17 Ağustos Depremini hep birlikte yaşadık. Çadırlarda, barakalarda yattık. Ekmeğimizi, aşımızı bölüştük. O sıkıntılı günlerde, yüksek katlı binalar yapmamak için bir birimize söz verdik. Belediye başkanları, müteahhitler, mühendisler inşaatları iyi denetleyeceklerini, şartlara uymayan inşaatlara ruhsat vermeyeceklerini söyleyerek, söz verdiler!...
Günler, aylar, yıllar geçtikçe depremi unuttuk. Yüksek katlı binalar yapmaya başladık. Belediyeler, İnşaatların üzerindeki denetimleri azalttılar. İnşaat ruhsatı almadan, inşaat yapmaya başlayan firmalar oldu.Hatta, inşaat bittikten sonra, ruhsat alanlar var!..İskan ruhsatı almadan binalarda oturanlar var!...
Daha fazla yoğunluk kazanma adına her türlü yolu deneyen müteahhitlere, belediye yetkilileri de yardımcı oldu!Belediye sadece alacağı inşaat harcını düşünerek, bazı şeylere göz yumdu. Hendek’te iskanı olmayan bina çok!...Hendek’te siyasi gücünü kullanarak, inşaatlarına denetleme yaptırmayan, müteahhitlerde var! Bu Müteahhitlerin, Belediyede beklemeden iş yaptırdıklarını yazdık.
Her şeyden önemlisi 17 Ağustosun unutulduğunu yazdık! Hendek’te para toplama uğruna, Rantçı müteahhitlerin yaptıkları işlere göz yuman Belediye yönetimi 17 Ağustos Depremi için hiçbir etkinlik düzenlemedi.Adamına göre imar uygulayan, inşaat harcı alan, inşaat ruhsatı veren, iskansız binalarda vatandaşların oturmasına göz yuman Hendek Belediyesinin, 17 Ağustos Depremini unutması çok normal. Biz 17 Ağustos Depreminin yıl dönümünde bunları yazarken, ilçe basını da uyudu!...
Bugün ilçe kamuoyunda bir siyasetçiye ait inşaat firmasının yaptığı binanın çöktüğü konuşuluyor. Hatta bu bina hakkında gerçek dışı olaylarda konuşuluyor. Dedik ya bu binayı siyasetçiye ait inşaat firması yaptı. Bu siyasetçinin önünde ilçe başkanlığı seçimi var. Bu seçim ile ilgili muhalifler çok iyi sıkıştırma yapıyor. Bu sıkıştırmalar neticesinde seçim bir sefer ertelendi. Ertelenen seçim sonrası, Ak Parti Genel Merkezi tekrar, mevcut başkanla yola devam kararı aldı. Buna rağmen, muhalif grup boş durmayarak çalışmalarına devam etti. Parti içinde Yıkamacı Grup olarak bilinen bu grup, ilçedeki her olumsuzluğu Ankara’ya bildirmeye devam etti.
Yıkamacı Grubun üstün gayretine rağmen Ankara, mevcut başkandan vazgeçmedi. Yıkamacı Grup, tam mücadeleden vazgeçip, teslim olurken, bugün ilçe kamuoyuna düşen başkana ait firmanın yaptığı inşaatta çökme var haberiyle tekrar canlandılar. Hemen bu olayı abartılı bir şekilde sanal medyada gündem yaptılar. Şimdi Ankara’ya bu inşaatla ilgili dosyalarda gider. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz misali, Yıkamacı Gurubun talihi bir anda açıldı. Bu adamlar, İlçe Başkanını Hendek’in VELİ GÖÇERİ ilan ederlerse hiç şaşırmam!...
BİNADA MEYDANA GELEN ÇÖKMEYLE İLGİLİ GERÇEKLER!...
Bu binayla ilgili bir uzmanla görüştüm. Uzman kişi; “Binanın taşıyıcı kolonlarında bir hasar yok. Binada mühendislik hatası da yok. Sadece temelin dolgusunda iyi sıkıştırma yapılmadığı için, tabanda çökme oluştu. Bina depreme dayanıklı ve projeye uygun bir şekilde yapılmıştır. Bu tip çökmeler, binanın taşıyıcı sistemini etkilemez. Bodrum katı olmayan binalarda, zaman zaman böyle olaylar yaşanabiliyor. Bu binayla ilgili korkulacak bir durum yok.” Dedi.
Bu binada iki aile oturuyor. Bu binadaki çökmeyi konuşanlara bir bilgi vereyim. Bu binada İSKAN da yok. Belediye İskanı olmayan binaya nasıl oturma izni veriyor?İskansız binalarda oturum kanunlara uygun mu?...
Bu inşaat, Hendek Belediyesinde inşaat konusunda uzman olan kişilerin, onayı ile mi mühürlendi?
Hendek’te bazı inşaatlarda ölümlü kazalar oldu. Bu inşaatlar mühürlendi mi?...
Bina tabanında meydana gelen çökmeden, binayı yapan firma sorumludur. İlçe başkanı müteahhit, bu çökmenin sorumlusudur. Çünkü, her ne olursa olsun, insanlar işini iyi yapmalıdır. İlçe başkanı olan müteahhidi suçlayıp kenara koyduk! Peki bu binada İskan olmadan, insanların oturmasına izin veren Belediye başkanının suçu yok mu? Bu inşaatı denetlemeyenlerin suçu yok mu?...