gücü, malı-mülkü neydi; giderken kime, ne servetler bırakacak?

            Atatürk; 12 Yaşında Askeri Okullara sınavla girmiş…18 Yaşında İstanbul’a gelerek Mekteb-i Harbiye’de imiş…24 Yaşında Erkan-ı Harp Yüzbaşısı olmuş; ŞAM’da Dürzi Ayaklanmalarını bastırmada görev almış…

            27 Yaşında, Osmanlı Afrikası’nın ayaklanan Bingazi ve Trablusgarp’ına; 28 Yaşında, Osmanlı’ya ayaklanan Arnavutluk’a gönderilmiş…

           30 Yaşında, İtalyanlar Osmanlı Trablusgarp’ına saldırınca, savaşa gönüllü gitmiş… 32 Yaşında Edirne’nin düşman işgalinden kurtarılmasına katılmış…      

            ÇANAKKALE DESTANI yazılırken; 34 YAŞINDA;  Maydos, Seddülbahir, Arıburnu, Conkbayırı; ANAFARTALAR da; O Destana; İngilizleri, Avusturalyalıları, Yeni Zelandalıları, Hintlileri topraklarımızdan söküp atarak altın sayfalar kattı …

            7 Düvel Osmanlı İmparatorluğunun Anadolusu’nu paylaşmış. 15 Mayıs 1919 günü Yunan Askeri de İzmir’e ayak basmış;

            38 Yaşındaki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, O GÜN Yurdunu Anadolu Halkı ile kurtarmak için Samsun’a hareket ediyor… Osmanlı Kulları’nın Padişahı ve Şeyhülislamı Dürrizade Abdullah Efendi, “ Hain, Asi, BAGİ;.. öldürülmeleri VACİPTİR “ fetvası yayınlıyor…

            Yaş 39;….23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor.

            Yaş 42;…CUMHURİYET İlan ediliyor; Gazi Mustafa Kemal, İLK CUMHURBAŞKANI SEÇİLİYOR…               

            Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtarılması ve Kurulmasına giden yol çok iyi ve doğru kaynaklardan öğrenilmeli… Osmanlı’yı kimler ve nasıl yok oluşa götürdü, bunu da öğrenmeli…

           Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu gün; yeryüzünde HÜR ve Bağımsız kaç İslam Devleti vardı?.. Atatürk’ün kurduğu HÜR ve Bağımsız Cumhuriyetten sonra kaç İslam Devleti kuruldu?..

            Osmanlı Devleti yıkıldığı tarihlerde halkının % 10’u bile okuma yazma biliyor muydu? Neden?..          

            CUMHURİYET’in 30 Ağustos ZAFER BAYRAMI KUTLU VE DAİM OLSUN!..

 

 “ KAHROLASI KEMALİST, YA BURAYA GELİRSE ?..”  

           Anamın-Babamın, Osmanlı Saraybosnası’nın Müslüman Köylüsü olduklarını çok yazdım.  Onun için, daha çocuk yaşlarda öldürülme korkusu yaşadıklarını da yazdım…Aileleri büyük kayıplar vermiş.

           1.Dünya Savaşı, Osmanlı’nın yıkılış günleri  ve özellikle Anadolu İşgali sırasındaki yaşamlarını Annem:

           “ Gavur, yıllarca pencerelerimizi bezlerle, kağıtlarla örttürdü…Gece mum bile yakılamazdı… Evlerde, küçük çocuklar dışında, bir tek erkek kalmamıştı; dağlara çıkıp vuruştular, saklandılar;

            Son aylarda Müslüman Evlerin kapılarına boyalarla kocaman işaretler yaptılar… Ölüm zaten vardı; hepimiz O sona hazırlandık…Dünyada olan biteni  bilmiyoruz. Haber alabilme şansı yoktu…

             Bir gece; yoldan meşalelerle geçen gavur kadınların aralarında bağıra bağıra, ( Kahrolası Kemalist!..Grek’i denize dökmüş; ya buraya da gelirse!..) diye ağlaştıklarını duyduk… N’olduğundan haberimiz yok; çok şaşırdık…

            Birkaç gün sonra, kapılarımıza sopalarla vuruldu.. Anneme, (Yarın arabalar gelecek, hazırlanın…Kemal sizi Türkiye’ye istiyor!..) dediler…

             Ertesi sabah, topraklarımızı, hayvanlarımızı bırakıp yola çıktık… Abilerim ve diğer erkekler dağ yollarında bizi buldular…Birkaç gün sonra Selanik’te; sonra da İstanbul Sirkeci’deydik…Ölümden hayata dönüş böyle oldu” diye anlatırdı…      

           Bu, müthiş bir dramın özeti tabii… Sonrası, Türkiye Cumhuriyeti’nde bizim de katıldığımız bir mucizedir…

         TCDD Memuru olan Babam’ın, ben 4 yaşındayken Adana’ya tayin edildiğini de çok yazdım…Biz 4-6 yaşlarında; beyaz tenli, beyaza yakın sarışın, yalınayak, sümüklü Boşnak çocuklarıyız…

            Adanalı, Esmerin esmeri : -) Okula, 7-8 yaşlarına kadar, “ Tüyübozuk, Sümüklü Boşnak!..” seslenmeleri hep suratımızda oldu…Okulda; paylaşmalar, birlikte yaşamalar; oyunlar, sporlar girdi hayata…

            Çok iyi koştuğumuz, çok iyi top oynadığımız, çok iyi yüzdüğümüz; ama, her şeyden önce çok iyi arkadaş ve komşu olduğumuz öğrenildi; Türkiye Cumhuriyeti Cennet Vatan’dı!...

           Abim Behçet Kurtiç, Yüzme ve Sutopu Türk Milli Takımı’nda yüzlerce defa milli oldu; Muhteşem Adana Demirspor Futbol Takımı’nda oynuyordu..Ben de Yüzme Türkiye Şampiyonu oldum; 17 yaşında Çukurova Karması’nda Atlet’tim… 

       Hayatımızın zirvesi, Babam emekli olup, doğduğum Adapazarı’ndaki evimize geldiğinde başladı…Daha ilk aylarda Sakarya Genç Karması’nda futbola başladım. Adapazarı Lisesi ile 3 yıl arka arkaya şampiyonluk geldi;..

             VE; BUGÜNE, YAŞLANMAYA KADAR SÜREN HARİKA BİR YAŞAM!...

          Mustafa Kemal Atatürk’e; ÜLKEM’e, Adapazarı-Sakarya İnsanı’na, toprağına, suyuna, dağına, taşına, tüm nimetlerine minnetim sonsuzdur!..

              30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!..