Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 11 Nisan’da bu köşeden duyurduğum gibi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bir anlamda ipini çekmesinden iki gün sonra AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal çok çarpıcı bir o kadar da garip bir açıklama yapmıştı.
**
İktidar partisinin Başkent Milletvekili Ünal aynen şunları söylemişti, ‘Güçlü cumhurbaşkanı ve güçlü başbakanla yürümüyor. Bundan sonra gelecek başbakanın profili daha düşük olacak’ Bu açıklamaya, parti içinden ne bir tepki geldi, ne bir düzeltme, ne de bir protesto. Demek ki istenen, beklenen buymuş..
**
Şimdi Ahmet Davutoğlu’nun yerine AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevi için adı geçen isimlerin tamamı demek ki düşük profilli!
**
Mesela; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım…
**
Mesela; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ…
**
Mesela; Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak…
**
Mesela; Başbakan Yardımcılığı ve Meclis Başkanlığı gibi görevlerde bulunan Mehmet Ali Şahin…
**
Mesela; 1988'de kaymakamlık stajına başladıktan iki yıl Sakarya Valiliği’nde iki yıl süreyle maiyet memurluğu yapan, Diyarbakır eski valisi, dünün Başbakan Müsteşarı, bugünün İçişleri Bakanı Efkan Ala…
**
Mesela; Milli Savunma eski bakanlarından, TBMM’nin bir önceki Başkanı İsmet Yılmaz…
**
Mesela; Halkın Sesi Partisi’ni (Has Parti) kurup, daha sonra AKP’ye geçen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş…
**
Mesela; Demokrat Parti’nin genel başkanlığını yapan, daha sonra Hüsamettin Cindoruk tarafından DP’den ihraç edilen, Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 5 Eylül 2012 tarihinde AKP’ye geçen bugünün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu…
**
Eğer Erdoğan bu isimlerin dışında, daha düşük profilli bir ismi işaret ederse bilemem. Ancak, genel başkanlık ve başbakanlık için bugün adı geçenleri yukarıda sıraladım. Ankara Milletvekili Ünal’ın açıklamasını da göz önünde bulundurarak ben, Erdoğan’ın yüzde 99 ihtimalle Efkan Ala’yı işaret etmesini bekliyorum.
**
Favorim; Efkan Ala. Plase; Berat Albayrak veya Bekir Bozdağ. Sürpriz; Binali Yıldırım. veya İsmet Yılmaz…
O MEDYA VE MHP
MHP’de Akşener ve diğer genel başkan adayları, imza toplayıp olağanüstü kongre için bastırırken, Saraya ve AKP’ye yakın gazetelerin, televizyonların tamamı önünde set oluyor. Bu yayınların tamamı Devlet Bahçeli’nin yanında. Neredeyse, ‘Aman Bahçeli gitmesin’ diye hep birlikte tempo tutacaklar. Bir türlü anlamıyorum.
**
Ortada hiçbir şey yokken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’nu görevden alıp, kongre isterken, malum medya bunun adını, ‘Muhteşem demokrasi’ olarak koyarken. MHP’de muhaliflerin topladığı yasal imza içinse, ‘Kanunsuzluk’ diyebiliyor. Gerçekten anlamıyorum..
09 Mayıs 2016
