Yeni bir hafta başında yine sizler ile beraberiz. Bu hafta’ya, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın bağımsızlık gününü canı gönülden kutlayarak başlamak istiyorum. Masum ve sivil insanlara füze atan Ermenistan’ı da lanetliyor ve kınıyorum.
Dün okuduğum bir haber üzerine bir şeyler yazmak istedim. İran “Kendilerine uygulanan silah ambargosunun kalktığını” duyurdu. Bunda ne var diyeceksiniz, eğer haber doğru ise bu haberin devamında piyasalara güzel bir haber daha gelecek demektir. Bu haber ile piyasalar yeni bir sert yükseliş dönemine girebilir. Abd seçimlerine 12 mesai günü kaldı. Seçim anketlerinin Joe Biden’ın önde gittiğini gösteriyor ve piyasalar bunu fiyatlamıyor. Eğer buna rağmen wix (korku endeksi) hala düşüyorsa, Trump’ın anketlere rağmen seçilme ihtimali var demektir. Sonrasında bir aşı haberi veya başka olumlu bir haber, kurguladığım senaryoyu hayata geçirir. Dünya piyasaları covid-19’un etkisi ile gereğinden fazla parasal gevşeme yaşadı. Süper ekonomilerin bile zor anlar yaşadığı bu ortamda dominant siyaset piyasaları fazlası ile gerer. Bu anlamda piyasalarda denge görevi gören lider Angela Merkel. hem global, hem de AB için dengeyi güzel bir şekilde sağlıyor.
İç piyasalar, geçen hafta Sayın Erdoğan’ın hafta sonu açıklayacağı rezerv güncelleme haberi ile ayakta durmaya çalıştı. Sosyal medya’dan takip ettiğim kadarı ile beklentileri yüksek tutan arkadaşlar güncellemeyi beğenmediler. Her ne kadar beğenmeseler de %25 lik rezerv güncellemesi bence gayet güzel. Her ne kadar dövizde alım yönünde iştah kabartsalar da, geçen hafta bankalar arasında 9 ay sonra Akbank satış tarafında görülmeye başlandı. Bu hareket bana Merkez Bankasının Perşembe günü faiz artırım kararında 150/200 baz puan arasında faiz artırımı beklentisi oluşturdu. Bu hafta’nın ilk yarısı piyasalar açısından çok önemli bir gözlem fırsatı olacaktır. Aksi bir durumda oluşabilecek handikaplardan bahsetmek bile istemiyorum.
Müslüman olmak, Arap gibi yaşamak ve düşünmek anlamına gelmiyor. İktidarın 18 yıldır Arap hayranlığını bilmeyen yok. Geldiğimiz nokta da nerede ise tüm Arap ülkeleri ile ters düştük, hatta kralları öldüğünde milli yas ilan edip, 15 gün önce havalimanı reklam panolarında kuruluş dönümlerini kutladığımız Suudiler Türk mallarını boykot edip, Türkiye’ye seyahat konusunda ve Türkiye’de mülk sahibi olmamaları konusunda vatandaşlarını uyardı. Sevgili reis’in geçen hafta Katar ve Kuveyt ziyaretinden de bir şey çıkmamış olacak ki, ziyaret sonrası herhangi bir açıklama gelmedi. Arapların son günlerde İsrail ile yakınlaşması ve yeni antlaşmalar imzalaması yeni bir dünya düzeninin ayak sesleri olarak yorumlanabilir. Konuyu daha fazla uzatmadan haftanın özlü sözünü yazayım ve haftalık yorumlara geçeyim. “Ne Arab’ın yüzü, ne Şam’ın şekeri”
BİST100: İki hafta önce 1.155 üzeri kapanışlarda ana hedefin 1.200 olduğunu yazmıştım. Geçen hafta 1.165 üzeri bir şekilde yine aynı hedefi vermiştim. Geçtiğimiz hafta 1,193,83’ü gördü. Bu hafta içi bir şekilde bu rakamla buluşacaktır. Artık önemli olan 1.200 üzerinde kapanışlar yapıp daha yukarıları hedef haline getirip getiremeyeceği. Beklentiler Merkez bankası karar günü kendini gösterecektir.
DOLar: DOLar’da bankalar arası satıcı konumunda uzun bir süre Akbank görünmeye başladı. Bu DOLar’da bir yabancı freni anlamına geliyor. Bu fren 22 Ekim Merkez bankası kararı ile devam ya da tamam olarak karşımıza çıkacaktır. Faiz arttırımında sert düşüşler gelebilir.
ONS ALTIN: 1.933 zirvesinden gelen satışlar ile haftayı 1.898 $’dan kapattı. Bu hafta’da yatay düşüşte geçirecek olan ons altın için dikkatli olmakta fayda var.
Hepimize bol bereketli, sağlıklı iyi bir hafta diliyorum.