Tarım Hayvancılık, Sanayi ve Ticaret Dünyası tüm ülke servetlerini üretenlerdir. Bunu sıkça yazarım:
“ Aklı ve emeği ile, hayatı boyunca üreten bireylere çok saygı duyarım.
Toplumlara, ülkelere, şehirlere, her şeye değer katan Onların aklı ve emeğidir. Hizmet üretenleri de kast ettiğim bilinsin.
Her toplumda ve ülkede Yönetenler de Seçilmek zorunda. Onlar toplumun kurduğu Hukuk Düzeni dahilinde ve sadece Yönetenlerdir!”
Yani: Yönetsin diye Seçilen ve Atanan hiç kimsenin, ülke ve halk üzerinde Üretenler kadar Dayatmacı sözü-hakkı-emeği yoktur.
Yeter ki; Ülke zenginliklerini üreten halk, seçmede doğruyu bulabilsin! Ayrımsız Ülke Toplumu olarak çağdaş ülkeler arasında haklı yerimizi alırız.
***
Gazetemizin Soru Yağmuru konukları geçen hafta, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ ile Meclis Başkanı Talip Kuriş olmuştu. Zevkle katıldım.
Yıllardır dışarıdan dikkatle izlerim; Akgün Altuğ ve Arma Filtre Ortaklığı, Sakarya’da örnek alınması gereken çok saygın bir oluşumdur.
Akgün Altuğ, Sakarya’da üstlendiği her Yönetme konumunda son derece başarılıdır. Ki, Birinci OSB en az Arma Filtre kadar favorimdir.
Bugün Sakarya, Basketbol Süper Ligi’nde ve Avrupa Salonlarında ise Akgün Altuğ’un hakkını bilirim. Şehir ve Yönetim Kurulu ile Birlikte Yönetme kimliği işte böyle bir şeydir.
Soru Yağmuru masasında en çok vurguladığı,“ Bu şehrin bir Çerçeve Stratejik Planı olması gerektiğine inanıyorum.” sözü her şeyi anlatıyordu.
***
SATSO Meclis Başkanı Talip Kuriş’i ise 40-45 yıldır tanırım. Şehrin bilinen eşraflarından Babası Mehmet Kuriş’i ise, işinden-sektörden ve Efsane Sakaryaspor’un kuruluş yıllarındaki Spor Yöneticiliği’nden tanır.
Talip Kuriş’in yurt dışındaki eğitim sürecini ve Sakarya’ya döndükten sonra Ailesi ile birlikte sürdürdüğü başarılı iş hayatını zevkle izlerim. Tevazu zirvedir.
Soru Yağmuru’nda da tanık olduk ki; SATSO, mesleklerinde, tevazuda zirve Yönetim Kurulu Başkanı ve Meclis Başkanı ile Sakarya’da önemli işlere öncülük yapacaktır.
Sakarya yeter ki Doğru Yöneten Seçmede başarılı olsun; gelecek iyi kurulsun.
DÜNYA, ÜLKELERİNİ YAŞANIR HALE SOKSUN;
MÜLTECİLER DE EVİNE DÖNSÜN !
Hiç kimse sevmediği yabancı devletlere,” Dış ülkeler bizi sabote ediyor!” mazeretine sığınmasın. Yanlış dış politika izleyen duvara tosluyor!
“ Monşerler!” diyerek, dünyanın en iyi liyakatli hariciyecilerini, 1980 yılından beri hurdaya çıkardık. Şimdiki hariciyelerimiz için laf etsem, of of!..
Sadece,10-12 yıl önce,” Komşu ülkelerle sıfır sorun!” lafını edeni hatırlatsam yeter! Bugün sorunsuz kaç komşu ülkemiz var?
Bizimle Sorunu olan komşular kolayını buldu. Ülkesinde başına dert olan belaları, mülteci olarak Türkiye’ye yolluyor. Hadi, çık çıkabilirsen için içinden!
***
Komşu ülkelerle hiç kimse okuyup üfleyerek,” Sıfır sorun!” oluşturamaz. Tarih ibretlerle doludur; Komşudaki İç Savaşlar seni asla ihya etmez!
Irak ve Suriye eskisi gibi, huzurlu, zengin ve iyi yaşayan komşu ülkeler olmalı. Köylümüzün ürettiği sebze ve meyveler yine O pazarlarda yer bulmalı.
Hatta, Arabistan, Libya, Mısır bizim İş Dünyamız için bir zamanlar servetti…
Türkiye’de inşaat sektörü çöktü çöküyor; Komşu ülkeler huzurlu yaşama kavuşsa, inşaat sektörümüz son model araçlarıyla orada yine harikalar yaratır.
Sakarya’da; Ortadoğu’da anahtar teslim fabrikalar yapan ne çok firma vardı!
***
Savaş, Kan ve Gözyaşı bitmeli. Salgın hastalıkların bile mültecilerle geldiği sokakta anlatılıyor. Zaten sokağa kulak verilse, sorunlar yumağı görülecek.
Ama, 2019 Yerel Seçimi her şeyin önüne geçti. Mülteci sorunu asla göz ardı edilemeyecek. Bela demeye 1 var. Çözümü de, en insancıl çare olmalı!
Onların yurdu şimdi, en kısa günde huzurlu, güvenli, refah yaşanabilir hale gelmeli. Ülkelerini yaşanır hale getirmenin yolu da çok basit!
Türkiye şu anda ülkesindeki mültecilere zaten akıl almaz servetler harcıyor. Hepsi de keka…Hayır; ülkelerini ayağa kendileri kaldıracak. Onlara maddi-manevi her katkı, ülkelerini kalkındırmaları için Evlerinde-Orada verilmeli.
Yeni Mülteci tuzağına da çanak tutulmadan. Sen istersen; kapını kaparsın, kimse sana tuzak kurma şansı bulamayacağını görür!