Ferizli Belediye Başkanı çıkmış köy tarlalarına, iki kolunu da açarak, tarım arazilerini Yerli Oto için pazarlamaya çalışıyor. Oto sektörü düz arazi ister.
Batının zengin ülkeleri tarım arazilerini korumak için o fabrikaların hepsini artık ülkesinin dışına atmış ki geneli de modası geçmiş teknolojilerdir.
Yazı başlığına döneyim: Ombudsman, Kamu Denetçisi, Kamu Hakemi, Arabulucu, Medeni Haklar Savunucusu, Parlamento Komiseri gibi tanımlanıyor. Akademik Kamu, Hukuk, Ekonomi birikimi olan; gözü tok, adaletli bireyler.
**
Bizde; kamunun ne zaman, nereye büyük yatırımlar yapacağı en son halka açıklanır. Bilen Amcamlar oralarda arazileri ucuza kapatıp, servetler kazanır.
Hadi; git şimdi bu olaya Ombudsmanlık yap! O gariban köylünün hakkını amcamdan sökmeye kalk. Çok kapı zorlarsan da; seni duvara çarparlar!
**
Doğamızı; köyleri, tarım arazilerimizi yok eden yatırımlara deli oluyorum?
Toprak, hava, su ve hatta tohum hayattır. Onlar olmazsa hiçbir canlı olamaz, yaşayamaz! Kamu, tüm yerel dayatmalara karşın, arazilerimizi planlayacak!
**
Ülke ve Sakarya toprakları karış karış Kullanım Planlaması ile korunmaya alınsın diye uğraşıyorum. Hiç karşılıksız, Ombudsmanlık taklidi bile dense, razıyım.
Yatırımcısı-Girişimcisi olmayan şehirde de hayat olmaz. Girişimcilik Kamuyla birlikte planlı yapılırsa; yatırımcı da, şehir de, ülke de büyük kazanım sağlar.
Yatırımcı; nüfusa, yola, suya, enerjiye en yakın yerde ve en ucuz arazide işini kurmak ister. Kamu Ombudsmanlığı Yatırımcıya en uygun yeri gösterecek.
SEÇİLMİŞ FERİZLİ BLD. BAŞKANI;
KÖYÜ- TARIM TOPRAĞINI YOK EDER Mİ ?
“ Söğütlü, Ferizli de zaten şu anda 2 Organize sanayi var!” dersem kimse zıplamasın. Ferizli-Söğütlü bitişik komşulardır.
Türkiye’nin en verimli tarım arazileri Sakarya’da tek tek yok ediliyor!
Karasu Harası-TİGEM arazilerinin yok edilmesi vatana ihanet gibi bir şeydir. Bunu Söğütlü ve Ferizli çok daha katmerleştirmemeli.
Ferizli Belediye Başkanı eğer halkına iş arıyorsa; Ferizli ve Söğütlü OSB’lerinde hala fabrikalarını kurmayan yatırımcılara destekçi ve ricacı olsun!
**
“ Anam-Babam % 100 Köy Doğumlu. Ben % 100Köylü çocuğuyum!” diye çok yazdım. Yazacaklarımı belediye başkanı arkadaşlarım asla farklı görmesinler:
Bugün Sakarya’da hemen tüm belediye başkanlarının hepsi Köy Kökenlidir.
Ben, bir karış bereketli tarım arazisi yok edilecek diye, yıllardır ekmeğimle oynanmasına karşın, her şeyi göze alarak çırpınıyorum.
Bir metre toprağım da yok! Ama, toprağın hayat demek olduğunu biliyorum.
**
Köy ve Köylü asla tembelliği, şehirde beceriksizliği, hımbıllığı seçmemeli. O özenilen şehirde, en gözünü tutan birisini köye götür, ebegümecini tanıyamaz.
O şehirli; kimin, ne etidir bilmez, İthal Ete muhtaçtır. Sütü, yumurtayı bilmez; markete muhtaçtır. Ekmek ekmek; fırın 2 gün kapansa, şehirli açtır aç!
**
Şehir artık Köye 15 dakika; minibüsler vızır vızır. Biz çektik, çocuklarımız çekmesin deyip, köyü terk eden köylü yazık eder. Her şeyi yapın, Onlara da öğretin. Köy ve Köylü kimseye muhtaç olmadan yaşamaya devam edecektir.
D-100’DEN ŞEHRE 3. KAPI VE NİHAYET
Büyükşehir Başkanı Sn. Zeki Toçoğlu, bizim E-5 diye bildiğimiz, D.100’den şehre Üçüncü Giriş Kapısı’nı beklemediğim kadar çabuk açmak üzere.
O yolu, Tepekum’dan Fatih Endüstriye uzanacak ve Atatürk Stadından D.100’e çıkacak duble yolları da özenle izliyorum?
O yollar açıldığında şehrin merkezlerinde tıkanan trafik biraz nefes alacak.
**
32 Evlerden bir iki gün önce geçtim. Arabadakilere de, “ Yeni yol bu kavşaktan su depolarına, üniversiteye, Tunatan kavşağına çıkacak!” diye gösterdim.
İki gün sonra Bizim Sakarya’da, O yolun asfaltına başlandığını görünce sevinip, şaşırdım. Telepati; zaten hep oradaydım, içerden haber almam imkansız : -)
Üniversite de, 32 Evler de, Serdivan da oh diyecektir. Şelale Dublesi de acaba Kazımpaşa yoluna çıkar mı, diye de hayal kurdum.
Bunlar güzel şeyler amaaa!
**
Serdivan’da, çok abartılı tanıtımlarla yapımına girilen, hatta ulusal medyaya da taşınan, halka açık alanlara yapılan yatırımı tutmadım.
Fiyasko ile bitmesini de istemem! Şehrim için içtenliğime yıllardır kızanları bilirim. Ama Serdivan’da rahat ve huzurlu hayat şu anda bile tıkanmak üzere!
Günün en sakin saatlerinde dahi araba koyulacak yer zor bulunuyor. Belli saatlerde yan yol ve caddelerde bile park alanı yok! Dahası; AVM’de de zor!
Yer yaratmak için, köyleri ve tarım arazilerini yok etme günahına başladık! Nufus artışını, imarı akılla planlayalım; gelecek tehlikeye sokulmasın!