Yazı başlığı benim sözüm değil. AK Parti kurucularından, TBMM’nin eski başkanlarından Bülent Arınç’a ait.
Bülent Arınç, Türk siyasetinin son 20-25 yıldır en ilginç ve tartışılır isimlerinden birisidir. Ki, bunlar herkesin bildiği şeylerdir.
Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar Saygı Öztürk, eski bir Vali olan Babası Refik Arslan Öztürk’ün Manisa Valiliği dönemini anlatan bir kitap yazdı.
Kitabın adı,“ Hem ağladım, hem yazdım: VALİ BEY “ Sayın Arınç kitabı duygulanarak okumakla kalmamış;
SÖZCÜ Ankara Bürosu’na kadar da imzalatmaya gelerek, Saygı Öztürk’e,” Kitaptakilerin hepsi doğrudur. Manisa Valiliği döneminden öğrendim.
Ümit ediyorum, valinin özelliklerinden örnek alacak devlet adamları, idareciler olacaktır.” gibi özetleyeceğin nefis sözler söylemiş.
Türkiye Yönetimlerinin son 20 yılında çok etkin görevlerde bulunan Bülent Arınç için çok tartışılacak şeyler bilinir. Benim aklıma gelenler pek olumlu şeyler değildir, olumlamam, AMA;
Türkiye Cumhuriyeti’ni çok sert duvarlara çarpacak hale geldi gibi? Son 20-25 yılın Yönetenleri içinden sağduyulu-öngörülü-vicdanlı birçok isim çıktı. Son derece tehlikeli iç ve dış yanlışların verdiği zararları Onlar da görüyor gibi?
AK Parti içinden büyük bir kesim; partiden radikal ayrılma kararı alıyor. Kimi trenden atılıyor, kimi kendisi iniyor, siyasetten uzaklaşıyor. Ya da başka siyasi partilere katılıyor. İyice kirlere bulaşmadan gardını alan da çok.
Bülent Arınç; ayrılmıyor, bir yere de gitmiyor. AKP içinde karşı görüş sunmaktan da kaçınmıyor. İçeride hala önemli bir gücü var demek ki?
ARINÇ’ın, şu gün,” Kitaptakilerin hepsi doğrudur. Ümit ediyorum, Valinin özelliklerinden örnek alacak devlet adamları, idareciler olacaktır.” sözleri çok değerlidir.
TBMM Hükümeti’nin olmadığı zamanlardayız. Hiçbir valinin Saygı Öztürk’ün kitabındaki devlet adamlığı örneğini üsteleneceğini bekleyemem.
Çünkü, AK Parti Siyaseti, O kapıları tarihin en etkisiz Devlet Kapıları haline getirdi. Ben bu yazıyı okuduğumda ne yaptım?
Türkiye’nin, ismini,” SÜPER VALİ!” diye tarihe kazıdığı, Erzincan’ın eski Valisi Recep Yazıcıoğlu’nu bir kez daha rahmetle andım:
Süper Vali Yazıcıoğlu’nun hayatını anlatan, başrolünü Erdal Beşikçioğlu’nun muhteşem oyunuyla canlandırdığı diziyi aylarca gözyaşlarıyla izlemiştim;
Rahmetli Vali Yazıcıoğlu’nu hayattayken de hayranlıkla izlerdim. Hani, ülke siyasetinin,” Önce ekmekler bozuldu?” zamanlarını başlattığı yılların valisiydi. Yine de, Omurgalı-Bağımsız Devlet Adamı Karakterli olabilmişti.
Bugün, Yazıcıoğlu olmak bile zor, ama çok çok zor; ben bunu biraz bilirim!
Çünkü,” Önce ekmekler bozuldu!”’ğu zamanlarda; 32 yaşında Devletin Birinci Derecede İmza Yetkisi verdiği bir kamu müdürüydüm;
Önceliği dincilik olan, önceliği sosyal demokratlık olan, önceliği milliyetçilik olan hükümetler zamanıydı. Zor, ama çok zor yıllardı. Yine de;
Hiç birisi 2002-2021 Yıllarının Hükümet Anlayışı kadar, Devletin Yasama Yürütme Yargı önceliğini asla bu denli askıya alamamış, YÜCE TBMM’yi yok sayamamıştı.
36 yaşında, önümde hiçbir tehlike olmadığı halde 1. Derece Devlet Memurluğu’ndan ayrıldım. Ve; şu yaşta bile Devletin Yönetme Kutsallığına saygım büyüktür. Siyasete ise asla teslim ol(a)mam?
İsimlere değil; Devlete ve Devlet Makamlarına…T.C. Sakarya Valilerine, Kamu Daire Müdürlerine saygım var… Ve, hayrettir ki; Devleti hatırlayan Bülent Arınç’ın bir jesti bana bu yazıyı yazdırdı: -)