Yedi-sekiz yıl öncesine dönüyorum… Adapazarı-Camili hattında 22-A ve 22-B belediye otobüsleri çalışıyor. Camili’nin A kapısından giren 22-A otobüsü, Camili’yi turlayıp, B kapısında son durak yapıyor. Saati gelince kalkar, tekrar geri dönüş yapıp, yine A kapısından Camili’yi terk edip, Adapazarı’na doğru hareket ederdi.
**
22-B otobüsü ise Camili B kapısından girer, tüm Camili’yi dolaşıp, A kapısı yakınlarındaki noktada son durak yapar. Saati gelince kalkar, aynı güzergahtan geri dönüş yapar, Camili’yi yine dolaşıp, B kapısından çıkıp Adapazarı’na doğru yola koyulurdu. B’den gir, A’da son durak yap. Saatin gelince kalk, geri dön ve B’den çıkış yap. Veya A’dan gir, B’de son durak yap. Saatin gelince kalk, geri dön ve B’den çıkış yap. 22-A ve 22-B adeta Camili’de tur atar gibiydi.
**
Durakta otobüsün bekleyen insanlar, karşıdan gelen otobüsün durağa mı, yoksa Adapazarı’na mı gittiğini bilmez, her gelene el kaldırır, şoföre, ‘Çarşı mı?’ diye sorar, eğer çarşıysa binerdi. Çarşıdan gelip, son durağa giden bir otobüse, son durakta yarım saate yakın bekleyeceği için haliyle kimse binmek istemez. Camili otobüsleri, Camili içinde bir kaostu yani. Bu kaos nedeniyle, otobüsler yarı yarıya boş gelir-gider, minibüsler ise balık istifi insan taşırdı. Sonra oturdum bir yazı kaleme aldım.
**
Dedim ki, ‘Camili’de bu kaosu durdurun. A’dan gir, dön dolaş, durakta bekle, tekrar dön A’dan çık. Bu durum hem yolcuya eziyet, hem de Büyükşehir’e mali külfet. Böyle otobüsleri Camili içinde A ve B noktalarından saatle kaldıracağınıza, gelin bunu ring usulüne çevirin. A kapısından giren otobüs, bir yandan yolcu indirsin, bir yandan çarşıya gidecek yolcuları alsın, B kapısından çıkıp gitsin. B kapısından giren otobüs, bir yandan yolcu indirsin, bir yandan çarşıya gidecek yolcuları alsın, A kapısından çıkıp gitsin’
**
Bu yazımdan üç gün sonra gazetelerin haber servislerine, Büyükşehir’den bi haber servis edildi. Haber özetle şöyleydi, ‘Ulaşım Daire Başkanlığı, yapılan incelemeler neticesinde Camili’ye çalışan 22-A ve 22-B otobüslerini camili içi sistemini değiştirmiş ve ring sistemine geçilmiştir. Bundan sonra, Camili içindeki bekleme durakları iptal edilmiş, Camili A kapısından giren otobüs, yolcu indirerek ve yolcu alarak B kapısından çıkacak. Camili B kapısından giren otobüs, yolcu indirerek ve yolcu alarak A kapısından çıkış yapacaktır’
**
Yazdığım yazıdan 3 gün sonra sistem değişti. ‘Yapılan içlememeymiş!’ Tabi ki hayır. Baktılar öneri çok yerinde, dönüldü ring sistemine, yolcuları rahatlattıkları gibi bu hattan iki otobüs kar ettiler ve başka hatlara yönlendirdiler…
**
Gelelim bugüne… Yedi-sekiz yıldır tıkır tıkır işleyen bir sistem vardı. Bu sistemin ana merkezi de, ana kalkış durağı olduğu için Orta Garaj’dı. 15 gün önce sistem ters yüz yapıldı. ‘Ters yüz’ diyorum, çünkü ben işin içindeyim. Her gün Camili’ye gidip geliyorum, her gün Camili’ye gidip gelen insanlarla yüz yüzeyim. O hattın getirisini de, götürüsünü de, iddia ediyorum ki, şu anki Ulaşım Daire Başkanı’ndan daha iyi biliyorum.
**
Sistemin ters yüz yapılmasıyla, Camili’de otobüs bekleyen insanlar, ‘Orta Garaj’dan şu saatte kalkan otobüs, şu saatte benim durağımda olur’ gibi bir hesap yapamıyor artık. Daha önce tahminleri dakikası dakikasına tutuyordu. Şimdi, Kampüs’ten belli saatte kalkacak otobüsün, Camili’deki duraklarına saat kaçta geleceğini ne bir matematik uzmanı, ne de bir trafik mühendisi bile bilemez. Otobüsün duraklarına ne zaman geleceğini bilmeyen yolcu da, son 15 gün de olduğu gibi mağdur olur.
**
Şimdi, yazının başlığına gelip, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Fatih Pistil’e bir soru sormak istiyorum; -Son 15 gündür Camili minibüsleri balık istifi yolcu taşırken, belediye otobüsleriniz neden 2-3 yolcuyla gidip geliyor? Son 15 günde ne oldu da, yolcu otobüsü bırakıp, minibüse koşmaya başladı? Bir düşünün bakalım Fatih Bey!..