Sakaryaspor zor geçmesi beklenen Tarsus maçında dokuz doğurmadı ama, dokuzuncu seri galibiyetini aldı.
Farklı galibiyet içimizi ısıtırken ilk yardaki futbol resmi alacalı bulacalıydı. Bugüne kadar bizim eve gelip te bu kadar çok topla oynayan, topa hükmeden takım az seyrettim.
Hücum zenginliği zayıflığı konuk takımın handikabı olarak, yıkılacak Atatürk stadında iz bıraktı. Tarsus önünde buna karşın Burak’la erken gol bulduk.
Sonra ne oldu? Rakibin pes etmeyen topa olan egemenliği Sakaryaspor’un çok top kaybı ile oynamasına vesile oldu. Bu süreçte müthiş pas trafiğinden Zafervari hata konuk takıma bir biri getirdi.
Daha başka gollerde olabilirdi diyerek, göbeğin tamir işini Osman Özdemir’in önüne postalayalım. Sıkıntıya dönüş sinyali veren ilk yarının ortalarında, son haftaların organize futbol timi Talha’nın, seyre değer sol ayak füzesi devreye girdi de, ilk yarının kabusa dönmesi beklenen futbol resminin içinden, soyunma odasına önde giden bir Sakaryaspor çıktı.
İkinci yarıda neler oldu? Varan bir Sakaryaspor ilk yarıdaki gibi çok top kaybı ile oynamadı. Varan iki, Sakaryaspor ilk yarıda beceremediği futbolu kanatlara yıkma işini bu yarıda çok daha iyi yaptı.
Fatih Özçelik’in çıkıp giden golcü Çoşkun’a, sonrada onun yerine giren Mümine attırdığı gollerin içinde, kanat zenginliğinin futbol eseri vardı. Futbol doğruları oynayabilen takımlara cimri davranmıyor.
Sakaryaspor özellikle ikinci yarıda futbolun doğrularını daha iyi sergileyen taraf olarak farka koştu. Ne diyelim ayaklarına sağlık.
Günün futbol lezzeti içinde Talha’nın oynadığı, oynadığının üstüne attığı müthiş gol için, Cimri davranmadığı anlarda iyi asistler yapan Fatih Özçelik’in attırdığı üçüncü goldeki ortasına alkış gönderip bu maçın içinden çıkan güzel sonucunda defterini dürelim.