Çöp ve çöplük insanlığın var oluşundan beri, yol, su, elektrik-enerjiden sonra, büyük sorunların başında gelir. Yol eşittir ULAŞIM demektir.
Şu anda Çöp-Katı Atık konusunda sanırım 8-10 yıl pek derdimiz olmaz. Yine de, Büyükşehir’in SEKAY-Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi’nin düşünülmesi harika.
Şehrim için önceliklerimi asla kendime saklamam. Ulaşım ve çöp konumuzda da öyle yapacağım.
Adapazarı ve yakın çevresi ulaşım çıkmazına girdi, girecek de.
Üstelik, ülkenin 29 Büyükşehiri içinde, Metrosu-Raylı Sistemi ve hatta projesi olmayan 3-5 belediyeler içindeyiz.
“ Yenişehir’e Raylı Sistem şu anda orada yaşayan nüfus için akılcı bir yatırım değil. Pahalı yatırım.” sözü çok doğrudur. Amaaa...
Şehir içi Raylı Sistemi hemen şimdi bile şart ! İşin başlama hattını bilenler yapar. Ama, biz de spor yapalım ?
Serdivan-Adapazarı Gümrükönü-Yenicami-Yeni Stat ( Küpçüler Bulvarı )-Etbalık AVM-Dörtyol Otogar-Orhangazi cd.-İZMİT CD.-Atatürk Spor Salonu-Donatım-Serdivan Hattı 1 yılda planlanır, 1.5 yılda yapılmaya geçilir.
İzmit, bir önceki yerel seçim finalinde öyle bir proje müjdesi verdiğinde, ben de aklım sıra dalga geçmiştim. İzmit şehri içinde kaç aydır Raylı Sistem var. Şimdi, üniversite dahil, tüm öğrenciler Raylı Sistemle şehir içini boydan boya geçebiliyor.
Sakarya Raylı Sistemini kurmada Kocaeli’nden daha da avantajlı. İstanbul Marmaray’a trenler yapan, Milli Tren yapmaya da soyunan TÜVASAŞ tarihimizdir.
Şehir hayatını çağdaş yaşanır düzeye getirme isteğimiz derdimizdir. Ama, şehir ulaşımını sağlayan ve ekmeğini o işten kazananlar bize düşman kesilirler. Sürücüler değil, İŞ’in aslan payını kazananlar.
Oysa, Onlar her zaman gidilemeyen yerleri en kısa zamanda bulur ve ekmek kapıları açarlar. Şehir yaşanmaz hale gelirse, kendi çocukları da o şehirde kavrulur biter.
Son nokta: “ Ulaşım filomuzu çok büyüttük !” sözü açılırsa, trafiğin neden çıkmaza girdiği de tartışılır. Büyüyen ulaşım filosu, resmi-özel binlerce otonun şehir trafiğine girmesi demektir.
8-10 Raylı Sistem Dizisi ile trafik nefes alacak, gerisi de hızla yapılacaktır. İzmir işte orada, İzmit’te yanıbaşımızda !
Başkan Sn. Zeki Toçoğlu, eğer adaylığı düşünüyorsa, bence Raylı Sistemi önümüzdeki yerel seçimde açıklamalıdır. Yeni dönemin ilk 2 yılında başlanır, son yılı da hayata geçer.
Sakaryalılar kendilerini ülkenin en çok tanınan tarih şehri yapan TRENLERİNİ
tek tek kaçırıyor. Treni kaçırma Sakaryalı !
BELEDİYELERİN, KAMU VE ÖZELLERİN,
PLAN-PROJE ( ARGE ) BİRİMLERİ
Sakarya’da ve ülkemizde, Danışman-Plan, Proje gibi birimler asla çağdaş dünyanın ön gördüğü gibi kullanılmaz. Onun için de, rantabl-verimli kullanılması çok enderdir.
Bizde, Danışman, en göz önünde yerlerde, kalabalık protokollerde Başkan’ın çantasını, pardesüsünü göstere göstere taşıyan, kalkan işaret parmağını anında gören birisi gibi sanılır.
Başkana, eksiğini, yanlışını hatırlatan danışman olamaz. Varsa, işte doğru danışman odur. Hatta, konu başkana gelmeden eksik, yanlışları giderendir danışman.
Son kararı yine başkan verir ama, danışman, “ Başkanım geç kaldık, kalkmalıyız, randevunuza geç kalıyorsunuz !” diyebilendir.
Hatta, danışmanlara pek tavsiye etmem ama, “ Başkanım, kalabalık görünce konuşmaları çok uzatıyorsunuz. 10 Dakika sonra eşiniz hanımefendi bile sıkılıyor !
İnsanlar heyecanını kaybetmeden, konuşmalar en çok 20-25 dakikada bitirilmeli !” diyebilen danışman danışmandır.
İlla da her gün gündem yaratacağım diye işgüzarlaşan ve hatta Başkanı gereksiz gaza bile getiren danışmanlar çıkar ki, Allah korusun ! Onların yarattığı antipati ???
