Sapanca’nın dağlarını en doğu ucundan en batı ucuna kadar sırtlayan muhteşem ormanlar bitiyor, bitti. Orman bir tek Kırkpınar üstünde kaldı.
Sapanca’yı İzmit’e bağlayan Ana Cadde, İzmit Caddesi, O dağların eteğinin sıfırından geçer. O Anayolun karşı sıfırına, dağa Teleferik planlamış.
Kırkpınar Halkı günlerdir hop oturup hop kalkıyor.
***
AK Parti İl Yönetimi, Teleferik Projesi’ne olur imzası atan sorumlularla gidip yeri görmeli. Kırkpınar Çevre ve Doğa Sporları Yönetimi de orada olmalı.
Trafik düzeni, Kırkpınar’ın ana caddesinde artık büyük tehlike. Ana cadde üzerinde imar izinleri, Ulaşım Uzmanı görüşü alınmadan nasıl verildi bilinmez?
Mahmudiye-Kurtköy derelerinin arası 1,5-2 km. İnişli çıkışlı dik bir vadi. O rampalı vadide; yola sıfır 4 su fabrikası, 1 AVM, sayısız otel-GÜRAL, restoranlar, zincir marketler var!
***
Şimdi, O ana cadde inişinde Teleferik İstasyonu projesi varmış? Halkın uykusu kaçar. Ana Caddeye sıfır O arazinin eni 30-35 metre; hayret bir proje?
AK Parti Kırkpınar’da son 2-3 seçimde aldığı oyları bilir. Teleferik uydurması tamamen gündemden kalkmazsa, 17-0 rüyası bugünden 16-1 bile olabilir?
Ki, Teleferik daha siyasi muhalefetin gündemine girmedi. Teleferik için Olur verenler, Kırkpınar’a geldiklerinde gerçeği görünce anlayabilirler.
Yer tespiti yanlış. Hukuka aykırı işlerin dava konusu yapılabileceği de ayrı…
Çünkü; Kırkpınar’ın muhterem Ataları 1945 senesinde 9 dönümden fazla O araziyi Köy Senedi ile para vererek satın almış. 1961 Yılında kadastro geçince de, arazi Köy Merası-Toplanma Alanı olsun şerhi ile Köye bağışlanmış. Arazi Köyün…
Belediye, arazi kendi üzerine geçmeden ihale yapmışsa? İhale oldubittiye getirilir gibi olur. Bu tespitli ise, Olur veren imzalar da hukuk önüne taşınabilir.
AK Parti, ekonomik sıkıntılı bir dönemde, Sapanca’da hiç gereksiz sıkıntılı bir süreç yaşar. Gidince görülür; Teleferik alanı, yok edilecek orman büyük hata.
İşin sürecini ucundan ve yeni duydum. Sakarya’da, konuşulan her yanlışı gider gözümle görürüm. Bildiğim alan ve bence; Teleferik yeri yanlış!
Yerel Seçim’e 3-5 gün kala, Oy isteyen siyasilerle Kırkpınar’da bu kez kimse masaya oturmaz. Babalarının, dedelerinin ATA Köyü’ne sahip çıkanlara gidin.
YEREL SEÇİMDE; 250 YATAKLI DA
1000 YATAKLI ŞEHİR HASTANESİ DE YOK!
Çünkü sadece geçen hafta İzmit Caddesi’ndeki SAÜ Araştırma Hastanesi’ne 3 kez gittim. Gece Acillere de gittim. Poliklinikler yoğun, emarlar tıklım tıklım.
İzmit Caddesi’nden, Araştırma Hastanesi’ne Orman İşletmesi yolundan geçiyorum. Yol kenarında inşaat alanı çelik perde duvarla örtülü VE;
O duvarda yıllardır, “250 Yataklı Sakarya Kadın Doğum Hastanesi Hayırlı olsun… Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu” afişi duruyor.
Yılların İktidarı, AK Parti hala İktidar… Ama, “ Sakarya Kadın Doğum Hastanesi Hayırlı Olsun!” diyen, Müezzinoğlu artık Sağlık Bakanı değil.
Üstüne 3 Sağlık Bakanı daha gelmiş; hastane hala yok!
***
AK Parti Sakarya milletvekili Sn. Ali İhsan Yavuz’un Genel Başkan Yardımcısı olması şehre bir teselli olmuştu. Ama Sakaryalılar şimdi Sn. Yavuz’dan doğru, somut, olmuş veya olabilecek vaatler vermesini bekler : -)
Bu beklenti; 250 Yataklı için de, 1000 Yataklı Şehir Hastanesi için de öyle.
Sn. Ali İhsan Yavuz; Sakarya’ya, “250 Yataklı Doğum Hastanesi’nin kabası bitti; tefrişi için ihalesi bu ay içinde yapılacak!” gibi bir müjde vermişti.
Şehre indiğim ilk gün, 250 Yataklı Kadın Doğum Hastanesi inşaatına gittim. Aylardır gördüğüm gibi, kabası bitmiş, hayalet bina olduğu gibi duruyor.
250 Yataklı Kadın Doğum Hastanesi 4,5 yıl sonraki seçime de bitmez. Bakın; 1000 Yataklı Şehir Hastanesi, belki 5 Bakan değişir, ama O da yapılamaz…
Sayın Yavuz, parti içi heyecanı diri tutmak için söylemiş olabilir. Ama Sakarya sözleri duydu.
Sn. Yavuz, AKP Genel Bşk. Yrd.’sı kimliği ile işin arkasında durursa yaptırımı olur. Sağlık İl Müdürlüğüne Hekim-Sağlık Kadrosu takviyesi zaten ilk-kolay-acil DERT’tir.
***
Ülkede, “Hekim ve Sağlıkçılara yapılan saldırılar!” gibi, bir rezalet yaygınlaştı.
Prof. Dr. Sayın Arif Serhan Cevrioğlu’na yapılan saldırıyı, AK Parti İl Yönetimi Yerel Seçim öncesi kimseyi kırmayalım diye unutturmaya bırakmasın.
Halk zaten zemberek gibi gergin; dokunsan insanlar patlama halinde. Acı bir olayda, gerginliğin bedeli yanlış adreslerde, yanlış acılara yol açıyor.
Her hakkın tereddütsüz aranacağı Hukuk Kapısı, çözümlerin tek kutsal yeridir.