AK Parti Sakarya Üyeleri, 3 Dönem Milletvekili yaptıkları Hasan Ali Çelik’i tabii ki hatırlar.

          Köy köy dolaşıp harika gönül kazanma ve üye kazanma dışında, kalıcı bir  Büyük Proje’ye attığı imza hatırlanır mı? İyi bir AKP Teşkilatçısı’dır, o kadar…

           Çelik, şimdi köşesine mi çekildi, yoksa partisi daha iyi (!) bir görev mi verdi bilmem?.. Ama, dilerim bugün aynı işlevi Ayhan Sefer Üstün’e devretmemiştir?

         İktidar Milletvekillerinin Sakarya’da bölge önceliği yapmasına susulmamalı. Bölgecilik gibi yapılanlara susulursa, herkes kendi bölgesine, kendisi için uğraşır.

           A.S. Üstün hatırlamaz. Ama, ben Hasan Ali Çelik’in, “ Turizm şahikası!” bir, “ Serdivan’dan Sapanca dağlarına Teleferik!” önerisini bile hatırlarım. Yani, Yok-Sanal-Lafta Projeler bize zaman kaybettirir. Teşkilat ve  Amcam sempati kazanır!

           3 Dönem Milletvekilliği’ni, 4 Döneme taşıyan; A.Sefer Üstün de bilir ki, Yüksek Hızlı Tren Sakarya’ya 5 kuruş fayda getirmedi. Yıkımları üstümüze kaldı!

            Ama, Sayın A.Sefer Üstün,“ Ankara-İstanbul arasındaki 2. Hızlı Tren Hattı, İlimizin kuzeyinde en az 350 km. hızla gidecek ve SADECE SAKARYA’DA DURACAK!” müjdesi vermekten çekinmedi…Bugün O Projenin LAFI var mı?

            Hasan Ali Çelik, eline kalem verseniz kendi bireysel geleceğini öylesine sağlama alacağı bir siyaset yolunu çizemezdi. Peki, Sakarya ne kazandı?

            Peki; Karasu’nun Limanı var mı? Demiryolu var mı? Tersaneleri var mı?  Serbest Bölgesi, OSB’si var mı? Üniversitesi, Fakültesi? HARA var mı, HARA???

            Söğütlü-Ferizli Halkı, çok, ama çok iyi bilsin ki; Siyasi Demagojilere kapı açan ilçeler kaybeder. Ama, Siyasal ve Sosyal Demagoji ustaları hep kazanırlar.

            Karasu, Söğütlü, Ferizli, Kaynarca, Kocaali Halkı, bölgelerinin 1/ 25 000’lik Nazım İmar Planları ile 1/100 000’lik İl Çevre Düzeni Planları varsa, Onlara sahip çıkmalı. Yoksa da, hemen istenmeli. Kuzeyi kurtaracak tek çözüm oradadır.

           O Planlara uygun, İKİNCİ ÜNİVERSİTE ve tarım arazileri dışında kurulmuş doğayı koruyan OSB’ler KUZEY’in en büyük geleceğidir. Karadeniz Sahil Yolu da!

           1000 Yataklı Hastane için, hiç olmayacak bir ilçeden heyetleri Ankara’ya taşıyıp, Medyaya Servisle kamuoyu oluşturmak iş değil, Dizi Senaryosu gibidir. Tabii, Orada kurulmaz. Orada kurulsa ilçeye ve İL’e hak ettiği yararı sağlayamaz!

            Doğayı koruyan OSB’ler ve Doğru Sanayiler KUZEYİN GELECEĞİDİR: -)

           1000 Yataklı Hastane; Taraklı, Kocaeli, Pamukova, Hendek, Sapanca ve tüm ilçelere aynı kolaylıkta ulaşılabilir yerde olmalı; öyle yerimiz de var!..

          D.100’de, şu gün çok kötü görüntü veren, yeri de hazır bence: -) Günü gelir ve sorulursa, BİR TEK SİYASİ BEKLENTİSİZ fikrimi yazarım…          

 

                         SAKARYA’YI, KAPALI DEVRE PROJELER UÇURAMAZ!..

           Sakarya ve Adapazarı Şehri için, kimin ne kısa-orta-uzun vadeli projesi varsa, açıkça ortaya koymalı, tatsız tartışmalara yol açsa da, şehre sunulmalı.

          Gençliğimizin Adapazarı’nda çok payton vardı. Öyle ki, şehrin yaşamına,     “ Payton Beygiri!..” diye bir deyiş de O kültürle girmiştir.

          Paytoncu ustalar bilirdi; bir beygir, şehrin harala gürelesinden ürkerse, kontrolden çıkar ve çok tehlikeli kazalara yol açabilir. O nedenle de;

          PAYTON BEYGİRİ, GÖZÜNE GÖZLÜK TAKILINCA SADECE GİTMESİ İSTENEN YOLU GÖRÜR, ÜRKMEZ, PEK TEHLİKE DE YARATMAZ!

          Belki de O Beygirler yüzünden septik-şüpheci oldum: -) Gittiğim yolu mutlaka görmek isterim!

         Sakarya’da Yöneten, Planlayan, Projelendiren; Tüm Para İŞ’lerine Karar veren ve Denetleyen kim olursa olsun, gidip kendi gözlerimle izlemek isterim.

         Bu İŞ, O kadar para eder mi? Bu İŞ, Orada olur mu?.. Bu İŞ’i yapacak Şirket- Amcam Kim? Bu İŞ’e SAKARYA’nın ihtiyacı var mı? Toprak ve Para Sakarya’nın!

           Payton Beygiri olmak istemem!..Sadece YÖNETENİN gösterdiği yolda gideyim diye, bana Gözlük takılmasına izin vermemek için yollardayım…

           Üstelik, Benim YOLUM sadece Yönetenlere engel olmak, haset olmak,  Rakip Olmak yarışı değildir. Servetlerimiz, topraklarımız, geleceğimiz boşa-harama gitmesin; ülkeme, geleceğe, çocuklarımıza kalsın isterim…

          Sadece İktidara yazıp, kusmam. Siyasi Muhalefet de ararım. Ki, yok gibiler!

           Bakın; Sakarya’da AK Parti İktidarı’nın Seçilmiş Yönetenleri her gün yakın ve uzak gelecekle ilgili tonla toplantı, basın açıklaması, temel atması, açılış törenleri yapıyorlar!.. Muhalefetin bir tek karşı önerisi, bir tek fikri YOK MU?..

           Koca Sakarya sanki ölmeye yatmış!.. Adapazarı haritadan silinmiş, ADI BİLE YOK GİBİ!.. Şehrin, Sakarya’nın Doğusu ne projelerde, ne de planlarda var?

           1000 Yataklı Hastaneyi, Sanki Bölge Milletvekilleri (!) batıya, kuzeye, her yere taşımak için bin tane senaryo koyuyor...ŞEHRİN DOĞUSUNUN ADI YOK!

           Kim, “ Projeler Yılı!..” derse, Proje Dökümünü ve yapılacak yerleri açıkça koymalı. Kimin, Bizi Hangi Yola götürecek Projesi var, bilinsin?..Ülke, Şehir ve İnsan için mi; Siyaset Yolu için mi?..

           Şehir Ortada YOK!.. Siyasi Muhalefet hiç YOK!.. İktidar O zaman doğru yaptığını zannedip, gittiği ve ülkeyi götürdüğü kimi yanlış yolları görmezse, iş işten geçtikten sonra kimse ahlanıp, vahlanmasın!..

          O’nun içindir ki, en çok kendi hayatımla hesaplaşırken yorulurum! Hepimiz hesap vermek zorundayız.