Siyasilere ve hele de İktidarlara göre, bu soru çok ayıplıdır. Çünkü, Devlet somut ve emsalsiz büyük güçtür. Kendisini en iyi kendisi korur.
Peki, ülkemizde dağlar, taşlar, yaylalar, ovalar, akarsular iş makineleri, betonlarla garip bir yok edilişe girmişse? Devlet malı-mülkü nasıl korunur?
gerek olmadan, yasalar tam uygulansa, “ Devlet var; ülke servetlerini Devlet Korur!” denilebilir. Denilemezse de; yanlışlar hepimizi yıkabilir.
Ülkemizde, her canlının ömür boyu rahat yaşayabileceği nimetler sunulmuş. Su, toprak, hava, tohum ve tüm doğa iyi ve doğru hayata yeter.
Ama, gönül gözü doymak bilmeyen insan da var? Şurda altın var, şurda petrol diyen gani. Yanlışlarla başka insanlara hayatı zehir eden ihtiraslar var.
Devlet var ve toplum yaşamının devamı için yasalar da var. Var da; yanlış ihtirasları önleyecek Yönetme Gücü Seçilmiş İktidarların elindeyse?
Toplumda gönül gözü doymak bilmez İhtiraslar güçlenebilmişse? Türkiye O karar aşamasını geçti, geçecek gibiyse. Bunu göremezsek, ülke kaybedilir!
Köyler, Meralar, Yaylalar, Ormanlar ince(?) yasalarla imara açılıyorsa? Altın madeni, taş ocağı, kum ocağı benzeri İŞ’ler eşsiz doğamızı yok ediyorsa?
Ülkede ova ve yaylaların köyleri ayakta! Ege köylüsü yüzlerce yıldır mahsul yetiştirdiği bereketli toprakları Termik santrallerin küle çevirdiğini söylüyorsa?
Mahkemeler, bilirkişi raporları ile termal enerji santrali yapımını iptal ediyor. Nasıl oluyor ve birkaç ay sonra başka bilirkişi(?) Termik santrale izin veriyorsa?
Devlet kararları hülle ile rantın önünü açar mı? Sapanca Yanık köyde yasaklı taş ocağı yine açılır mı? İstanbul’lu doğa severler gelip Yanıkköy’ü kurtarır mı?.
50 Yıldır; E.5’ten otobüsle Adapazarı’na gelişte, Sapanca gölünden Samanlı dağlara bakar; Yanık ve Sapanca tepelerindeki O taş ocaklarını görürdük
İstanbul’u besleyen gıdalar en çok Akdeniz’den- Antalya’dan gelir. Bilecik Rampası ve Geyve Boğazı’ndan geçen son derece tehlikeli O yolu biliriz.
Duble yol oldu, biz de biraz nefes aldık. Ama, o duble yol ve Yeni YHT Hattı yapılırken, canım Geyve Doğasını taş ocaklarıyla berbat ettik. Niye?
Rant; taşı yola en yakın, çalışanı kolay bulunan, az maliyetli yerde ister. Zümrüt gibi ormanlar grayderlerle kazındı; çürük taş tepeleri insana kaldı.
Geyve ve tüm Geyve Boğazı hala da taş ocağı rantlarıyla tehlike altında.
Sözde; Mollaköy Göleti Spor ve Turizm Projesi var. Sakarya siyasetinin son yıllarda en çok Oy İstismarı yaptığı proje. Onaylandı; programa alındı denildi.
Ki; Mollaköy Göleti, Sakarya Nehrindeki kum katliamının sadece zerresidir.
Uydu haritalarından, Sakarya nehrinde Mollaköy’ün her iki yanına doğru 10 km izleyin; utancınızdan tüyleriniz ürperir! Tahrip bugün de devam ediyordur?
İl Özel İdarenin 50 yıllık sözleşmelerini inceleyin. Kum alınan yer düzeltilmez. Belki, İl Özel İdaresine kira borçları ödenmeden kapanmış ocaklar da vardır?
Devletin yaptığı sözleşmeleri, denetimleri ve uygulamaları, devletin bekasını ilelebet koruyacak güçlü, sağlam sözleşmeler vardır. Ama, Yöneten, Uygulayan?
Devlet yasalarla, liyakatli kadrolarla işleyen kadrolara sahipse sağlam kalır. Siyasetin en yumuşak karnı da burasıdır.
Siyaset gücü önceler. Oysa Güç önceliği Devlet’tir. Devlet BAKİ’dir; Sen değil!
Son yapılan Sakarya Stratejik Planı bu nedenle çok önemli bir kavşaktır. Ama; tüm iyi niyetlere karşın, insani zaaflar sektör zaafları da olabilir.
İşin en çok maddi-manevi yükünü-yapabilme-yaptırma GÜCÜNÜ taşıyan sektörler, istemese de, içgüdü elleri kendine yontabilir? Yani;
Bir iki sektör Sakarya da var olan maddi-manevi harcamaları yaparken, biraz kendisine ayrım yapma hakkı da tanıyacaktır.
Stratejik Sakarya Planımızı hedefine en çok ve doğru ulaşabilme şansını, O sektör tercihleri belirleyecektir.
Sakarya’nın Sosyal Ayrımsız Yaşam öncelikleri bellidir. Tarım ve sanayi alanları tercihleri, olası doğa felaketlerine hazırlıklı olma tercihleri;
Kentsel planlamalar? Çağdaş kişi başına düşen yeşil alan m2’leri? Oyun ve kültür alanları, konut alanları? Hepsi Ayrımsız Doğru Stratejik Planlarla olur.
Tüm sektörler, tam haklı olamasa da, haklıca yer alabilmeli. En önemlisi de?
ve doğru gelecek Ayrımsız-Liyakatli Güçlü Devlet Yapısı ile kurulur. Hepimiz O anlayışın yolcusu olursak, doğru bugün de, yarın da doğru kurulur.