Belediye Meclis Üyeliği Aday Listeleri açıklanır açıklanmaz, siyasette fırtına koptu!

Açıklanan listelerden sonra Ak Parti için fırtına kelimesi hafif gelir!

Ak Partide Tsunami oluştu demek daha doğru olur…

Ak Partililer Belediye Başkan Adayı açıklanırken ilk Tsunamiyi yaşamıştı!

Şimdi de açıklanan Meclis Üyeliği Aday Listesi  ikinci Tsunami oluşturdu…

Ak Parti Belediye Meclis Üyeliği Aday Listesine 9 MHP’ li isim girdi. Bu isimlerin 6-7 tanesinin Meclise rahatça gireceği ilçe kamuoyunda konuşuluyor.

Günlerdir Ali Kemal Sofuyla sahada dolaşan isimler, Cumhur ittifakından dolayı, liste dışında kaldı!

Ali Kemal Sofu ekibiyle sokak sokak kapı kapı dolaşırken MHP daha sahaya inmemişti!

MHP’ de gül kokusundan(!)dolayı bir baygınlık vardı…

Erdoğan ve Bahçeli buluşması sonucunda ortaya çıkan ortak liste çıkarma kararı MHP’ yi canlandırdı!

Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz!...

MHP, Meclise 1 kişiyi nasıl sokarız diye düşünürken, Ak Parti listesini deldi…

MHP canlandı canlanmasına fakat bu seferde Ak Partililer bayıldı!

Ak Partide isyan sesleri yükselmeye başladı…

Ak Partililere göre, MHP hiç çalışmasa bile meclise rahatça giriyor!

Listeye giremeyenler, “Ben yoksam çalışmam. Kimden oy alacaklar. Benim sokağımdan oy alamazlar” gibi konuşmaya başladılar.

Bu konuşmaların aynısı, Belediye başkan adayı olamayan isimlerde yapmıştı…

Siyasette bu tür konuşmalar ve muhalif cepheler her seçimde olmuştur!...

****

Ak Partide olup biteni kenardan seyreden, seçim çalışmalarına katılmayan ak abiler var!...

Bu abiler ağır yük altında yorulan kardeşlerine yardım etmiyor!

Eğer kardeşlerine yardım etmezlerse, kardeşler Ağır yükün altında ezilip kalacak!

Peki sonra ne olacak?

Bunun cevabını da bir hikaye ile verelim…

Çiftçinin biri eşeğine çok, atına azıcık yük yüklemiş, değirmene gidiyorlarmış. Eşek, üzerinde yük çok olunca yorulmuş, yokuşları çıkamaz olmuş. Ata seslenmiş:

“At kardeş, benim yüküm çok ağır, birazını sen taşısan ne olur? Bana yardım et.” Demiş.

O gün inatçılığı tutan at, “Ben soylu bir hayvanım, öyle çok yük taşıyamam, sahibimi bindirir gezdiririm, benim işim bu” Demiş.

Zavallı eşek yükün altında ezilerek yoluna devam etmiş.

Az ileride dik bir yokuşun başına gelen eşek “At kardeş bak. Benim dermanım kalmadı, şu yokuşu ya çıkarım ya çıkamam. Gel bana yardım et. Eğer bu yokuşu çıkamazsam o zaman olan sana olur.” Demiş.

İnatçı at eşeğin bu sözüne, “Ben soyluyum. Sana yardım edemem “ Demiş.

Eşek, senin soyun batsın diye kızarak yokuşu çıkmaya başlamış.

Bu sırada bir uçurumdan geçiyorlarmış… At rahat geçip gitmiş ama eşek sendelemiş, yuvarlanmış uçuruma, zavallı eşek büyük yaralar almış, ayakları kaburgaları kırılmış, boynu dönmüş, can çekişerek kalmış orada…

Sahibi eşeğin yükünü de ata yüklemiş… Yükü iyece ağırlaşan atın aklı başına gelmiş…

“Eşek haklıymış” demiş içinden.

Eşek can çekişirken bağırmış: “Ben sana demedim mi başına gelecekleri, inat ettin yükümün birazını almadın, sahibimiz bana acımadı, sana da acımıyor şimdi. Bütün yükleri sen taşıyacaksın… Hani nerede kaldı soyluluğun?

At ıhlıyarak; “Haklısın eşek kardeş, bu hiç aklıma gelmemişti… Şimdi senin yükünü de ben taşıyorum, bakalım ne olacak?” Demiş.

Ak abiler ağır bir fatura ödememek için, seçim çalışmalarına katılarak, kardeşlerinin yükünü hafifletecek…