Hepimiz her gün yolda izde, caddede sokakta görüyoruz. Bir adam, bir kadın, kadının veya adamın kucağında bir bebek ve kapı kapı gezerek veya gelip geçene el açarak dileniyorlar. Ya da, bir adam, elinden tuttuğu küçük bir çocukla, kapı kapı gezerek veya gelip geçene el açarak dileniyor. Aynı şekilde kadın, kucağında bir bebekle oturmuş bir köşeye dileniyor…

                                                                    **

Bu karda, kışta buz gibi havada, üzerlerinde incecik giysilerle donuyorlar ve de belli ki açlar. Bu şartta, onların kimliklerini asla sorgulayamam. Suriyeli imiş, Irak’tan gelmiş, mülteciymiş hiç ama hiç önemli değil. Doğu’dan gelmiş, şuymuş, buymuş bir insan olarak beni ilgilendirmez. Çünkü o bir insan..

                                                                     **

O insanların bize el açması önemli. Bu soğuklarda incecik giysiler içinde, belli ki aç bilaç bir halde karşımızdalar. İhtiyaçları var. Karınlarını doyurmaya, ısınmaya, barınmaya ihtiyaçları var. Bunların kimliğini, gelmişini, geçmişini sorgulayabilir miyiz?  

                                                                    **

Bu insanları gördükçe, kendi kendimi sorgulamaya başladım. Gazetelerde sürekli okuyoruz. Her gün yardım kampanyaları düzenleniyor. Her gün her ilçeden TIR’larla bir yerlere yardımlar gönderiliyor.

                                                                    **

Binlerce kilometre uzaktaki muhtaç insanların karnı tok, sırtı pek olsun diye çabalıyoruz. İyi de yapıyoruz. Ama bunu yaparken, bu sokaklarda, bu caddelerde kapı kapı dolaşan, gelene geçene el açan, karnı aç, sırtı açık insanları neden görmüyoruz?..

                                                                    **

Şehirde, kamuda, bu insanları belirleyecek, dertleriyle dertlenecek bir kurum olmalı diye düşünüyorum. Bu kapı kapı gezen, gelene geçene el açan insanların gerçek muhtaç olanları belirlenemez mi? Onlar için farklı bir aktiviteler hazırlanamaz mı?

                                                                   **

Mesela bir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz var. Bence tam işi de, görevi de bu olmalı. İnternet sitelerine girdim, pek bilgilenemedim ama ülke genelinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri’nin görevlerinden biri de, yukarıda belirtmeye çalıştığım muhtaç insanları belirlemek, onlara destek olmanın yollarını aramak olmalı. Veya bir başka kurum…

                                                                    **

Çok mu zor acaba bu insanları belirlemek. Kaç aile, kaç kişi, kaç kadın, kaç çocuk… Bu insanları gördükçe canım sıkılıyor. 2023 hedefini dillerinden düşürmeyen siyasiler bu insanları hiç mi görmez. Böyle büyük bir devletimiz varsa ki var olduğuna inanıyorum; neden bu insanlar için bir şeyler yapılmaz…

                                                                 **

Binlerce kilometre uzaktaki yoksul, aç ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek için neredeyse birbirimizi eziyoruz da, hemen dibimizdeki yoksullar için neden kılımızı kıpırdatmıyoruz. Açlığın, üşümenin, çaresizliğin dini imanı mı olur? O da insan, o da insan… Ama bir de biz insan olabilsek!..