Bu hafta neler olur bilemem. Gelenin gidenin cirit attığı Rüstemlerden gelecek haberler birbirinle yarışa dursun biz bakalım gecen haftanın ayrıntılarına. Doğan Seçkin tekrar yuvaya döndü. Yönetimin boş mukavele uzatmasına yanıt vermeyen A.Kadir, Özgür, Hamza ve Aykut alt yapıya postalandılar. Futbolcuların haklarının davan yaptığı süreçte yönetimde istenilene uzak bakanlara alt yapıyı gösterdi. Futbolcular ar namus meselesi yapmadan işaret edilen yere gittiler. Kim haklı kim haksız? Ben bu konuda futbolculardan yana tavır koyarım. Bu düşüncemin içini de şu sözlerle doldururum. Bu çocuklar boş mukavele ve asgari ücret dönemini geçtiler. Artık onların kendilerini düşünme zamanı. Bu süreçte yönetim bu çocuklarda para tabi ki kazanacak. Taraflar ortak menfaatte buluşup bu işte çıkar yol bulmalı. Boş mukavele uzat imza olmayınca gidin alt yapıya demek bu işin kolaycılığı. Bildik senaryodan vazgeçip, ederi olanları en uygun şartlarda pazarlamak yönetim işi olmalı. Yok satamıyorsanız eğer TFF 2 lige çıkmak adına mukavelesi devam edenlerle yola devam eder onlardan verim almayı denersiniz. Satamazsanız elde kalırlarsa seneye boşa çıkacak bu çocuklar. Bu süreçte de hak edişlerini TFF yoluyla söke söke alırlar. Bizden hatırlatması. Bilinen gerçek olsa da bir kerede biz hatırlatalım dedik.

BÜYÜK LOKMA YE BÜYÜK KONUŞMA
ASKF Seçim yarışı yaşanırken Erenlerde klasman ligine çıkan bir takıma kupa ve madalya töreni yapılırken o zamanın muhalefet lideri Yaşar Zımba ve beraber yola çıktığı Hüseyin Bozda Erenlerdeki o sürece katılmışlar. Madalya töreninde bir kişi 20 madalya takarken ne olurdu o günün iktidarı Tribünde olan muhaliflere de madalya takma onurunu verseydi dünyanın sonumu gelirdi. Belki o gün yapacakları bu jest onlara hem itibar hem de oy olarak artı puan kazandırmaz mıydı. Bu inceliği Kuzey ve ekibi elinden kaçırdı. Umarım yeni gelen kardeşler bu gibi anlarda ASKY iyi kötü hizmeti olanları bu tür organizasyonlarda hatırlayarak Sakarya’da var olan bir eksiği kapatırlar. Bir büyüğüm anlattı. Aslında bu kısım çok önemli. Madalya takma töreninde muhaliflere madalya takma onurunu esirgeyen bir kardeş biz onlara Salı günü madalya takacağız diyerek geride kalan ASKF seçimini kastetmiş. Şimdi ne olacak? Kim diye bana sormayın. Benim bu işte büyüğüm var. Gidin bunu ona sorun. Ben bunu bilir bunu söylerim ,hangi alanda olursanız olun, iddialı laf etmeyeceksiniz ,büyük söylemeyeceksin.Büyük lokma yiyip büyük konuşuyorsan da ,kaybedilen yarışın bir parçasında ,istifa edeceksin.  
SEÇKİN DOĞAN
Sakaryaspor’dan koptu Sandıklıya gitti. Oradan Üsküdar Anadolu’ya gitti. Şimdi yeniden olaylı bir şekilde tekrar Sakaryaspor’a döndü. Selahattin Aydın gönderdi yine o aldı. Bu alışverişten taraflar mutluysa biz bu mutluluğa engel olmayız. Sonuçta bu çocuk bizim çocuğumuz. Umarım Seçkin Doğan bu geriye dönüş hikayesi içinde  önce yaşadıklarından  ders alıp büyümüştür. Bizim büyümüş ,aklı başında sadece oynadığı futbolla Sakaryaspora yararlı olacağına inandığımız Seçkin Doğan’a ihtiyacımız var. Bu arada tekrar Basın sözcülüğü formasını sırtına geçiren  Tacettin Koç söyledi, biz Seçkin Doğanı 17 maç izlettirdikten sonra  kadromuza kattık dedi.

TURAN ARDA
Türk Futbolunun ismini Barcelona’ya taşıyan Arda Turan gecen hafta Medyanın ilgi odağında gezindi. GS dan Atlatico Madride oradan dünya devi bir takıma gitmenin içindeki futbol yürüyüşünü kelimeler içinde anlatmak çok zor. Bu müthiş çıkış Türk Futbolcusuna da öz güven taşıyacaktır. Arda artık tarih olmuştur. Türk futbolunun daha çok Arda Turanlarla Avrupa’ya taşınması gerekir. Şampiyonlar ligi finalini yöneten Cüneyt Çakır ile futboldaki çıkış çıtasını Barcelonaya taşıyan Arda Turan Türkiye’nin 2015 sezonundaki iki gururu olmuştur. BJK’li Genç Atınc’ın Almanya’ya transferi belki iki örneğe yakın değildir ama bu transferde geleceğe ışık tutacak türdendir. Alkışlar Arda Turan’a alkışlar Cüneyt çakıra gidiyor. Türk genci başarılı olsun Türk adı Avrupa turu atsın . Biz bu başarılardan dolayı onlardan alkışımızı kıskanmayız.
DOSTLUK İFTARI
Mübarek Ramazan ayında dostluk İftarlarının anlamı çok büyüktür. Dostların birbirlerini sevenlerin bir arada olması kadar doğal ne olabilir ki. Gecen hafta içinde Sakarya hakemliği içinde olan bir grup hakem ve gözlemciler Sapanca’da Hasan Kösemen ile Harun Pek yürek’in organize ettiği iftarda bir araya gelmişler. Ne güzel diyeceksiniz değimli. Bu kardeşler bağlı bulundukları derneğin İftarını boykot ederken, kendi yandaşlarıyla iftar düzenliyorlar. Bunun adı sizce dostluk iftarımı? Bana göre bu resim ayrımcılığın iftarı olarak kayıtlara geçmeli. Dostluk iftarları adı koysanız da, bu tür organizasyonların  samimiyetine kimseyi inandıramazsınız.Bu tip ayrışmalardan sağlıklı çocuk doğmaz be dostlar.  Efendim bu haftalıkta bizden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.