Dürtü, bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucunda ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilimin adıdır!

Dürtü, insanı eyleme iten eğilim, ilgi ya da insanın içindeki herhangi bir duygudur!

İnsanın içinde iyi dürtüler ve kötü dürtüler vardır!

Mala, cana zarar vermek, insanlara zarar vermek isteği, kötü bir dürtüdür!

Doğada bir varlığa karşı duyulan sevgide bir dürtüdür!

İçimizde çokça dürtüler var, fakat bu dürtülerimizi kontrol altına almalıyız ve bastırmalıyız!

Kişi, kendine ya da başkalarına zarar verebilecek dürtülerini kontrol altına alamıyorsa, eylemi yaptığı sırada haz duyuyorsa bu durum karakterize bir hastalık durumudur!

Bu hastalığın adı; Dürtü Kontrol Bozukluğudur…

Dürtü Kontrol Bozukluğu genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkar!

Genetik eğilim, alkol, uyuşturucu kullanımı, travma, istismar, şiddete ve saldırganlığa maruz kalma durumu Dürtü Kontrol Bozukluğunu tetikler!...

Dürtü her bireyi eyleme geçiren bir hareket olsa da bunu kontrol edememek, kendine engel olamama noktasına gelmek, Dürtü Kontrol Bozukluğu olarak nitelendirilir!

Dürtü Kontrol Bozukluğu olan kişiler, başkalarının haklarını ihlal ederler…

Dürtü Kontrol Bozukluğu olan kişiler, toplumsal kuralları hiçe sayarak, etrafına zarar verirler…

Bu kişiler, agresif tavırlar sergileyerek, mala cana zarar verirler!!!

Onların yüzünden toplumsal barış ve huzur bozulur!

*****

Günümüzde artış gösteren Dürtü Kontrol Bozukluğu ile ilgili örnekler verelim…

Çalma hastalığı, yangın çıkarma, kumar oynama, cinayet, kavga etme ve kamu malına zarar verme dürtü kontrol bozukluklarına örnektir!

Günümüzde orman yangınları arttı!

Ormanlarımız, ticari rant için yakılıyor…

Ormanlarımız bölücü örgüt propagandası için yakılıyor…

Ülkemizin geleceği olan ormanları yakanlar, bu işten zevk alıyorlar!

Bu hasta kişiler yüzünden millet, devlet ve her şeyden önemlisi doğa zarar görüyor!!!

Etrafımızda bu tip hasta kişiler varsa, bu konuyla ilgili gerekli önlemleri alalım!!!

Gelişen teknoloji hırsızlıkları bir türlü durduramadı!

Hırsıza kilit dayanmaz!

Minareyi çalan, kılıfını hazırlar!

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!

Hırsızlıkla ilgili söylenmiş, ne güzel atasözlerimiz var!

Çalma hastalığı her geçen gün artıyor!

Çalma hastalığında bir sınır yok!

Zengin de çalıyor, fakir de çalıyor!!!

Çiftçi, işçi, patron, memur, sendikacı, siyasetçi de çalıyor!

Kimi alın teri ve emek çalıyor…

Kimi de mal, para ve makam çalıyor…

Çalanların hepsi çalmadan zevk alıyor, haz duyuyor!!!

Etrafımızda Dürtü Kontrol Bozukluğu olan siyasetçiler de var!

Bunların siyasi hırsı yüzünden şehrimiz büyük zararlar görüyor!

Yalan dolan talan siyaseti yapanların yüzünden belediyeler, gırtlağa kadar borç içindeler!!!

Bir sürü yolsuzluk dosyaları var, fakat neredeyse zaman aşımından düşecekler…

Son günlerde kamu malına zarar vermede büyük bir artış var!

Halkın ortak kullanım alanı ortak olan binalara ve parklara zarar verme olaylarında büyük bir artış var!

Özellikle yaşadığım şehir Hendek’te kamu malına zarar verme olaylarını sıklıkça görüyoruz!

Sakarya Büyükşehir Belediyesi eski parayla 18 Trilyon TL para harcayarak Yeni Atatürk Parkını yaparak, Hendek Belediyesine teslim ediyor!

18 Trilyonluk yeni park daha açılmadan zarar görmeye başlıyor. Parkın oturma gruplarına, duvarlarına, elektrik tesisatına, havuzuna, tabanına ve çocuk oyun parkına zarar veriliyor.

Çocuk Oyun Parkında bulunan son model oyun takımları kamu malına zarar vermekten zevk alanların yüzünden, perişan halde…

Belediye yaptırıyor, onlar kırıyor!

Halkın paralarıyla yapılan 18 trilyonluk park adeta dökülüyor!

6 ay önce açılan Zeki Cömert Parkının kaderi de Atatürk Parkınınki gibi…

Zeki Cömert Parkı da yeni yapıldı!

Çocuk Oyun Parkına yeni oyun takımları kuruldu!

Daha 6 ay dolmadan, dürtü kontrol bozukluğu olan kişiler yüzünden Çocuk Oyun Parkı harabeye döndü!

Halk, 18 trilyon harcanarak yapılan Atatürk Parkında ve yeni yapılan Zeki Cömert Parkında Kamera sistemi yok mu? Diye soruyor.

Kamera Sistemi var da ama ne hikmetse gerekli işlemler yapılmıyor!!!

Belediye sürekli olarak kırılanı döküleni tamir ettiriyor!

Belediye yapmaktan, hasta ruhlular kırmaktan usanmıyor!

Ailelerin nefes aldığı, dinlendiği Çocuk Parklarımıza sahip çıkalım!

Kamu mallarına zarar verenleri uyaralım!

Uyarıları dikkate almayarak zarar vermeye devam edenleri yetkili mercilere bildirelim!

Aile parklarının korunması, huzurun sağlanması ve çocuklarımızın can güvenliği için belediye yönetimi ile ilçe emniyet teşkilatı alınan önlemleri arttırmalıdır…

Önlemlerin arttırılması suç işlemede caydırıcı olacak ve çocuklar, Çocuk Parklarında güven içinde oynayacaktır…

*****

YAŞASIN CUMHURİYET!

29 Ekim 1923 Türk milletinin tarihinde çok önemli bir yere sahiptir! 97. yılını kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramı 1923'te ilk Meclis Cumhuriyet'in ilan etmesiyle başladı.

Mustafa Kemal Atatürk 10. yıl nutkunda 29 Ekimin en büyük bayram olduğunu belirtmiştir.

628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.

Biz, bu ülkede Cumhuriyet bayramlarında hasta olduğunu öne sürerek Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılmayan devlet büyükleri gördük!

Onlar katılsa da katılmasa da Atatürk’ün emanet ettiği Cumhuriyet, 97 yaşında!!!

15 Temmuz Fetö Kalkışması sonrası Atatürk ve Cumhuriyetin değeri daha iyi anlaşıldı!

15 Temmuza kadar Atatürk’ü ağzına almayanlar, bugünlerde dillerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ismini düşürmüyorlar!

Anıtkabir’e gitmemek için bahaneler uyduranlar, bugünlerde koşa koşa Atanın huzuruna çıkıyorlar!

Atanın huzuruna çıkanlar utanmasalar bizim çocukluğumuzda söylediğimiz “Atam sen kalk da ben yatam” Şiirini söyleyecekler!!!

Atatürk’ün; “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Sözü Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının kulağına küpe olsun!!!

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetin 97. Yılını en kalbi duygularımla kutlarım. Yaşasın Cumhuriyet!