SATSO Yönetim Kurulu Başkanı 32. Meslek Komitesi’nin yıllık değerlendirme toplantısında bazı Gelecek Projeksiyonlarını çizmiş.
Ama, “ Şehrin dinamikleri ile İSTİŞARE KÜLTÜRÜ’nü en güzel şekilde kuvvetlendirerek!” sözleriyle kimlerce dillenen geleceğe öykünmüş anlamadım?
Sakaryalı bilir ki; SATSO ve Ekonomi Dünyası ülkenin ve Sakarya’nın en büyük maddi değerlerini-gücünü-üreten; haklı söz sahibi de olan kesimlerdir. Bu güce her zaman ve mutlaka Çalışanları ile birlikte, hak ettiği saygıyı gösteririm.
SATSO, bilinen tüm zamanlarda, Siyaset ÜSTÜ denilen bir duruşu tercih etmiştir. Sanayi ve Ticaret Dünyası’nı ilgilendiren hemen tüm konularda, bence, Siyasete yön de çizmeliler: -) En büyük maddi kaynak bunu çok hak eder.
SATSO oluru almayan Ekonomi kararları da ölü doğmaya mahkumdur.
Amaaa!.. Sakarya’nın da, Ülkemizin de Geleceğine de, ne SATSO, ne de bir siyasi parti tek başına karar veremez!.. Yazımda, Sayın Kösemusul’un söylemlerini de o nedenle “ kişisel görüşü!” gibi irdeliyorum.
Amerika Amerika olurken; önce Yerliler ve Hayvancılık vardır. Ön almak için çok savaşırlar. Sonra Çiftçiler gelir, Hayvancılarla epey hırlaşırlar. Amaaa;
Madenciler ve Sanayiciler gelince, herkes birbiriyle inanılmaz savaşlar verirler. Dünyanın en büyük ülkesinde ve topraklar için…
Sayın Kösemusul, konut sektörüne gelecek hedefleri gösterirken kimle-kimlerle İSTİŞARE yaptı bilmem? “ OSB’lerde 72 bin istihdamdan söz ediliyor. Yeni 20-25 bin konut ihtiyacından da!” Bu görüşü hangi İl İmar Planı’ndan?
Geçelim OSB’lere; Sakaryalı, yol-su-elektrik-doğalgaz ve EN ÖNEMLİSİ ARITMA altyapıları olmayan hiçbir OSB’ye kapı açmamalı!..Tarım arazilerinde ASLA!..
Şu, Siyasetin “ 8-10 OSB yaptık!” uçmalarına da çanak tutulmasın! Asla öyle bir şey yok. Sakarya’da şu anda Tam Kapasite ve Eksiksiz 2 OSB bile yok!
Çalışan OSB’lerin, çevredeki Tarım Arazilerine doğru genişleme tamahı ise cinayet gibi!..O zaman, yatırım yapmak isteyen sanayici; Hendek 2.OSB’ye, Söğütlü 3.OSB’ye, var denilen Ferizli 4.OSB’ye neden gitsin? Gitmiyor da!
Şu 20-25 BİN KONUT İhtiyacı lafı da çok yanlış yönlendirme. Ajite edilip, konut alımları hızlansın deniyorsa, hadi görelim. Eldeki konutlar satılsın!..
SAÜ Öğrencileri ve O Apartlar olmasa, ihtiyaç fazlası konutlar kabak gibi ortaya çıkar! Şu, 20-25 BİN KONUT nereye yapılacak, o da söylense de Sakaryalı geleceğini planlasa: -) Hangi köy topraklarına göz dikiliyor bilelim?
Sakarya’nın büyümesine ve gelişmesine, Şehrin tüm kesimleri, yani 850-900 bin Sakaryalı karar verir. Fizik değil, bunu Çağdaş Dünya Kuralları söyler!
MUHALEFET PARTİSİ OLSAM;
BUGÜNDEN 5 BELEDİYE KAZANMA HEDEFİ KOYARDIM!..
AK PARTİ, tüm ülkede ve Sakarya’da tüm belediyelerde Tek Başına İktidar. Demokrasi böyle ya: -) Kimseye fikrini sormaya ihtiyaç yok, istediği gibi yürüyor.
Öyle noktaya geldiler ki, hiç kimse, hiçbir siyasi parti, siyasi kişi gözler önünde yapılan hatalı işleri bile söylemeye cesaret edemez oldu.
Üstelik, yaptıkları tüm faaliyetlerin, gezilerinin, toplantılarının paraları da halkın cebinden. Hayırlar dahil. Halk da bunları siyaset cebinden verir sanıyor.
Muhalefetin uyarma, karşı çıkma sorumluluğu gibi görüntüler var mı? Maddi-manevi geleni olmadan, Muhalefetin halka etkin gitmesi de olmaz.
Bir siyasi parti, etkili bir siyaset yapmak, halkıyla maddi-manevi bağ kurmak için, en az 5 Belediyede iktidarı almalı. Eee, Yerel Seçime 3,5 yıl var.
5 Belediye alır ve doğru çalışırsan, sonra ki 5 yılda 6-10 belediye olursun.
Çok açık yazayım. Ben siyasi muhalefet olsam; şimdiden Yerel Seçim ile birlikte yapılan Muhtarlık Seçimi’ne de adaylar hazırlarım.
Uyumayın ve kimse gocunmasın. AK Parti çok doğru bir politika izledi ve Köylerde, mahallelerde Tüm Muhtarların gönlüne girdi.
Bir Muhtar, asla ve açıkça bir siyasi partili gibi görüntü veremez. Köyde de, mahallede de veremez. Muhtar tüm Köyün, tüm mahallenin muhtarıdır.
Bugün gerçeği görmek şart; AKP belki doğruyu değil, ama siyasi doğruyu gördü. Siyasi Muhalefet şimdi bu gerçeği biliyor. O yolu izler; Muhtarını beller!..
Bence, siyasetin halkımız içine soktuğu en büyük yanlışlardan birisi budur! Bir gün muhtarımın siyasi partisine bakmadım; şimdi mecbur muyum? Siyaset mecbur etti; hepsi de aynı yöntemi izler…
Tarihin en zorlu ve çetrefil Yerel Seçimlerine doğru gideceğiz. Ancak!..
Biz yaşadığımızı yaşadık; ama, ülke halkını bekleyen çok tehlikeli günler var.
Sadece ülkemizin içinde yaşananları söylemiyorum. Komşu ülkelerdeki ateş çemberine yanlış çomaklar sokulmuş gibi. Komşu ülkelerin iç işlerine taraf olmak çamuru size de sıçratır. Dilerim, çocuklarımızın hayatına sıçramaz!
Siyaset bir ülkede “ Tek Başına Hükümran olmak!” inadına girmişse. Bu saatten sonra, söyleyeceğiniz her söz yazık ki suya yazılır gibi. Hem de ülkede her şey iyi giderken: -(
Zaten bana da, “ Suya yazacağına, yazma !” demeler geliyor: -)