TÜRK-İŞ’in Sakarya için sunduğu Yerel Seçim Paketi de- Tank Palet’i unutmak dışında- gerçekçi, olabilirliği kolay ve zamanlaması iyiydi.
SATSO sonrası, Türk-İş’in Seçim Paketi de epeyce moral oldu. Şehrin Gerçek Sahipleri; sivil ve mesleki oluşumlar dilerim devamını da getirecektir.
Siyasilerimiz de yollarına uydurma projelerle devam etmezlerse harika olur.
***
Tank Palet Fabrikası kenarından geçerek TOYOTA Plaza’ya gidiyorum.
Arifiye-Adapazarı demiryolu kenarından Otogar’a-Hanlıköy’e doğru büyük bir yol çalışması var… Karasu Demiryolu mu acaba, diye düşündüm?
Yerel Seçim geldi ya! Hem Adapazarı’na, hem de Karasu’ya seçim kıyağı müjdesi gibi uçurulabilir. Söylenecekleri izleyelim… Ama, şunu da bilelim:
10 Yıl sonra bile gelemeyecek, Karasu Treni için sadece Adapazarı’nda kuzeyinde büyük 3 köprü gerekir. Şu gün oralarda dikilen tek direk de yok!
Karasu Treni için, Dörtyol-Tem Gişeleri arasındaki duble yolda; Sakarya Nehri üzerinde; D.100 üzerinde 3 büyük köprü şart...Ki;
Tank Palet ile Sakarya Nehri arasını tren belki de viyadükle geçebilecek? SATSO ve Hanlıköy ile OSB-Nehirkent’i ( Karaaptiler) bağlayan çok yol var.
***
Karasu Treni 5 yılda D.100’ü (E.5 ) geçerse öpüp başımıza koyalım : -)
Atatürk Bulvarı’na kadar gelen demiryolu varken, Ada Garı’na treni getirmeyen Kent İktidarı ve siyaset halka şimdi gerçekleri anlatmak zorunda.
Köyden başlayarak; her konuda gerçekçi olmalıyız. Köyü-Köyleri şehre gitmeye mecbur bırakanlar şimdi gidip köylüye neler anlatacak?..
Suya, elektriğe köylünün ödediği deli paraları neyle izah edecek?
İlçe Belediye Başkanları ilçe ve köylere su ve elektrik projeleri bile düşünmeli.
İZ TV’de Coşkun Aral’ın Almanya Freiburg gezisini izliyorum:
Almanya fakir bir ülke ya. Freiburg’da, tarım, hayvancılıkla uğraşan uzak-küçük Köylerde çatılar Güneş Enerji Panelleri dolu.
Alman Köyü; tarlada, ahırda, evde elektriğe, hiç gibi, çok az para ödüyor : -) Bizde, belediyeye aday olan, gitsin köylüye elektriğe ödediği parayı sorsun!
Keşke Sakarya Köylüsü da; oy isteyene güneş paneli ve ucuz elektriği sorsa ?
KÖY, SU’YA ŞEHİR PARASI ÖDER Mİ?
Sakarya Ziraat Odası eski başkanı Hikmet Karabayır, tam da Coşkun Aral’ın Freiburg araştırma-gezi programını izlerken aradı. Epeydir görüşememiştik.
“ Bizim Sakarya Gazetesi’nde yazdığını yeni öğrendim; her gün okuyorum!” içtenliği çok güzeldi. Bence doğru yaklaşım budur. Neden?
Karşılaşırız,“ Hala yazıyor musun? Şimdi hangi gazetedesin?” soruları gelir. Ben de, ayıp da olsa,” Sen Yerel Gazete alıyor-okuyor-musun?” diye sorarım..
***
Karabayır, hala Yerel Basını izleyen Sakaryalıdır. Sorumluluk duyar, okur, bildiklerini paylaşır; bilgilenirim. Adapazarı Lisesi’nden sınıf arkadaşıyız.
Karabayır, ailecek şehre 15 dakika uzaklıktaki köyünde yaşar. Eşi Avukat Deniz Karabayır ve Veteriner Hekim oğulları doğanın nimetlerini bilenlerdendir.
Kısacık tlf görüşmesinde, Karabayır’ın sözünü ettiği can alıcı-acıtıcı birkaç Köy sorununu özetlemeden geçemem:
“ Köyün, tarım ve hayvancılıkta üretilen her şeyin maliyetinde altından kalkılması zor artışlar oldu. Mazotu, gübresi, tohumu, ilacı, yemi…ve Tabii SU !
Bak, sadece ATIK SU’ya geçen yıl 600 lira ödemişim…Köy artık Büyükşehir ya; Suya değil, bu 600 lira sadece Atık Su’ya ödediğim…Suya ödenen cabası…”
Köy; SU demektir…Ekecek el hep muslukta olacak, mahsul suyla olur. Ahırda su 24 saat zorunlu. SU; gıda, temizliktir... Ama Köyde SU da, atığı da can yakıcı.
Karabayır bam teline de vurdu; “ Osmanlı dönemine kadar git...Kaynarca, Kandıra bu ülkede kaliteli Keten Bitkisi üretimleri ile tanınırlar.
Hükümet yakın zamanda keten ekecek illeri açıkladı. Kaynarca, Kandıra Keten ekecek bölgeler içinde yok…Sakarya’da bu konuda kimseden bir ses çıktı mı?”
Mucize Bitki KETEN; Kaynarca ve Kandıra; “ Tarım arazilerini koruyacağız! Tarım, Hayvancılık önceliğimiz!” diyenler, Keten ekiminin ardını aramazlar mı?
Karabayır’a teşekkürler. Kimi bilgileri de yeri geldikçe irdeleyeceğim…