* Özellikle belediyelerin tüm çalışmaları için Plan-Proje-ARGE Birimleri bence hayati önem taşır. Birikimli, deneyimli, en az yanılmalarla çalışanlara sözüm olamaz.
Ama, çağdaş dünya, hiç bir Plan-Proje birimini rutin günlük iş yapan daireler gibi görmez. Bu birimler günde 25 parça iş üreten, 100 mt yol yapan, 500 kişiye 5 çeşit yemek düşünen birimler değildir.
Hele de belediyelerde, meslek oluşumlarında. “ Şuraya bir duble yol yapalım ! Bir su barajı da şu bölgeye şurada yapalım ! Şurada bir tünelle, viyadükle geçilecek duble yol yapalım !” ayaküstü yapılmış gibi fantazilar olamaz.
Bu işi çok iyi noktalara taşımış ülke belediyeleri vardır. Ki, dünya artık avucumuzda gib, dünya şehirlerine hemen her yıl gidiliyor.
Plan ve Proje birimleri, büyük projelerde uzun süreli titiz çalışmalar yapmalı. Başkanlık-Meclis incelemeleri sonrasında, 3-5 yıl sürse bile, düşünce şehirle de paylaşılıp, çoğunluk kabulü alınmalı.
Küt diye ortaya çıkan projelerde, hiç kimse, “ Ohoo...Amcamlar oradan yol geçeceğini çoktan öğrenmiş. İmarsız araziler ucuza kapatılmış, oaralar imara bile açılmış !” gibi dedikodulara da fırsat bulamaz.
Sözün özü şu: Çağdaş dünya şehirlerinde, şehrin hemen bütününü etkileyecek büyük projeler 15-20 yıl önceden bilinir. Tüm şehir ve mülk sahipleri adilane gardını alır, projeler günü gelende gürültü patırtısız hayata geçer.
Konuyu yine bitiremedim, aşağıdaki yazımda tamamlayayım !
SAKARYA’DA NEDEN HİÇ VİYADÜK, TÜNELLE GEÇİŞ YOK ?
Bu düşünce, E.5’ten ne zaman İzmit’e gitsem hasetten içimi sızlatır. Yahu, İzmit’e 3 ay gitmesem, D.100 üzerinde bitmiş bir viyadüklü geçiş görürüm.
D.100’ü bırakın, şehir içinde de viyadük dolu. Raylı Sistemi zaten tek geçerim.
Sakarya Büyükşehir Plan-Proje Birimini Tünel Geçiş konusunda da didiklemek, düşündürmek isterim. Ki, Onlar bunu zatan çoktaannn düşünmüştü de:
Bakın, Serdivan’dan eve dönüyorum. Tunatan Kavşağı’ndan 32 Evlere döndüm. 32 Evlerden Arifiye yönüne çıkarken SASKİ’nin Su Ana Merkezi’ne gidecek Yeni Duble Yol Kavşağı’na geldim.
Doğudaki vadiyi, aylar önce Yeni Su Deposuna O Duble’den yayan çıktığımda görmüştüm. Arabadan indim, biraz sırtalara yürüyüp, kendimce rüya kurdum:
“ Tunatan’dan Su Merkezi’ne çıkarken, en doğru noktadan, D.100’e tünelle geçiş olabilir mi ?” diye düşündüm.
“ İlk tepe kısa bir tünelle, vadi viyadükle, son tepe de kısa bir tünelle geçilse? Serdivan’da kilitlenme noktasına gelen trafik rahatlar mı ?
Ki, bence hem de çok yakında, Tunatan’da herkesi hala şapşallatan O bilmem kaç yollu kavşaklar da Viyadüklü Geçişle çözülmeye yazılıdır !
* Aynı çözümü, Şehirden Bosna Caddesi-Sakarbaba caddesinden D.100’e KISA bir TÜNEL ile çıkışta da hayal ederim.
Şehir bilimci, ulaşım uzmanı filan değilim. Hayallerimi gezip, gördüğüm ülke ve dünya şehirleri Adapazarı-Sakarya için besler, düşündürür.
Kendim, alilem, çevrem için saklamam. Elimden gelse 1 milyon Sakaryalı ile istişare etmeyi düşünürüm. Benden bilinçli, önemli 999 bin insanın hakkı vardır.
Çok doğru ve iyi kimi işler yapıldığını hemen her gün gezip dolaştığım her yerde görüyorum. Asla Ayrımcı bir Sakaryalı olmadım, olamadım. Yapılan herkese, herkes için olursa mutlu olurum. Benim dünya görüşüm ihya önceliği sayılamaz.
Yine de derim ki,” Sakarya tarım arazileri ve toprakları artan nüfusu taşıyamaz noktaya hızla yükseldi. Sakaryalı bunu durdurmayı bilemezse bence tehlike yakındır.
Susmayın, herkes istişareye katılsın ve isteğini, görüşünü iş işten geçmeden cesaretle söylesin. Bu ülke, bu Sakarya hepinizindir.