Önceki gün haber servisimize bir haber ulaştı. Fotoğrafın ön planda olduğu haber Ferizli’den geliyordu. Her haberde olduğu gibi önce metni okudum, sonra da fotoğrafa bakınca ağzım bir karış açık kaldı.

**

Olay şu; 15 Temmuz’dan beri yoğun şekilde sürdürülen Fetullahçı Terör Örgütü (fetö) mücadelesine destek amaçlı Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk, ilçenin girişlerine birer tabela astırmış. Tabelada fethullah gülen’in bir fotoğrafı, bir trafik canavarı logosuyla ‘Dikkat fetö çıkabilir’ yazısı var.

**

Ne demek, fetö çıkabilir? Aklı başında bir belediye başkanı böyle çocukça, hatta aptalca bir hareket yapar mı? Destek vereyim derken fetö mücadelesini tiye almak demektir bu. Ne demek dikkat fetö çıkabilir. Bunu yazdırırken ne anlama geldiğini hiç mi düşünmedin. İnsan bir ilkokul çocuğuna sorsa, bu sözün ne anlama geldiğini , ‘şıp’ diye söyler.

**

Kestirmeden senin anlayacağın dilden anlatayım; ayıların bol olduğu dağ yollarına, ‘Dikkat ayı çıkabilir’ diye tabelalar asılır. Domuzların çok olduğu dağ yollarına, ‘Dikkat domuz çıkabilir’ tabelaları asılır.

**

Sen, ‘Dikkat fetö çıkabilir’ derken ne demek istediğini anladın mı şimdi? Bu tabelayla sen, ‘Ferizli’nin her bir sokağı fetöcü kaynıyor’ demişsin aslında da haberin yok. Şu minicik, şu kısacık cümleyi bile süzememişsin. Anlayamamışsın.  

**

Yolda çakı bulmuş çocuk gibi sevinerek, o tabelayı oralara astırmışsın. Bu yaptığın aslında, bu kadar ciddi şekilde defam eden fetö operasyonlarıyla dalga geçmektir, yukarıda da belirttiğim gibi kelimenin tam anlamıyla tiye almaktır.       

**

Fetö ile böylesine keskin mücadeleyi sen yoksa tiyatro mu sandın? Bu neyin kafasıdır? Böyle bir davranışta bulunan birine, ‘Ne içiyorsun’ diye sorarlar. Sanırım sana da sormuşlardır. Kimse sormadıysa ben sorayım, ‘Sen ne içiyorsun, söyle de bizde ondan içelim!!!’

**

Polisler, jandarmalar sabahlara kadar suçlu peşinde. Hakimler savcılar adeta Adliye’de yatıp kalkıyor. Bütün insanlar temizliğin sonuna kadar gitmesini istiyor. Sen çıkıyorsun ilkokul çocuklarının seviyesine bile gelemeyen bir espriyle, bu gecesini gündüzüne katan insanları, bu tabelayla hafife alıyorsun.

**

Bu yaptığınla, aslında sen ne kadar hafif biri olduğunu ortaya koydun. Bu yaptığınla aslında sen, o koltuğa bırak oturmayı, o koltuğun yakınından geçecek ağırlıkta olmadığını gösterdin. Şuraya yazıyorum; bu hareketin sana pahalıya patlar ve bir daha asla ve asla aday gösterilmezsin. Ve sana minik bir soru; ‘Peki, o astırdığın tabelayı 24 saat geçmeden neden kaldırttın?’