‘Bireysel Emeklilik’ ile ilgili Türk-İş Başkanı, hemşerimiz Ergün Atalay’ın açıklamasını okuyunca bu konuya gömülmek istedim. Hükümet, önümüzdeki günlerde bir torba yasayla, kamu ve özel sektörde çalışanlara ‘Bireysel Emeklilik’ adı altında bir sistem getiriyor. Bu sistemle, çalışanların tamamın maaşlarından her ay, ‘Bireysel Emeklilik Kesintisi’ adı altında 100’er lira para kesilecek.

**

Bugün, ülkedeki istihdamın yüzde 60’ının asgari ücretli olduğu gerçeğiyle hareket edersek… Bin 300 lira maaş alan bir asgari ücretlinin maaşı otomatikman bin 200 liraya düşecek. Bu kesintiler zorunlu. Yasa çıktığı günü takip eden ilk aydan itibaren çalışanların 100’er lirası Bireysel Emeklilik Fonu’na aktarılacak.

**

Hükümet, bu sistemle on yılda 100 milyar lira, eski parayla 100 katrilyon liralık bir kaynak hedefliyor. Zaten buradaki hedefin, çalışanların geleceğinden çok, hükümetin kaynak yaratma politikası olduğu çok açık olarak belli. Hükümet asgari ücretliye diyor ki; ‘Sen aldığın bu bin 300 lirayı belli ki iyi değerlendiremiyorsun. Ben senin yerine değerlendireyim. Her ay maaşından 100 lira keseceğim. Bu senin için daha iyi olacak…’

**

Bir kere, irade dışı, maaştan kesinti gayri yasal. ‘Efendim, yasa çıkardım ve bu kesintiyi yasal hale getirdim’ diye bu çıkacak yasa savunuluyorsa, o zaman da siz ‘Deli Dumrul’sunuz demektir. Neymiş, ikinci emeklilik için fon oluşturulacakmış, bu fonda toplanan paralar, ileride maaşlarından kesinti yapılanların ikinci emekliliklerinde kullanılacakmış. Birincisi, ilk emekliliği hallettik de, sıra ikinci emekliliğe geldi. İkincisi ise, biz bu ülkede kurulan fonlarda biriken paraların her zaman nerelere çarçur edildiğini de çok iyi biliyoruz. 

**

Atalay’ın açıklamasından da birkaç cümle almak istiyorum. Atalay konuyla ilgili şu tespitte bulunuyor; ‘..Türkiye'deki istihdamın yarısına yakınının asgari ücret düzeyinde. Devletin resmi verilerine göre bir kişinin asgari aylık geçim maliyeti net bin 600 lira olarak belirlenmişken, aylık net asgari ücret bin 300 lira olarak kararlaştırılmış. Devletin hesabıyla zaten çalışanlar her ay 300 lira eksik ücret almaktadır. Her ay 300 lira eksik ücret alan çalışandan ayrıca 100 lira da Zorunlu Bireysel Emeklilik kesintisi yaparsanız, bu çalışanları açlığa mahkum etmek demektir..’

**

Bir zamanlar Tasarrufu Teşvik Fonu vardı. Bugün getirilmek istenen yasa gibi bir yasaydı. Her çalışanın maaşından yıllarca paralar kesildi. Bu kesilen paraların gittiği fonun adı daha sonra, ‘Konut Edindirme Fonu’ olarak değiştirildi. Paralar kesildi, kesildi, kesildi… Sonunda mağdur olanlar, yine maaşlarından para kesilenler oldu. Mağdur insanlar, kesintilerden on beş-yirmi yıl sonra, maaşlarından kesilen paraları bin bir cefayla geri alabildi. Çünkü Tasarrufu Teşvik Fonu’nun da, Konut Edindirme Fonu’nun da kaynakları başka yerlere kaydırılmış, argo tabirle, ‘iç’ edilmişti. Bugün getirilmek istenen, ‘Bireysel Emeklilik Fonu’nun, bunlardan farklı olacağını hiç zannetmiyorum.

16 Haziran 2012