7 Haziran 2015 Genel Seçimi ile ortaya çıkan sonucu AK Parti iktidarı sanırım hiç beklemiyordu. Eee, halk bu! En büyük irade, “ Koalisyon!” dedi…

            Halk öyle dese de, siyaset ihtirası koltuğu kolay bırakamaz. Eveleme geveleme oyalama ile yasal süreç tüketilecek gibi? Sanki, 2015 sonunda veya 2016 başında yeni bir Genel Seçim’e zorlanacağız?..

          Peki, bu harcanan zamanda, siyasetin Sakarya’da yarattığı büyük tahribat nasıl önlenecek? Sakarya’ya verilen, ama onca yıldır bitirilmeyen vaatler ne olacak? Ya, hiç başlamayan vaatler? Bu vaatlerin hesabını kimden soracağız?

           Genel Seçim öncesi “ Otomotiv’in kalbi olacak Karasu Endüstri Bölgesi müjdesi!” bile verildi! Bu bir Genel Seçim fiyaskosu olursa, O fiyaskoda payı olan herkesin önüne bunun büyük faturası konulmalı…ÇÜNKÜ;

            Karasu halkına son 20-25 yıldır oynadığımız bu kaçıncı siyaset oyunu olur? “ Karasu Serbest Bölgesi; 150 000 kişiye iş!” mi demedik! “ Karasu Limanı’ndan Avrupa, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’ne denizden müthiş ihracat kapısı olacak!” mı demedik!

             “ Adapazarı-Karasu arasına demiryolu yapıyoruz! Ferizli de, Söğütlü de tren istasyonu olacak! Bilmem kaç trilyon para ayrıldı,; demiryolu yer teslimi yapıldı, zemin inşaatı başladı!” bile demedik mi?

          SATSO bile, dergilerinde, medya da, “ Sakarya Türkiye’nin Lojistik Üssü olacak! YHT’miz,  Karasu’ya demiryolumuz, Limanımız olacak!” dedi. Oysa, Karasu demiryolu SATSO önlerinden geçecek! Yıllar sonra, şimdi bile döşenen 1 mt ray olsa, pencereden baktıklarında görürler : -)

            8 Yıl önce Tıp Fakültesi kuruldu. 3 Ana Bina öngörüldü. Bir tek Morfoloji Binası’nın temeli 13 ekim 2010’da atıldı. Hala 3 bina yok ve bir tek Morfoloji Binası var : -)

            SAÜ’de, 2013 eylülünde yapılan basın toplantısında, “ 2000 Yataklı Onkoloji Hastanesi ; 2-3 yıl içinde 1 Hastane, Diş Hekimliği Fakültesi hizmete girecek!” denmiş…2 Yıl geçti, gidin görün ortada ne var?

            7 Haziran Genel Seçimi öncesi, İzmit Caddesi’ndeki Eski Devlet Hastanesi arazinin yola bakan yanı 2-2,5 mt. yükseklikte şantiye duvarı ile çevrildi, ” 250 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi!” afişi çok görkemli ama, Tık var mı?

            Bugün tablo şu: siyasete teslim olmuş, suskun Sakarya resmen ortada kaldı! Kime soracaksın?

            Kuşkusuz; AK Parti İktidar ! Tüm vaatler O İktidar zamanına ait! Üstelik, O sözleri verenler seçilmedikleri halde hala milletvekili…Seçilmediler ve TBMM’de artık yeni milletvekillerimiz var! Bence bugünkü Seçilen Tercihi daha nitelikli!

            Siyasetin ayak oyunları, sadece kendi çıkarları içindir! Şehir artık uyansın ve beklemesin! Şimdi her şeyi isteme ve yaptırma  günü! Yıllardır yerine getirilmeyen vaatlerle uyutulan Sakarya telafisi olmayan yıllar kaybetmesin!..

          Mesela; son örnek, “ Yerli Oto Karasu’da yapılacak!” uyutması da olmasın!

   

                                 UZUNÇARŞI’NIN PERİŞAN HALİ

         Adapazarı’nda doğup büyümeyen; bu şehrin Karaağaç, Atatürk bulvarlarını turlamayan; Çark, Ankara, Sakarya caddelerinde yaşamayan, bu şehrin tarihe de taşınması gereken özgün karakterini bilir mi?

          Bu sokak ve caddelerin, çarşıların, mahallelerin Kadim Eşrafları’nı bilir mi? “ Ada’dan Pazar’a !” demenin içinde yatan ulviyeti bilir mi?

          Bilse; kalkar da,” Adapazarı Şehri!” demenin ağzı doldurmadığını, oysa “Sakarya!” dersen, ağzı tam doldurun cafcaflı, ama asla ulviyeti olmayan, yapay bir Kent ismini şehre vermeyi düşünebilir mi?

           Ben O mahalle bakkalını, O Uzunçarşı Eşrafını mazimden silebilir miyim? Onlar önünde hala ceket ilikler miyim? Atatürk ve Karaağaçdibi bulvarlarının; Çark, Sakarya, Ankara Caddelerinin esnaflarını terk edebilir miyim?

           Her Bayram öncesi, bu şehrin alışveriş sokaklarında yürüyecek yer bulamazdınız! Şehir ile Eşraf için sanki asıl beklenen Bayram Zenginliği oydu!

          Hadi, çıkın şehre; gözünüzle, burnunuzla O şehrin dokusunu, kokusunu hissedin? “ Şehir Karakteri’ni hissedin! Kalmış mı öyle bir doku, öyle bir koku?  

           Artık O şehri inkar etmişiz; alışverişe çıkarken, “ Hadi, Bayram geldi! Çarşı’ya çıkalım, Bayram Alışverişi yapalım!” sözcüğü edilmez! Uzunçarşı’da, Atatürk Bulvarı’nda kalabalıktan yürünemeyen O Arife Akşamları asla yoktur!            

         Geçen hafta, Serdivan’da yeni açılan Agora AVM’yi dolaştım. “ Şehir içi” denecek kadar merkezde…Olur mu? Adın, “ Sakarya “ olmuşsa, O da olur!  

          Agora’dan Çark Caddesi’ne ve gerçek Çark Caddesi Çarşısı’na yürüdüm… Kafeler, gençliğin takıldığı mekanlar dışında, hiçbir şey artık eskisi gibi değil! Oysa, orası şehrin ta kendisi!..

            “ Şehrin ta kendisi!” diyebileceğim en köklü çarşı, Uzunçarşı’ya gelince O sözümü de geri aldım. Şehrin en köklü alışveriş ve yaşam mekanı, Uzunçarşı bilmem kaçıncı restorasyon projesi için tepeden soyulmuş!

             Şimdi yüreğim ağzımda. Çünkü, nasıl bir proje düşünüldü? Bu şehrin ulvi tarihini, soluğunu bilen kimden, ne soruldu?

       Parası, yine ve  tamamen oradaki eşraftan mı çıkacak? Projeyi yapacak müteahhidi kim seçecek? Proje’nin yapım bedeli için pazarlığı kim yapacak? Malzeme, işçilik, yapım kalitesini kim kontrol edecek? Cevapları bilmiyorum?

            Yüreğim ağzımda. Çünkü, Adapazarı Şehri artık Adapazarlı’nın değil gibi!