Yıllar nasıl da çabuk geçiyor. Serdivan'a yerleşmemin 5. yılındayım. 'Etiler' namıyla maruf Serdivan'a yani! Yandaş medya ya hayatında Etiler'i görmemiş, ya da yandaşlığı 4 nala koşturmakta hiçbir sakınca görmeden aklına geleni sallıyor. Oysa mezranın az hallicesi, çok net görülmekte buralarda. Tabii ki yüreği açık, harbi olanlarca !
Serdivan görünen ve yaşanan şekliyle problemlerle donanmış bir garibedir. Köyle örtüşmeyen tek özelliği de 100 bin civarı nüfusu olmalı. Fakat eski belediye binasından Kıran tepe tarafına doğru gidiniz ve dönünüz yol arızalarının ne denli rezil olduğunu bir görünüz! Tek yönlü yoldan ters istikamette çılgınca gelen araçlar da cabası. Cabası da kimin umuru? Kemalpaşa mahallesi acınacak vaziyettedir sözün kısası. Hele hele elektrik kesintileri! Öf ki öffff...
Her fırsatta paylaşacağım bu satırlarda. Zehir içip 'kızılcık şerbeti diyecek halim yok benim!


Kıran tepe...
Bir de Kıran tepemiz var ardımızda ! Kaçak et kesimi, içki alemi, nara ve silah sesleri. Yani kimin, canı nasıl isterse özgürce talim ettiği, denediği bir garip tepe. Sokaklarda vatandaşa bedava otopark yeri bırakmayan Büyükşehir Belediye'nin, belki serbest belki de unuttuğu(!) bölgesi! Yakında kitabına uydurur ranta bağlarlar sanırım. Çünkü müthiş bir talep var Kıran tepe ve civarına! Promilli uçanları yakalasalar trafik şubesinin külliyen maaşları çıkar, Serdivan belediyesi içki kutularını, şişelerini ve çöpleri toplamayı akıl etse temizlik işlerinin büyük ölçüde maaşları kurtarılır.
Toçoğlu ve Alemdar salonlar sosyetesini bıraksa da; Kemalpaşa yolları külliyen, Kırantepe, antenler ve cıvarındaki rezilliğe bir baksa! Fakat o mahallere devletin arabalarıyla değil kendi otomobilleriyle gelsinler de, yolların araçları döken rezil halini de görsünler... Vatandaşın, sürücülerin halini de elbette! Bu yöreden inşaatın dışında nasıl rant sağlanabilir, onu da düşünsünler!

Bir başka mesele...

Osmanlı Konakları mevkiine taşındığımda, oldukça tenha bir yerdi Kemalpaşa mahallesinin bulunduğu yöre. Özellikle belediye seçimleri döneminde inanılmaz hızla yapılaşma başladı ve sebil gibi binalar yükseldi. Hatta bir  şahsın arsasından yol geçirmiş belediye! Sonra mal sahibi ortaya çıktı ve bir takım planlamalar yapıldı. 3 apartman yan yana dizildi. Yollar kesildi. Doğal gaz hatları devşirildi! Şimdi aşağıda bir başka yol üretiliyor son hızla, hemen üzerine de yapılacak apartmanlar planlanıyor.
Fakaaat hiç ellenmeyen konu dahi edilmeyen bir şey var! Elektrik vaziyeti. Yok canım! Yüksek gerilim hattının hemen altına dikilen binalardan söz etmiyorum...
SEDAŞ'ın yapması gerektiği halde yapmadığı ve hergün defalarca kesilen elektrikten, yıkılan vaya sökülen direklerden kopan tellerden ve Kemalpaşa sakinlerinin çektiği rezillikten, elektrikli aletlerin artık pes ettiği vaziyetten bahsediyorum!
Ayakta uyuyup otel parası vermeyenlere ve trans halinde uyurgezerlere duyurulur... Vaziyet kötü... Çok çok kötü!

Baş sağlığı...

Türk futboluna büyük hizmetlerde bulunan, bundan sonra teknik adam olarak da daha fazlasını yapacağına inandığım Sergen Yalçın 40 gün önce sevgili teyzesini ardından da babası Özer Yalçın'ı kaybetti. Sergen'in teyzesi şehrimizin geliniydi. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun inşallah...
Kilyos'a gittim  kadim dostları Sergen'i  yalnız bırakmamıştı, bu acı gününde. Eski Sakaryaspor'lu Ömer Gülen, Erdoğan Aslan, ben ve Turgut Odabaş bir köşede dualarımızla katıldık cenaze törenine.
Sergen'in eniştesi Sakaryalı hemşerimiz Sedat ağbi; Turan Sarıgülle, Oktay Tançgil, rahmetli Nurullah Kocabıyık ve Hasan Dizdar'ın unutulmaz grubunun aslarından biriydi. Sedat ağbimin de acısını paylaşmış oldum bu vesileyle. Ekinci Holding genel müdürlük görevi sonrası Kilyos'a yerleşen Sedat ağbi, Sergen'in teyzesiyle evliydi ve 40 gün önce yengemiz rahatsızlanıyor ve yaşamını kaybediyor. İki acı üst üste yaşanmış yani 40 gün içinde. Sağlıklar, esenlikler inşallah kalanlara...

Bir anı...

Erdoğan Aslan Kasımpaşa'nın unutulmaz efsane başkanı. Çok uzun yıllara dayanan bir ağbi kardeşliğimiz var. Kasımpaşa şampiyonluk sevinci ve Erdoğan Aslan, futbolcuları, Günümüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zamane millet vekilleri, zamane siyaset acaba bize ne getirecek heveslileri, gazeteciler ve Kasımpaşalı'lar...
RTE hayal edebiliyor muydu acaba, bulunduğu stada adının verilebileceğini o zamanlar? Yaşam ne getirir, neler götürür sabır şart!


Fanatik ve gençlerimiz....

Gazetem Fanatik'te gelecek adına büyük umut barındırdığım, şahane genç evlatlarım var. Hakkı Yılgın'ın şahane görsel zenginliklerine gazetecilik hünerlerini henüz çok genç yaşlarda katan muhteşem gençler topluluğu. Reşat Çöteli, Ömer Necati Albayrak ve daha niceleri. 20 yıldır Genel yayın Yönetmenim Necil Ülgen ve kardeşlerimle çok keyifli işler ürettik hamdolsun...
Dolu dolu geçen bir FANATİK günü sonra Günaydın'da damak ve sohbet keyfi sevgili Reşat'la...

 

Hayvan barınağı mükemmel...

Olmayan, uymayan işleri aksaklıkları elbette paylaşacağım ama güzellikleri de elbette. Bir süre önce yolda otomobilin çarptığı bir yaralı köpeği Büyükşehir Belediye barınağına teslim eden İstanbullu aile, sağlık durumuyla ilgili bilgi rica etti.
Sabah barınakta şahit olduğum mükemmellikler, 'arzu edersen başarırsın' deyişinin ne denli doğru olduğunu kanıtladı. Çok mutlu oldum çok. Köpek şifaya doğru gidiyor, halinden de oldukça keyifli olduğu görülüyordu.
Sakarya Büyükşehirbelediye barınağı sorumlusu veteriner Nagehan hanım kızıma ve tüm görevlilere teşekkürlerimi şükran duygularımı gönderiyorum. Bu güzel bakım, sevgi ve tedavi yuvasına vesile olan, şahit olduğum mükemmel şartlara katkı yapan herkesin de Rabbimiz gönlünü yapsın inşallah.