Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ciddi ciddi bir yatak sıkıntısı başladı. Hatta buna ‘Yatak krizi’ de diyebiliriz. Kısaca SEAH dediğimiz bu hastanenin yapım kararı verildiğinde, projesinin hazırlanma aşamasında, ihale süreçlerinde ben en az on beş-yirmi defa yazılar yazdım.

                                                              **

Ben ve basınındaki diğer yazar arkadaşlar her iki yazımızdan birinde, ‘Büyük düşünün. Yarınları da, 2010’ları, 2020’leri, 2030’ları da düşünün. Bugün 400 yataklı olarak karar verilen bu hastaneyi 600, 700 hatta 800 yataklı olarak tasarlayabilirsiniz. Bugün size devasa gibi gelen 400 yatak, yarınlarda yetmeyecek’ dönemin siyasi erklerini uyardık.

                                                              **

Tınlayan bile olmadı. 400 yataklı hastanenin gözü kapalı kararını aldılar, gözü kapalı projesini hazırladılar, gözü kapalı ihale sürecine taşıdılar. 2020’lere bile gelmedik. Henüz 2016’dayız ama hastanede yatak sıkıntısı hat safhaya ulaştı. Ameliyathanelerde sıkıntı yok. Ameliyathane personelinde sıkıntı yok. Branş cerrahlarında sıkıntı yok. Hepsi yeterli.

                                                              **

Ancak, ameliyatların hızı, yatak azlığından hastalara cevap veremez durumda. Profesörler, doçentler, uzman hekimler, cerrahlar hastanedeki yatak azlığını, el freni çekilmiş bir araca benzetiyor. Hastaların tamamına ameliyat için gün veriliyor. Ameliyat olacakları gün, uzun süre sonra kendilerine telefonla bildiriliyor. Hasta bildirildiği gün gelip ameliyat oluyor. Bir tıkanma söz konusu yani.

                                                             **

Ayrıca, ameliyat sonrası beş gün yatması gereken hastalar dört gün, dört gün yatması gereken hastalar üç gün, üç gün yatması gereken hastalar iki gün yatırılıp taburcu ediliyor. Neden? Yatak yokluğundan, yeterli yatak olmamasından.

                                                               **

Şimdi yetkili etkili biri çıkıp, ‘..Sadece merkezdeki SEAH’ı düşünmeyin, onun yatak kapasitesini yansıtmayın. Bir de Korucuk Kampüsümüz var. Oranın 200 yatağıyla toplam yatak sayımız 600’ü geçiyor. Sizin bahsettiğiniz gibi bir yatak sıkıntısı yok..’ diyebilir. Buna da hazırlıklıyım!

                                                               **

SEAH’a müracaat eden hastaların yüzde 90’ı merkez kampüse yapıyor. Korucuk Kampüsü’ne müracaat eden hastalarda genellikle, Korucuk ve çevresinde oturan vatandaşlar. Hal böyle olunca, göz haricindeki hemen hemen tüm ameliyatlar ağırlıklı olarak kampüste yapılıyor. Şöyle söyleyelim; SEAH’ta bir ayda 400 ameliyat yapılıyorsa, bunun 350-360’ı merkezde, ancak ve ancak 40-50’si de Korucuk Kampüsü’nde yapılıyor.

                                                                  **

Meseleyi toparlarsak, SEAH merkezde, yatak sıkıntısı her geçen gün büyüyor. Yatak sıkıntısının büyümesi demek, hastaların daha fazla mağdur olması demek, bu da, hastaların sağlıklarına ulaşmak için daha uzun süre gerekli demek. Şu günlerde, yılbaşı sonrası yapılacak ilçe kongrelerine odaklanan iktidar partisinin milletvekillerinin, biraz da bu yönde proje çalışması yapmalarını öneriyorum.

                                                                   **

SEAH orada. Profesörler, doçentler, uzman hekimler, cerrahlar orada. Gidin konuşun. Olayın aciliyetinin benim yazdığımın çok çok daha fazlası olduğunu göreceksiniz. Zamanında bu hastanenin 700-800 yatak olmasını görmezden gelenler, çok merak ediyorum bugün, bu sıkıntıya çözüm mü arayacaklar, yoksa üç maymunu mu oynayacaklar?!