Hava güneşli. Hatta yazdan kalma. Esenler Stadı’nın plastik zemini futbola ne kadar elverişli. Tribünlerde 300’ü aşkın Sakaryalı. Ev sahibi Eyüp tribünlerinde saymaca. Onlarda da bir heyecansızlık sorma gitsin. Tezahürat falan yaptılar ama nafile. N’olacak 10- 15 kişinin bağırmasından.
***
Sakaryaspor’un çok maçını izledim ama bu maç kadar can sıkıcısını bu kadar heyecansızını bu kadar temposuzunu ve bu kadar cansızını hiç izlememiştim. 90 dakikanın başlaması ile bitmesi arasındaki fark sadece 6. dakikadaki atılan gol.
***
Maçta heyecan ibresi sadece Sakaryaspor trünlerinde yüksekti. Mübarekler 90 dakika susmadan tezahürat yapıp takıma destek olmaya çalıştı. Belli ki futbolcuların sahadaki atmosfere takımın ayak uydurmasından korktular. Korktular. çünkü atmosfere eğer ayak uydururlarsa o 3 puan da buhar olup uçacaktı.
***
Kaleci Oğuz, Canberk, biraz Ferit biraz da Berk İsmail, ve biraz da Ferhat iyiler arasındaydı. Sentetik Saha ayarımızı bozdu. Ne doğru dürüst oyun kurabildik ne pas yapabildik, ne de baskı kurabildik. Gol pozisyonumuzun sayısı bir elin parmakları kadar yok. Atatürk Stadı’nın bozuk zemininde sergilenen futbolu aradık.
***
Takımda gözle görülür bir düşüş var. İsmail Hocanın bu duruma engel olması lazım. Niğde ve Amedspor maçlarındaki tempoyla Sancakte ve Eyüp maçında futbol arasında dağlar kadar fark var. Methiyeler düzdüğümüz o takım gitmiş yerine bambaşka bir takım gelmiş. Böyle cansız isteksiz temposuz oynamaya devam edersek bizi hiç beklemediğimiz bir maçta hiç ummadığımız bir rakip hallaç pamuğu gibi atar.
***
Eyüp birçok gol pozisyonuna girdi özellikle ikinci yarıda. Kaleci Oğuz izin vermedi. Bir de Canberk çizgiden çıkardığı pozisyon var. Eyüp gücü nispetinde kazanmak için oynadı. Bizi böyle başka bir takım yakalamasın. Kafaya oynayan bir takımın elinden bu kadar kolay kurtulamayız. Futboldan yana mutsuz kazandığımızı için mutluyum. Nerede oynayacağımız belli olmayan Ankara Demirspor maçını da kazanarak seriyi devam ettirmek bizi mutlu edecek.