Ülkemiz tarih boyunca çeşitli cepheleşmelere maruz kalmış. Tekke ve Zaviyeler, İttihat ve Terakki Cumhuriyetin ilk yıllarına örnek olarak gösterilebilir. Mesela benim Öğrencilik yıllarımda Sağ Sol vardı. Üniversiteye başladığım ilk günlerde derste iken Okulumuz tarandı. Evimiz tarandı bir arkadaşımızı kaybettik. Sağcılar ile Solcular ayrı kapılardan giriyordu. Kıyafetler ile ayrım vardı. Polis Teşkilatı POLBİR ve POLDER diye ikiye bölünmüştü. DEMİREL o ünlü sözlerini bu dönemde sarf etti. Gösteri yürüyüşü yapanlar için Yürüsünler Bakalım, Yürümekle Yollar aşınmaz demişti.

ÖZAL Döneminde Muhafazakâr ve Liberal ayrımı baş gösterdi. AKP döneminde ise Cepheciler ve cepheler dahada arttı. Laik ve Dinsiz. Tarikat ve Cemaatlere göre Kamplaşma. Alevi Sünni. Kürt Türk. Ve gelinen nokta halen nedeni açıklanamayan bir 15 Temmuz süreci.

Son seçim döneminde daha önce milli cephe olduğu gibi İttifaklar kuruldu. İktidar Cephesi daha önce kendilerine saldıran ve ne kadar hakaret eden guruplar varsa hepsini kendine çekti ve hatta ülkemize düşman aşırı gurupları da alarak Cumhur İttifakını Kurdu. Bazılarına göre büyük paralar karşılığı bazılarına göre ise vatan millet sevgisi karşılığında bu ittifaka katıldılar. Bu arada İdeolojilerini devam ettirmek üzere kurulan ve daha önce ülkemizde katliamlara karışan örgütleri bile içine aldı bu ittifak. Muhalefet Denize düşen yılana sarılır misali siyasi görüş ayrılıklarına rağmen Millet İttifakını kurdu.

Önümüzde yine bir seçim var. İttifaklar darmadağın. Ana Muhalefet Partisi sayesinde Meclise girenler bugün karşı ittifaka geçti. Ortalık karışık. Bu kaos ortamında zarar gören kim? Tabii ki Halk. Halk hayatından memnun mu? Memnun ki İktidar halen devam ediyor. 16,5 milyon Emekli 8 milyon civarı asgari ücretli var bu ülkede. İsteseler her seçimde yer yerinden oynar. Takdir etmek gerekir ki ama basınla, ama baskı ile, ama sosyal medya ve sosyal yardımlar marifetiyle bunları iktidar cephesi kendine çekmiş durumda. Adam açım eve ekmek götüremiyorum diye bağırıyor kime oy verdin deyince mevcut iktidarı gösteriyor.

Bu toplum Eğitim ve Hukuk çökertilerek yozlaştırıldı. Bu ülkenin asıl problemi Ekonomi değil. Ekomik Krizleri hep gördük. Toplumun yozlaştırılması büyük problem. Bu sabah Cumhuriyet dönemindeki toplum yapısı ile bugünkünü karşılaştırıyorum. Kıyafetlerinden tutunda ahlak dahil her şeyde büyük çöküş var. Ne yazık ki ülke ehil olmayan ellerde ve bir uçuruma doğru yuvarlanıyor. Tamamen RANT ve Menfaat üzerine kurulmuş bir düzen var. Yurt dışından ahlaki çöküntüyü daha iyi izleyebiliyorum. Burada insana saygı var. Bizim nesil yokluk, varlık, teknoloji hepsini gördü. Bu bakımdan şanslıyız. Evlatlarımızın işi gerçekten zor.

Tarihe baktığımızda cepheleşme genişletmemiş daraltmış. Birleştirme yerine bölmüş ve yumuşatmayıp keskinleştirmiştir. Şunu unutmayalım bizim ne başka gidecek yerimiz var ne de bizi kabul edecek ülkeler var. Birbirimize kenetlenmek ve üretmek zorundayız. Eğitimsiz bir toplumla Ortadoğulu olduk.  Yine bir seçim var sokaklar bayraklar afişlerle donatılmaya başladı. Sosyal medyada İktidar Cephesi başta olmak üzere çeşitli mihraklar tarafından beslenen trol orduları algı yaratmaya devam ediyor. Kalabalık mitingler yapılmaya başlandı ve dahada artacak. On gündür yurt dışındayım ve daha önce de defalarca gittim hiç kimsenin siyaset konuştuğunu görmedim. Yapılan harcamalar ve Çevre kirliliği inanılmaz boyutlarda. İnanılmaz israf var.

Oysa biz ülke olarak üretmeden hiçbir yere varamayız. Şehitlerimiz ve felaketler üzerinden siyaset yapmaya devam ediyoruz. Cemaat ve Tarikatlar toplumu felakete sürüklemesine rağmen iktidar onlarla oy için protokol yapıp destek olduğunu itiraf ediyor. Siyaset için yeni bir yol bulunmalı ve birleştirici bir dil kullanılmalıdır. Üreten, ötekileştirmeyen, çatıştırmayan bir toplum için siyasetten kurtulmak şart.