Alışveriş ve tüketim çılgınlığı öyle bir noktaya geldi ki; Vahşi Kapitalizmi yaratmak için, savaş dahil, her çılgınlığı yapan ülkeler bile;

           “ Bu tüketim çılgınlığı öyle bir atık-çöp pisliği yarattı ki, kendi pisliğimizde boğulacağız! Gelin, temiz dünya için toplanalım, SOS verelim ve Acil Çözüm Kararları alalım!” demeye başladı.

           SATSO, eminim (!) biliyor ve izliyordur. Dünyaya yön veren 20 büyük ekonomi ülkesi, G.20 Ekonomik Zirvesi’ni 2015 Kasım’ında Antalya’da yapacak!

          Dünyayı, insanlığı yok olmaya doğru hızla sürükleyen bir tehlikeye dikkat çekilecek. Yolun sonu görününce, yeryüzündeki tüm ülkelerin uygulayacağı son derece radikal önlemler için çalışılıyor…

            SATSO, ne alaka?

           Çünkü, sorumluluk taşıması gereken tüm sektörlerin en büyük oluşumu!  İnanın; siyaset bile Sakarya’yı geleceğe hazırlamada birinci derecede sorumlu değil! Bunu da önce, Sakarya Halkı ve O’nun oluşturduğu sivil toplum bilmeli.

           Bakın, bugün 14 Temmuz! “ Yaz’ın ortasındayız!” diyebildik mi? Olur olmaz ve görülmedik biçimde koca damlalı bu yağmurlar niye durmadı, durmuyor? Tarlada mahsul çürüdü, meyveler kurtlandı, çöpe gitti!

            “ Bu yağmur yetti artık!” derken; sıcaklardan kimi günler boğulmaya başladık. Mevsimler niye böyle şaşırdı?

             İşte dünya şimdi buna çare arıyor! Doğanın, bizim pisliklerimizi arıtan; Orman, göl, akarsu, deniz, toprak, tohum gibi zenginliklerini; ne varsa yok ettik!  

          Cennet topraklarda kurulmuş Sakarya’da her yer oto, kamyon, otobüs; yanık yağ ve egzos zehiri! TEM’ler, duble yollar, demiryolları, taş villalar, taş ocakları bir yok ediş hali! Orman, akarsu katliamları acı sona doğru en hızlı koşular.

         SATSO’ya verdiğim dilekçe, “ Ülkemizde kasım ayında yapılacak G.20 Zirvesi, İklim Değişikliği sorununu kavramak ve önlem almak için.

           Aşırı iklim olayları; kuraklık, aşırı yağış, sadece insan yaşamını etkilemiyor. Ekonomiyi de derinden etkiliyor…O nedenle; Aralık’ta Paris’te de, “ BM İklim Zirvesi-COP21”  varmış.

            COP21 öncesi, Ekonomi ve İklim Küresel Komisyonu , “ Yeni İklim Ekonomisi” raporu hazırlamış. Rapor, iklim değişikliğinin tehlikeli boyutlara ulaşmasını engellemek için alınması gereken ekonomik önlemleri ele alıyormuş.

           Sakarya için en önemli konu başlığı ne? Sakarya, doğaya zarar vermeyen ve yenilenebilir enerji üretmede hemen hiç yok gibi. Oysa, dünya Güneş, Rüzgar ve Dalga’dan tertemiz enerji üretmek için yarışıyor…

            Karasu, Kocaali’de dalga 12 ay yok mu? Her yanımız rüzgar, ama ülkede rüzgar enerjisine yönelmeyen tek vilayet gibiyiz!..Taşımacılıkta, şehir içi raylı ulaşım için eşsiz düzlükleri olan yerleşimlerimiz var; Raylı Sistem sıfır;

           Ovalar, meralar, yaylalar, ormanlar, tüm doğamız TEM’ler, duble yollar, villalar ile yok ediliyor…

             SATSO, SAÜ katkısı ile çok güçlü bir komisyon oluştursa; kasım ayında yapılacak G.20 Zirvesi’ni, Sakarya adına izlese! İnanırım ki, Sakarya için nefis bir yol planı çıkar…Milliyet’te geçen hafta Mehveş Evin’in köşesinde okuduğum bu haber beni ürküttü…

         SATSO ve SAÜ daha kapsamlı kaynaklara ulaşır. Tabii, karar kendilerinindir.

 

                    GEYVE BELEDİYESİ’NDEN SEÇİM HABERİ GİBİ!

             Serdivan AVM’nin orada geçen hafta verilen Halk İftarı günü, o saatlerde oradaydım…Beton Otopark’tan sonra başlayan, yemyeşil park inanılmaz sayıda,  giydirilmiş-süslü- sandalye ve masalarla doluydu…

            Gözlerime inanamadım. Bu kadar insan nereden gelir, nasıl gelir diye kafa da yordum…İki, üç saat önceden tek tük oturanlar vardı… Fakatttt!..

           İftara yarım saat kala, O parka yakın üç sokak ötede bile, arabalardan hiç park edecek yer kalmamıştı. Sokaklar akın akın iftara giden aileler ile doluydu… Yalnız, görüntü, “ Şöyle bir iftar yapamayacak, yardıma muhtaç, dar gelirli kesim!” denecek gibi değildi. Dedim ya, araba park edecek yer yoktu!

           Gerçi ertesi gün, “ Bir tek hurma tanesi ziyan edilmiyor!” açıklamasını okuyunca kafam dank etti : -)

          “ Kapı kapı dolaşıp, gelebilecek insan sayısına göre hazırlık yapıyoruz…Yine de, kalan yiyecekleri düzgün toplayıp, önceden tespiti yapılmış ihtiyaç sahibi hanelere götürüyoruz!” sözleri; siyasi planlı yakın bir geleceğe hazırlık gibiydi…

          Halka,“ Yeni seçim var; bol kepçe dağıtım başladı! Dahası da olur!” dedirir.         

          Amaaa!.. Geyve Belediyesi’nin, hem de Pazar günü, “ Geyve Belediyesi’ne mal veya hizmet satan esnafa pazartesi günü ödeme yapılacak!” anonsunu duyunca;

           “ Evet, AK Parti galiba hükümet kurmamayı, ülkeyi yeni bir seçime götürmeyi çoktan kararlaştırmış!” diye düşünenler haklı olabilir dedim…

          Bıyık altından gülerek,” Sokaklarda günlerdir kurulan bu Halil İbrahim Sofraları hayır için mi, Seçim için mi? Borcunu ödeyemeyen belediyenin, borç ödeme anonsunu Pazar günü yapması da bir rastlantı mı?” diyenler de olur.

           Bu para pul, bu cömert harcamalar, sofralar kim için, neden? İnsan gibi iftar yapsın diye, O iftar sofraları ihtiyacı olanlara bırakılır…Araba park edecek yer bulamazsan, peki kimler çağırılmış, diye düşünürsün!

           Artık halk, “ Belediyeler ve Kamu ödemeleri, iftar adı altında abartılı  çalışmalar başlatıldı. Seçim kapıda! Hükümet kurmaya hiç niyet yok!” demiştir.  

            Ki; allame değilim ama, bunu ben de öyle düşünmüyorum : -)