Hafta içinde Sağlık İl Müdürlüğü’nün birkaç hastane inşaatını dolaştım. Hastane sayımız az, kadro eksiklerimiz çok. Sağlık kadroları işlere yine de iyi yetişiyor.
Kamunun TOYOTASA Hastanesi yenileme çalışmasından başladım. Yeni ek bölüm yapımı ve yenileme çalışmaları iyi gidiyor. Dilerim zamanında biter.
İzmit Caddesinde, SAÜ Araştırma Hastanesi önünde yapımı süren, 250 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşaatı, zemin etüdü arızaları (?) nedeniyle epey gecikti. Orada işler ağır ilerliyor.
Asıl önemlisi; Sakaryalı Korucuk’a gittiğinde görmeli, ilgilenmeli. SAÜ Korucuk Tıp Fakültesi’nin kuzeyinde, SAÜ Korucuk Araştırma Hastanesi’ne entegre;
Sağlık Bakanlığı, önemli 2 hastane binası daha yapıyor. 30 Yataklı AMATEM ve 15 Yataklı ÇEMATEM hastanelerinin yapımı oldukça hızlı ilerliyor : -)
***
Gündemde,“ çok yoğun!” denilen Tozlu Semt Polikliniği’ne gittim.
Ama önce o civarda olan Büyükşehir Tıp Merkezi’ne uğradım. Eski göz ağrımdır, sıkça giderim. Yeni Dönemde Hekim kadrosu daha zenginleşmiş,
Yeni Dönemde 9 Uzman Hekim, 2 Pratisyen Hekim, 2 Diş Hekimi ve 1 Psikolog ile hizmet verecekmiş. Yolum düştükçe izlemeye gitmeli : -)
O gün saat 15.30’sularında oradaydım. İşlevi farklı ve önemli. Az sayıda bekleyen hasta kalmıştı. Destekleri de, daha geniş mekanları da çok hak eder.
***
Büyükşehir Tıp Merkezi aylar önce nereyi gezerken aklıma gelmişti? Eski tren İstasyonu yanındaki Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemizi gezerken.
250 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemiz yapılıyor. Oraya geçilince Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi binaları, SBB Tıp Merkezi için de nefis olur.
SBB Tıp Merkezi Başkanı Uzman Dr. Sn. Aydın Sarı da, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi binalarını çok iyi bilir.
Dilerim, Tarihi Gar karşısındaki hastanemiz ve yeri için başka planlar (?) yoktur. Sakarya için çok daha doğru ve yararlı bir proje olursa O başka!
Ben SBB Tıp Merkezi’ne olan güvenimi ve merkezin işlevini yazdım : -)
“BUNCA ÖZEL OTO’YA, TAKSİYE, MİNİBÜSE; OTOBÜS, TIR,
KAMYON- DAMPERLİ KAMYONA SAĞLIKLI ŞOFÖR NERDE?”
Atanan yönetenlerin liyakatleriyle Yöneten Koltukları’na gelmeleri benim için kutsal bir anlayıştır. “İşi Hak edene vereceksin!” iman tahtamda vardır.
T.C. Anayasası’nın verdiği yetkilerle de, işini hukuka uygun yöneten tüm atanmışların görevlerini yüzde 100 cesaretle doğru yapmalarını hayal ederim.
Özellikle de şu son yıllarda! Neden?
***
Yollarda, kaldırımlarda, otobüs duraklarında, karşı yolda, hatta ev ve mağaza içlerinde yaşanan ölümlü trafik kazalarından artık dehşete düşüyoruz.
Ölümlü motosiklet kazaları her geçen gün ürküten ölçülerde artıyor. Sanki ulaşım kazaları için yollarda toplumsal alarm verilse yeri var.
Çözüm, liyakatli ulaşım güvenliği yönetenlerini tam yetkiyle iş başına getirmek… O yönetenlere 2 gün sonra da kimse,“ Ya şunu görme!” diyemesin.
Deniz, nehir, raylı sistem taşımacılığını geliştirmedik. Yöneten siyasi iktidar asfalt ve köprüyü önceledi. İlkin kendisi bir oturup düşünmeli:
***
Türkiye karayollarında şu anda sadece T.C. plakalı kaç milyon özel oto, kaç milyon otobüs-minibüs-taksi var? Kaç milyon kamyon-tır-damperli kamyon -beton mikseri, gıda dağıtım aracı, belediye halk ulaşım otobüsü var?
Şu saydıklarımın kimisine mutlaka ve her gün 2-3 sürücü bile şart. Hadi şimdi gelin hep birlikte, şu milyonlarca aracı kullanacak şoförler bulalım!
Milyonlarca; yaşı uygun, sağlıklı, aklı başında, psikolojisi sağlam, adli ve mesleki sicili uygun araç sürücüsü nereden, nasıl bulunuyor? Bulunabilir mi?
Üstelik bu ülke, O mesleğin müthiş meşakkatlerine katlanan İş Ehillerinin de elini öpmeli, iyi ki varlar… Onlardan gayrısı nasıl olabiliyor, düşünülmeli?