Siyasi seçimler de, siyasilerin ülke gerçeklerini kalabalıklarla paylaşması da epey önemli kazanımlar olabiliyor.
Türkiye, yakın yıllara kadar kendi ürettiği gıda kendisine yeten 7 ülkeden birisiydi. Şu gün saman, mercimek, et-canlı hayvan, tereyağı ithal eder hale gelmek çok düşündürücü, kaygı verici.
Bir siyasi, kendi anlayışı gereğince çıktı, “ Milli içeceğimiz Ayran’dır!” dedi. Öteki, işin bam teline basıp, “ İnek Arjantin’den ithal, saman Bulgaristan’dan; eee Muhterem, Ayran nasıl Milli oluyor?” deyiverdi.
**
Sakaryalı bunu sadece siyasi atışma görüp geçerse, çok yanılır, çok!
Üstelik de ayıp; önceliği Milli Oto Hayali’ne vererek koşmak bile bence ayıp.
Türkiye, Avrupa’da en çok oto yapan fabrikası olan bir ülke. Bunlardaki yerli parçaları, çok az yatırımla, her yıl % 10 artırmaya zorla, daha fazla kazanırsın.
Ülkemizde, % 60 üstü en çok yerli parça kullanan tek oto fabrikası Toyota Adapazarı. Dünya markası Toyota’ya Japon parça katkısı % 40…
için % 40 parça ile kazandığı kar marjı önemlidir. Sen buna çalış ! Amerika da, Alman da, İngiliz, Fransız, İtalyan da % 100 Milli Oto yapmıyor.
**
Oto’yu geçelim. Milli İnek-ET, Saman, Tereyağı, Saman üretmek % 100 Yerli İmalattır. Sen; Depremde yok edilen Meraları ıslah et; yerli samanı ihya et.
TOKİ’yi gönder; parası devletten, isteyen 200 köye modern ahır yaptır : -) Karasu Harası’nda yetiştirilen Milli Hayvan, içilen Milli Ayran hazinemizi yok ettik. “ Gelişiyoruz !” kibrinden, Köyler boşaldı köyler !
TEZEK, GARİBAN HALKA NİMET İKEN;
KÖYDEN ŞEHRE GELENE KÜFÜR OLUR !
Ülke siyaseti işin cılkını çıkardı. Kime, ne kadar galiz küfür eder de yandaşımın gözüne daha fazla girerim yarışı işin içine, “ Sığır b.ku” ’nu bile karıştırdı.
O Sığır dışkısı ki, Anadolu halkının dar gelirle yaşama savaşı veren büyük bir kısmının yaşama tutunma çaresidir. Günün şımarıklarına masal gibi gelir:
Anadolu’nun doğusunda, kışın yağan kardan, 4-5 ay gidilemeyen köyler vardı. Gaz yok, kömür yok, odun yok; Hayat kurtaran tek şey TEZEK’tir.
Tabii O da varsa!
**
Kar yağmayan tüm zamanlarda, eğer sığırın varsa, en büyük hedefin O’nun dışkı yaptığı yerlerde yanında olmaktır.
Her gün O dışkılar toplanır. Kurutulur, istiflenir. Çalı çırpı zaten yemek, ekmek yapmada; çamaşırda, yıkanmada son çırpısına kadar yakılır.
Kar yağar; yaşadığın köyün-kasabanın dünya ile bağlantısı aylarca bitebilir. Kurutulmuş hayvan b.kları-tezekler senin çoluk çocuğun için hayat demektir.
Yakarsın; evin, insanların ısınır; yemeğin pişer, çamaşırın, evin ve kendin temizlenirsin. Tezek için yazılmış akıl almaz efsaneleri oku kahrolursun.
**
Beni asıl kahreden de; hepsi köyden çıkmış Köy Kökenli Siyasilerin bir zaman sonra çıktıkları köyün ve yaşamın tüm değerlerini küfre dönüştürmeleridir.
Köyü, Köy Yaşamını inkar bir yana; Şehri, Şehir Yaşamını da hazmedememek.
Şehri de yok ederek; ülkenin tüm değerlerini hızla yok ediyoruz. Ki:
Köy ve Köy Yaşamı; hak ettiği çağdaş yere geldiğinde tüm ülkenin kurtuluşu gibidir. Köye kaçış başladı. Ama, çalışmak-üretmek için değil, yanlış başladı.
SEÇİLEN KİM OLURSA OLSUN;
TAŞ OCAKLARI, BETON MİKSERLERİ,
DAMPERLİ SARI KAMYONLAR AZALACAK !
Siyasiler, kendi geleceklerinden önce, bakalım ülkenin geleceği için hangi gerçekçi yol haritalarını önümüze koyacak?
Babamızın oğlu olsa, Devlet kasasından har vurup harman savuranlara göz yummayın. Çünkü, orada 80 milyon insanın çocuklarının geleceği var!
Aklıyla hareket eden toplum ve İş Dünyası ekonominin girdiği süreci görüyor.
Gerekeni yapıyor, nerede ne kadar koşacağını hesaplıyor. Herkes cebindeki parayı da; ne zaman, nereye, ne kadar harcayacağını da mutlaka bilmeli.
**
Türkiye seçimden bir gün sonra nereye savrulur, kesin tahmin edilemiyor. Çünkü, dünya ekonomisi de bir anafora giriyor gibi.
Son aylarda, “ Şımarık toplum olduk !” gibi uyarmalar yapıyorum. AVM’ler; Yabancı Marka Poşetler; yüzlerdeki bıçak izleri ne söylediğimi anlar!..
Belli bir süre şımarmayın, kibri-israfı- “ görün beni “’yi bırakın. Elimizde var olan maddi imkanları daha akıllı-gerçekçi kullanalım diyorum.
**
Tabii ki, bir kısım, “ Babasını bile dinlemeyen !” kesim yola devam edecektir. Eden eder, bunu kimse de önleyemez. Anlayanlar, erteleyenler bize yeter.
Şimdi kuşkusuz seçim telaşındaki belediyeler; tüm asfalt makineleri, dozer, kepçe, sarı damperli kamyonları ve elemanları ile cadde ve sokaklarda…
Ama, İş ve özelde de İnşaatçılar Dünyası, var olan tüm harcamaları kısmaya mecbur.
Dünyası, şu sıkıntılı günlerde mutlaka, ülke gerçekleri ile çağdaş ihtiyaç gerçeklerini çalışacaktır. Ve; İş Dünyası, Doğru Sektörleri önceleyecektir.