Teknik Direktör İsmail Ertekin babamın oğlu olmadığı gibi hiçbir kan bağım yok. Sadece gördüklerimi ve doğruları söylemekle yükümlüyüm. Ahmet Yıldırım’dan görevi teslim aldıktan sonra hocanın yürümekten aciz olan Sakaryaspor takımına sanki can kattı. Yapılan kan değişikliği tuttu. Yürümeyen hatta koşmaya üşenen bu takımın Ertekin’in kanı uyuştu.
***
Yürüyemeyen, koşmayan, pas atamayan takıma güç verdi. Yürüyemeyen, koşmayan, pas atamayan dolayısıyla kazanamayan takıma kısa sürede kazanma hırsı, kazanma alışkanlığı kazandırdı. Kazanma hırsı ve alışkanlığı kazanan takımı kendine güvenen, basan, kovalayan arzulayan bir alışkanlık edindirdi.
***
Sakaryalılara sesleniyorum. Sihirbaz Ertekin’i n şovunun görmediyseniz Atatürk Stadı’nda buyurun. Her hafta gösterime giriyor. İstediğiniz yerden izleyin. Maraton’dan kale arkasından, locadan. “Elimizde sihirli değnek yok ki “diyenlere ben İsmail Hoca’yı öneririm. Hocanın bir değneği var. Öyle bir değnek ki. Dokunanı yakıyor. Önce takıma dokundurdu. O takım gitti başka bir takım geldi. Tamemen sihir. Sonra Manisaya dokundu, ardından Niğde’ye dokundu en son Amed’e dokundu.
***
“Sonunda ucu bize dokundu” Bu hoca insanda bağımlılık yapar. Bu hoca takımda bağımlılık yapar.
Kim önerdiyse kim bulduysa kime takım yönlendirdiyse Allah razı olsun.
Allah onu da güldürsün. Vallahi tam isabet. Takım onunla golü kokluyor. Golü arıyor. Golü istiyor. Buluyor, atıyor, zorluyor. Hem de 90 dakika zorluyor. Kazandıkça, sıralamada tırmanıyor. Daha ne isteyebiliriz ki? Evet bu arada kayıp da verebiliriz. Yenilebiliriz de. Olsun Böyle oyna yenil. Farketmez. Şu anda kimse Sakaryaspor’da takım kötü oynuyor diyemez. Diyen olursa hemen en yakın göz doktoruna bir görünmesini tavsiye edebilirim. Allah ne verdiyse oynuyor. Bizim özlediğimiz gibi oynuyor. Taraftarın istediği ritimde oynuyor.